DEM Parti heyeti, Abdullah Öcalan ile üçüncü kez görüşmek üzere yarın İmralı'ya gidiyor

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) vekilleri Pervin Buldan, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başta olmak üzere toplam 7 kişinin yer alacağı İmralı heyeti, Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan ile üçüncü kez görüşmek üzere Perşembe günü İmralı Adası'na gidecek.
Önceki diğer iki görüşmede yalnızca Önder ve Buldan yer alırken, bu seferki görüşmede partilerle yapılan toplantılara da katılan partinin deneyimli isimlerinden Ahmet Türk de İmralı'ya gidecek.
Ancak dört isim daha bu heyete eşlik edecek.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları ile DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek ve avukat Faik Özgür Erol'un da dahil olduğu 7 kişilik heyet Öcalan ile görüşecek.
Öcalan ile perşembe günü sabah saatlerinde yapılacak görüşmenin ardından 7 kişiden oluşan heyet, İstanbul'da 27 Şubat Perşembe günü saat 17:00'de basın açıklaması yapacak.
Bu açıklamada Öcalan'ın "silah bırakma çağrısının" duyurulması bekleniyor.
PKK lideri Öcalan ile ilk görüşme 28 Aralık Cumartesi, ikinci görüşme ise 22 Ocak Çarşamba günü gerçekleşmişti.
Görüşmeye katılan Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'in imzasıyla ilk görüşmenin ardından yayımlanan açıklamada, "İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisinin sağlığı iyi, morali oldukça yüksekti. Kürt Sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi" ifadeleri yer almıştı.
DEM Parti heyeti, ziyaretin ardından siyasi partileri ziyaret etmiş, görüşmelerin "umut verici" olduğu bildirilmişti.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yaparken yerine üç dönemde de kayyum atanan Ahmet Türk, Nefes'ten Aytunç Erkin'e yaptığı açıklamada, ''Ben İmralı'ya giden heyette değildim. Bu görüşmeler sonucunda iki veya üçüncü İmralı ziyaretinde silah bırakma çağrısı gelebilir. Şimdiden bir şey söyleyemeyiz. Bizim de aldığımız bilgiler öyle. Bütün siyasi partilerle görüşüp, heyetin tekrar İmralı’ya gitmesi ve ona göre de değerlendirme yapılacağı anlaşılıyor,' demişti.
İktidar Cumhur İttifakı ortaklarından Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli yeni yıl mesajında, Öcalan ve DEM Parti görüşmelerini 'hayırlı bir başlangıcın ivmesi' olarak nitelendirmişti.
Bahçeli'nin Öcalan ve İmralı görüşmesi çağrıları
Bahçeli 1 Ekim 2024'te yapılan TBMM'nin açılışındaki DEM Parti sıralarıyla tokalaşmasından bu yana Abdullah Öcalan hakkında birçok kez çağrı yaptı.
15 Ekim'deki grup toplantısında Bahçeli, Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği sırada "Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim" sözlerini hatırlatarak PKK liderinden örgüt militanlarına silah bırakıp, teslim olması yönünde talimat vermesini, "Terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin" sözleriyle istedi.
Bu konuşmasından tam bir hafta sonra Bahçeli, yeniden bir Öcalan çağrısı yaparak PKK liderinin tecridinin kaldırılmasını ve akabinde Meclis'te konuşma yapmasını talep etti.
"Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın."
Bunun ardından DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, 23 Ekim Çarşamba günü İmralı Cezaevi'nde amcası Abdullah Öcalan ile görüştü.
DEM Parti milletvekili Öcalan 24 Ekim Perşembe günü X hesabından yaptığı açıklamada, "Sayın Öcalan görüşmede genel siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak kamuoyuna şu mesajın iletilmesini istedi: 'Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim,” ifadelerine yer verdi.
MHP lideri Bahçeli ise 26 Ekim'de Ankara'da katıldığı Ziya Gökalp Sempozyumu'nda "yeni çözüm süreci" konusunda açıklamalarda bulundu.
Buradaki konuşmasında Kürt ve Türk toplumu arasındaki ilişkiye yönelik mesajlar ileten Bahçeli, "Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa, Türk değildir; Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa, Kürt değildir" sözlerini dile getirdi.
Bahçeli, Türklerle Kürtlerin "ortak düşman ve ortak tehlike karşısında bulunduklarını" belirtti.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle 28 Ekim'de bir mesaj yayınlayan MHP lideri, "Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Kürt sorunu yoktur, asla da olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin etnik veya mezhebi bir ağırlığı ve açmazı da yoktur" sözlerine yer verdi.
En son olarak da Bahçeli, 26 Kasım'daki grup konuşmasında, “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor**,* çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz,*" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 22 Aralık Pazar günü, 'İmralı' çıkışının arkasında durarak, 'İmralı ile sağlanacak görüşmeler sonucunda terörün bittiği, terör örgütünün lağvedildiği ortak gelecek ideali, insan ve millet sevgisi çerçevesinde açıklanmalıdır,' sözlerini dile getirdi.
Türkiye'de çözüm süreci
Çözüm süreci, Türkiye'de 2013-2015 yılları arasında PKK ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.
Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Abdullah Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015'te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye'deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.
28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.
PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15.000’e yakın kişiyi öldürdü.
PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.
Today