...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

AB'de yasaklanan endüstriyel kimyasal Parkinson hastalığıyla bağlantılı

• Oct 2, 2025, 6:57 AM
4 min de lecture
1

Yeni bir araştırmaya göre, Avrupa Birliği'nde yasaklanmış olan yaygın bir kimyasalı yıllarca soluyan kişilerde Parkinson hastalığına yakalanma riski daha yüksek olabilir.

Trikloretilen (TCE) metalleri yağdan arındırmak ve çamaşırları kurutmak için kullanılan endüstriyel bir çözücü. Ancak kansere ve genetik kusurlara neden olabileceği endişesiyle 2016 yılından bu yana AB'de sınırlı istisnalar dışında yasa dışı.

Araştırmanın yapıldığı Amerika Birleşik Devletleri'nde TCE havada kolayca yayılmakta ve toprak ve suda da bulunabilmektedir.

Bu kimyasal geçmişte yaşa bağlı dejeneratif bir beyin hastalığı olan Parkinson ile ilişkilendirilmişti. Ancak çoğu araştırma iş yerinde TCE maruziyetine odaklanırken, yeni çalışma tüm ABD'yi kapsıyor.

ABD merkezli Barrow Nöroloji Enstitüsü'nde araştırma görevlisi profesör olan çalışma yazarı Brittany Krzyzanowski, TCE maruziyetiyle bağlantılı "Parkinson riskinde küçük ama ölçülebilir bir artış" bulunduğunu söyledi.

Krzyzanowski'nin ekibi, 2016-2018 yılları arasında yeni Parkinson teşhisi konan yaklaşık 222 bin yaşlı yetişkine ait verileri analiz etti ve bunları hastalığı olmayan 1,1 milyondan fazla kişiyle karşılaştırdı.

Araştırmacılar, evlerinin posta kodları için yerel çevre verilerini kullanarak insanların TCE'ye açık havada maruz kalma oranlarını tahmin etti ve insanları maruz kalma seviyelerine göre 10 gruba ayırdı.

Neurology dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, diğer risk faktörleri de hesaba katıldıktan sonra, en yüksek TCE maruziyetine sahip kişilerin Parkinson'a yakalanma olasılığı, en düşük maruziyete sahip kişilere kıyasla yüzde 10 daha fazla.

Parkinson dünya çapında yaklaşık 10 milyon insanı etkiliyor. Ellerde titreme, uzuvlarda sertlik, denge sorunları ve hareket yavaşlığı gibi semptomlar tipik olarak birkaç yıl içinde yavaşça gelişiyor. Şu anda bir tedavisi bulunmuyor.

Araştırmacılar ayrıca ABD'de TCE yayan ilk üç tesisin çevresindeki alanlara odaklandılar ve risklerin bu tesislere yakın yerlerde daha yüksek olduğunu buldular.

Krzyzanowski yaptığı açıklamada, "Artan risk mütevazı olsa da, çevrede TCE'ye maruz kalan insan sayısının çokluğu, potansiyel halk sağlığı etkisinin önemli olabileceği anlamına geliyor," dedi.

TCE'ye AB'de izin verilmezken, ABD'de tartışmalı olmaya devam ediyor. Biden yönetimi geçen yıl kullanımını yasakladı, ancak Trump yönetimi Ağustos ayına kadar kuralı defalarca erteledi.

Son bulgular TCE'ye maruz kalmanın Parkinson'a neden olduğunu kanıtlamıyor, sadece ikisinin ilişkili olduğunu gösteriyor.

Çalışmanın bazı sınırlamaları da var; özellikle de yaşlı yetişkinlere odaklanmış olması ve daha genç insanlar ya da erken başlangıçlı Parkinson hastaları için riskleri yakalayamaması. Havadaki TCE seviyeleri de zaman içinde tek bir noktadan alınmıştır, yani insanların yaşamları boyunca maruz kaldıkları riski yansıtmayabilir.

Ancak sonuçlar, Parkinson'un ağırlıklı olarak çevremizin bir hastalığı olabileceğine, kimyasalların ve kirliliğin genetikle birlikte bir rol oynadığına dair artan kanıtlara katkıda bulunuyor.

Geçen yıl yapılan ayrı bir çalışmada Krzyzanowski, hava kirliliğini Parkinson için bir risk faktörü olarak tanımladı. Diğer araştırmalar ise paraquat gibi pestisitlere işaret ediyor.

Krzyzanowski, riskleri azaltmak için "daha güçlü düzenlemeler ve endüstriyel kirleticilerin daha fazla izlenmesi" çağrısında bulundu.