Araştırma: Yalnız kanser hastaları daha yüksek ölüm riskiyle karşı karşıya

Yalnız veya sosyal olarak izole olmuş kanser hastalarının, hem kanserden hem de diğer nedenlerden dolayı ölme riskinin daha yüksek olduğu yeni bir analizle ortaya kondu.
BMJ Oncology tıp dergisinde yayımlanan çalışmada, yalnız veya sosyal olarak izole olmanın herhangi bir nedenden ölme riskini yüzde 34 ve kanserden ölme olasılığını yüzde 11 artırdığı tespit edildi.
Kanadalı araştırma ekibi, Kanada, İngiltere, Finlandiya, Fransa, İrlanda, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde 1,6 milyondan fazla kanser hastasını kapsayan 16 önceki çalışmanın verilerini analiz etti.
Araştırmacılar, “Bu bulgular, yalnızlık ve sosyal izolasyonun geleneksel biyolojik ve tedaviyle ilgili faktörlerin ötesinde kanser sonuçlarını etkileyebileceğini düşündürmektedir,” dedi.
Sosyal izolasyon ve yalnızlık birbirine bağlıdır, ancak aynı şey değildir. İnsanlar, başkalarıyla ilişkileri veya temasları olmadığında sosyal olarak izole olurlar; yalnız hissettiklerinde, başkalarından kopuk veya uzak olduklarında yalnız kabul edilirler.
Biyolojik olarak, yalnızlık bağışıklık sistemine zarar veren ve iltihaplanmaya neden olan bir stres tepkisini tetikleyebilir, bu da kanser hastasının hastalığını kötüleştirir.
Kanser ayrıca, örneğin sevdiklerinin neler yaşadıklarını anlamadığını hissetmeleri veya tedavi sonucunda yorgunluk ve beyin bulanıklığı yaşamaları durumunda, insanların ruh sağlığı üzerinde de olumsuz etki yapabilir.
Analizin bazı sınırlamaları bulunuyor. Özellikle dahil edilen çalışmaların farklı yöntemler kullanması, farklı sonuçlara odaklanması ve bilinmeyen faktörlerin etkili olma ihtimali, bulguların yorumlanmasını zorlaştırıyor.
Buna rağmen sonuçlar, yalnızlık ve sosyal izolasyonun insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dair giderek artan kanıtlara katkı sağlıyor. Önceki araştırmalar, bu etkenlerin kalp krizi, inme, tip 2 diyabet, demans, depresyon, anksiyete ve intihar davranışları riskini artırabileceğini ortaya koymuştu.
Çalışma, küresel kanser yükünün arttığı bir dönemde yayımlandı. Dünya genelinde yeni kanser vakalarının sayısının, nüfus artışı ve yaşlanma nedeniyle 2050 yılına kadar yaklaşık yüzde 75 oranında artması bekleniyor. Bu artışın en fazla düşük gelirli ülkelerde hissedileceği öngörülüyor.
Araştırmacılar, elde edilen bulguların kanser hastalarının ruh sağlığını desteklemeye yönelik çabaların güçlendirilmesi gerektiğini gösterdiğini belirtti. Ayrıca, sonuçların doğrulanması ve “kanser bakımında hedefe yönelik psikososyal müdahalelerin geliştirilmesine katkı sağlamak” için daha titiz çalışmalara ihtiyaç olduğunu vurguladılar.
Today