Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi Şefi Rendi-Wagner'den kamuoyu ile açık iletişim çağrısı
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin (ECDC) başına geçen Avusturyalı doktor Pamela Rendi-Wagner, Perşembe günü yaptığı bir açıklamada, laboratuvar ortamındaki bilimsel bulgularla kamuoyu arasındaki uçurumun kapatılmasının öncelikleri arasında yer aldığını söyledi.
Daha önce beş yıl süreyle Avusturya Sosyalist Partisi'ni yöneten Rendi-Wagner, COVID-19 salgını sırasında halkın karanlıkta bırakıldığını, kafa karışıklığının giderilmesi için daha net iletişime ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Haziran ayındaki atama sonrası Gastein'deki Avrupa Sağlık Forumu'nda ilk kez kameraların karşısına çıkan yönetici, "Bu belirsizlik, insanların net bir rehberliğe sahip olmadıklarını hissettiklerinde ortaya çıkıyor ve güvensiz hissetmelerine neden oluyor," dedi.
Eksiklikler, ECDC'nin pandemi sırasındaki kamu iletişim politikalarını eleştiren Avrupa Sayıştayı'nın yakın tarihli bir raporuyla tekrar gündeme geldi. Raporda ajansın krize etkili bir şekilde yanıt verdiği, fakat kamuoyu ile açık bir şekilde iletişim kurmakta zorlandığı kaydedildi.
Şeffaflık ve anlaşılabilirlik
Hazırlanan raporda, ECDC'nin salgınla ilgili bulgularının çoğunun kamuya açık olmasına rağmen, bunların esasen sağlık çalışanlarına ve politikacılara yönelik olduğunu, genel halka hitap etmediğine vurgu yapıldı.
Rendi-Wagner bu boşluğu kabul ederek, "insanların doktorlar, epidemiyologlar ve virologlar tarafından kullanılan teknik dili anlamamasının tedirgin edici olabileceğini" belirtti.
Özellikle aşı gibi konular söz konusu olduğunda, güven oluşturmak için halkın endişelerini ve belirsizliklerini ele almanın önemini vurguladı.
"Kamuoyunun güvenini kazanmak için şeffaflık şarttır" dedi ve olumlu bir adım olarak Aşılama İzleme Platformu'na işaret etti.
COVID-19 salgınına cevaben ECDC ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından geliştirilen platform, aşıların etkinliğini ve güvenliğini düzenli olarak değerlendiriyor ve bu bilgileri kamuyla paylaşıyor.
Raporda ayrıca pandemi sırasında ECDC'ye medyadan gelen sorularda 2019'dakinden yirmi kat daha fazla bir artış olduğunu kaydedildi. Bununla birlikte yayınların çoğu teknik İngilizce ile yapıldığı için bu da meslekten olmayan kişilerin anlamasını güçleştiriyordu.
Sosyal medyada dezenformasyonla mücadele
Rendi-Wagner, dezenformasyonun erken tespit edilmesi ve sosyal medyada yayılmadan önce açık, anlaşılır bilgilerle mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
"Ortaya çıkan herhangi bir viral hastalıkta, dezenformasyonu erken bir aşamada fark etmeli ve hızla karşı koymalıyız," dedi.
Bu amaçla ECDC, 2022-2027 yılları için AB vatandaşlarına yönelik bir iletişim stratejisini uygulamaya koymuştu.
Ajans ayrıca bilimsel alandaki, özellikle sosyal medyada, yanlış bilgileri erkenden tespit etmeyi amaçlayan "Social Listening" adlı yeni bir girişim başlattı. Bu sayede ECDC'nin çalışanları zamanında net ve doğru yanıtlar hazırlayabilecek.
Rendi-Wagner sözlerini, "Bilimin nasıl geliştiği konusunda kamuoyunda farkındalık yaratmak hayati önem taşıyor," diyerek tamamladı.
Yesterday