...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

Google ve Amazon'un İsrail'le gizli 'kod anlaşması' yaptığı iddia edildi

• Oct 30, 2025, 6:55 PM
4 min de lecture
1

Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden Google ve Amazon, 2021’de İsrail hükümetiyle 1,2 milyar dolarlık bir bulut bilişim anlaşması imzalarken sıra dışı bir şartla karşılaştı: İsrail, şirketlerden “göz kırpma mekanizması” (winking mechanism) adı verilen gizli bir uyarı sistemi kurmalarını istedi.

Bu sistem, İsrail’in bulut sistemine taşıdığı verilerin yabancı güvenlik ya da yargı kurumlarının eline geçme ihtimaline karşı geliştirilmişti.

Anlaşma kapsamında şirketlerin, İsrail verilerine ilişkin bilgilerin yabancı ülke makamlarına verildiği durumlarda İsrail hükümetine gizli bir sinyal göndermesi gerekiyor.

Gizli ödeme sistemi

Guardian, +972 Magazine ve Local Call'un ortak araştırmasına göre, sızdırılan belgeler, bu sinyalin gizli ödemeler yoluyla yapılacağını gösteriyor.

Belgelerde, şirketlerin her veri paylaşımı sonrası İsrail hükümetine “özel tazminat” adı altında, paylaşım yapılan ülkenin telefon koduna göre ödeme yapması gerektiği belirtiliyor.

Örneğin, ABD’ye (+1) yapılan veri aktarımında 1000 şekel, İtalya’ya (+39) yapılan aktarımda 3 bin 900 şekel, hangi ülkeye bilgi verildiğinin açıklanamadığı durumlarda ise 100 bin şekel ödenmesi öngörülüyor.

Bu ödemelerin 24 saat içinde yapılması gerekiyor.

‘Nimbus Projesi’ ve olağanüstü imtiyazlar

“Nimbus Projesi” adıyla bilinen bu anlaşma, İsrail devlet kurumları ile ordusunun verilerini ticari bulut sistemlerine taşımayı amaçlıyor.

Ancak belgeler, İsrail’in bu anlaşma için Google ve Amazon’dan çok sayıda olağandışı imtiyaz kopardığını gösteriyor.

Sözleşme şartlarına göre şirketler, İsrail hükümetinin, ordusunun ve güvenlik kurumlarının bulut hizmetlerini kullanma biçimine hiçbir şekilde kısıtlama getiremiyor.

Örneğin hizmetin insan hakları ihlalleriyle ilişkilendirilmesi halinde dahi, şirketlerin erişimi askıya alması ya da sonlandırması yasak. İddiaya göre Böylece Google ve Amazon, İsrail’in talepleriyle kendi standart sözleşme hükümlerini “ikincil” hale getirmeyi kabul ediyor.

Bu maddeler, İsrail’in gelecekte şirketlerin çalışanlarından veya hissedarlarından gelebilecek insan hakları temelli baskılardan etkilenmesini önlemeyi amaçlıyor. Yetkililerin, özellikle Batı Şeria ve Gazze’deki askeri faaliyetlerin uluslararası hukuka aykırı bulunması durumunda teknoloji şirketlerinin işbirliğini kesmesinden endişe ettiği anlaşılıyor.

Microsoft reddetti, ihaleyi kaybetti

Nimbus ihalesine Microsoft da katılmış, ancak İsrail’in taleplerinin bir kısmını reddettiği için anlaşmayı Google ve Amazon’a kaptırmıştı. İlginç biçimde, Microsoft geçen ay İsrail ordusunun telefon dinleme sistemine erişimini kapatarak, “Sivil gözetimi kolaylaştıran bir hizmet sunmak istemiyoruz” açıklamasında bulunmuştu.

Nimbus anlaşmasıysa bu tür adımları açıkça yasaklıyor. Şirketlerin İsrail’e hizmet kısıtlaması getirmesi, “ayrımcılık” olarak tanımlanıyor ve ciddi maddi cezalar ile tazminat riski doğuruyor.

Şirketler iddiaları reddetti

Google ve Amazon, Guardian’ın sorularına yanıt verirken “yasal yükümlülükleri ihlal ettikleri” iddiasını kesin bir dille reddetti

Google sözcüsü, “Nimbus sözleşmesiyle ilgili politikalarımız şeffaftır; hiçbir yasadışı faaliyette bulunmadık,” açıklamasını yaptı. Amazon ise “Yasal olarak bağlayıcı emirler karşısında gizlilik yükümlülüklerimizi aşan hiçbir süreç yürütmüyoruz,” dedi.

İsrail Maliye Bakanlığı da iddiaları yalanlayarak, “Şirketler İsrail’in hayati çıkarlarını koruyan katı sözleşme şartlarına bağlıdır. Bu sözleşmeler gizlidir ve ticari detayları açıklamayacağız,” açıklamasında bulundu.

Gazze savaşı ve bulut teknolojileri

Son iki yıldır devam eden Gazze savaşında İsrail ordusu, istihbarat ve veri analizi için bulut bilişim hizmetlerine yoğun biçimde başvuruyor. Birleşmiş Milletler Soruşturma Komisyonu, İsrail’in bu süreçte “soykırım” suçu işlediği sonucuna varmıştı.

İsrail istihbaratı, ele geçirilen Filistinli telefon görüşmelerinin devasa bir veri tabanını Microsoft’un bulut sisteminde saklıyordu. Ancak ağustos ayında bu verilerin Amazon Web Services (AWS) sistemine taşınması planlandığı ortaya çıkmıştı.