Daha fazla şarj istasyonu elektrikli araçlara olan talebi artırır mı?

Elektrikli araçların (EV) popülaritesi artarken, onları destekleyecek şarj altyapısının bu ivmeye ayak uyduramadığı durumlar oluyor.

Sayılar her geçen gün artıyor ancak şarj istasyonlarının mevcudiyeti ve güvenilirliği, önemli bir engel teşkil etmeye devam ediyor.

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği'ne (ACEA) göre, 2023 yılında Avrupa Birliği (AB) genelinde 630.00'den fazla halka açık şarj noktası mevcuttu ve bunların yüzde 61'i sadece üç ülkede (Almanya, Fransa ve Hollanda) bulunuyordu.

Bu üç ülkenin yollarında yaklaşık üç milyon bataryalı-elektrikli araç bulunuyordu.

"Yeterli altyapıya sahip olmalıyız. Bu bir bakıma, 'Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan?' tartışması gibi. Bu gerçekle 5-10 yıldır karşı karşıyayız," diyor bağımsız bir elektrikli araç şarj danışmanı ve Metergram'ın kurucusu olan Klas Eliasson.

"Altyapıyı mı inşa edeceğiz yoksa önce otomobillere olan talebi mi bekleyeceğiz? Bence bunun kolay cevabı her ikisine de ihtiyacımız olduğu. Ve bence artık bu dengeyi bulacağımız bir noktaya geliyoruz," diye ekledi Eliasson.

Sektördekiler de şarj sektörünün büyümesini bekliyor.

"Bence bunlar kritik olacak çünkü şarj istasyonu olmadan arabalar çalışamaz. Bu yüzden erişim kolaylığı, kullanım kolaylığı, ulaşılabilirlik ana hedefler olarak belirlenmeli. Bu sebeple özel ve kamusal alanlarda şarj noktalarına ihtiyaç var," dedi şarj çözümleri sağlayan bir şirket olan Eleet EV'nin yönetici müdürü Martin Cooper.

Şarj istasyonlarının güvenilirliği

Finlandiyalı bir elektrikli araç şarj şirketi tarafından kısa süre önce yayınlanan bir rapor, her üç elektrikli araç şarj işleminden birinin başarısız olduğunu söylüyor.

Şarj üniteleri ile arka uçlar arasındaki, çoğunlukla 4G teknolojisine bağlı iletişim hataları, arızaların yüzde 47'sini oluştururken, kablo kilitleme sorunları ise bunların yüzde 44'üne tekabül ediyor.

Uzmanlar, bu sorunların çözülmemesi halinde elektrikli araç sahiplerinin içten yanmalı motorlara dönme riski bulunduğu konusunda uyarıyor.

"Gerçekten de kolay olmalı. Bir tren istasyonuna gidiyoruz ve orada bir otomat var, bir şişe su ya da çikolata almak istiyorum ve her seferinde çalışıyor," diyor elektrikli araç şarj sistemi üreticisi Willbert'in satış direktörü Mikko Summala.

"On binlerce dolara mal olan bu karmaşık makineler neden çalışmıyor?" diye ekledi.

Şarj istasyonları genellikle bir uygulama tabanlı olup genellikle her markanın farklı bir uygulaması bulunuyor.

Yeni modellerde ise kullanıcıların kredi kartıyla tek bir dokunuşla aracını şarj edebildiği "tak ve öde" modeli bulunuyor.

Avrupa Konseyi, 2023 yılında binek otomobiller için CO2 emisyonlarında önerilen yüzde 55'lik azalmaya ulaşmak için gereken elektrifikasyonu desteklemek üzere Avrupa Birliği'nin alternatif yakıt altyapı yönetmeliğini (AFIR) resmen kabul etti.

Yönetmelik, 50 kW veya daha fazla güç çıkışına sahip hızlı şarj cihazlarının kartlı ödemeleri kolaylaştırmasını şart koşarken, QR kodlarının daha düşük güçlü şarj cihazları için de kullanılabileceğini öngörüyor.

ACEA, elektrikli araç pazarının mevcut büyümesiyle 2030 yılına kadar 8.8 milyon şarj noktasına ihtiyaç duyulacağını tahmin ediyor.

Avrupa Komisyonu, 2030 yılına kadar 3,5 milyon şarj noktasına sahip olmayı hedefliyor; bu da yıllık 410.000 şarj cihazı kurulumunu gerektirmektedir ki bu da en son yıllık kurulum oranının neredeyse üç katı.

Bununla birlikte, elektrikli araç şarj cihazı üreticileri ve şebeke operatörleri gibi piyasa oyuncuları için bunun bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Sorumluluk, bu hedefleri ulusal yasa ve politikalarına dahil etmeleri gereken AB ülkelerine düşüyor.

CMS Berlin'deki ortaklardan Gerd Leutner, bu yılın başlarında sürdürülebilir ulaşım alanında yayın yapan Electrive'a verdiği röportajda, "Üye ülkeler için bu, her şeyden önce, bu yılın aralık ayı sonuna kadar bir taslak, ulusal bir politika çerçevesi sunmaları gerektiği anlamına geliyor" dedi.

AFIR, 2025 yılından itibaren AB'nin ana ulaşım koridorları boyunca her 60 km'de bir en az 150kW'lık hızlı şarj istasyonlarının kurulması gerektiğini belirtiyor.

Ancak ACEA'ya göre, üye ülkelerdeki her sekiz halka açık şarj istasyonundan sadece biri hızlı şarj cihazı ile destekleniyor.