...

Logo Pasino du Havre - Casino-Hôtel - Spa
in partnership with
Logo Nextory

OECD: Türkiye'nin 2026 ve 2027'de en hızlı büyüyen Avrupa ekonomisi olacağı öngörülüyor

• Dec 17, 2025, 6:01 AM
9 min de lecture
1

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) sıralamasında Türkiye için 2026'da yüzde 3,4, 2027 de ise yüzde 4'lük bir büyüme öngörüldü. Sıralamada yer alan Avrupa ülkeleri arasında Türkiye'nin bu iki yılda en hızlı büyüme oranını sahip olacağı hesaplandı.

Buna göre, Türkiye'nin bu iki yılda en hızlı büyüyen Avrupa ekonomisi olabileceği belirtildi.

2025 yılında siyasi çalkantılar ve değişen para politikalarının etkisiyle küresel ölçekte çok sayıda makroekonomik unsur aynı anda devrede. 2021’deki pandemi sonrası toparlanma döneminin ardından yaşanan yavaşlamayı takiben, bu yıl ticaret savaşları, gümrük tarifesi tehditleri ve düşen faiz oranları ile şekillendi; bu gelişmeler analistleri tetikte tutuyor.

OECD'ye göre yapay zekâ ve iyileşen finansal koşullar, önümüzdeki yıllarda küresel büyümeyi destekleyecek faktörler arasında yer alıyor.

Buna karşın, iş gücü piyasalarının zayıflaması da dâhil olmak üzere üretime yönelik riskler varlığını koruyor.

Küresel düzenin değiştiği bu dönemde, büyüme tahminleri ülkeden ülkeye önemli farklılıklar gösteriyor. Bu ayrışmada teknoloji alanındaki gelişmeler ve kaynak hâkimiyetindeki değişimler başta olmak üzere birçok etken rol oynuyor.

OECD öngörülerine göre, Euro Bölgesi’nde reel gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesinin 2025’te dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ve Çin’in gerisinde kalması bekleniyor.

Peki 2026 ve 2027’de neler bekleniyor? Euro Bölgesi içinde tek tek ülkeler bu süreçte nasıl bir performans sergiliyor?

2025 büyüme verileri

2025’in sonunda, OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında İrlanda’nın yüzde 10,2 ile en güçlü büyümeyi kaydetmesi bekleniyor.

OECD’nin Aralık 2025’te yayımlanan Ekonomik Görünüm raporuna göre bu sıçrama, ABD’nin uygulamaya koymayı planladığı gümrük tarifeleri öncesinde öne çekilen ilaç ihracatından kaynaklanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump, yılın başında yaptığı bir dizi tehdidin ardından, 1 Ekim itibarıyla ithal ilaçlara yüzde 100’e varan gümrük vergileri uygulanacağını duyurdu.

Trump, ABD’de üretim tesisi kuran şirketlere muafiyet tanınacağını söyledi. Buna karşın Avrupa Birliği, daha önce yapılan bir ticaret anlaşmasına atıfta bulunarak, ABD’nin AB menşeli ürünlere uyguladığı tarifelerin yüzde 15 ile sınırlandırıldığını savundu.

OECD sıralamasında yüzde 10,2 ile İrlanda 2025 yılı için dikkat çekici bir istisna oluştururken, Türkiye için 2026'da yüzde 3,4, 2027 de ise yüzde 4'lük bir büyüme bekleniyor.

2025 sıralamasında yüzde 3,6 büyüme oranıyla ikinci sırada yer alan Türkiye, 2026 ve 2027 yılları için yapılan büyüme hızı tahminlerinde ilk sırada yer aldı.

Bununla birlikte, İrlanda’nın GSYH verileri çoğu zaman yanıltıcı olabiliyor.

Ülkenin geleneksel olarak düşük kurumlar vergisi oranları nedeniyle çok sayıda çok uluslu şirket kârlarını İrlanda’da kayda geçiriyor. Bu durum da GSYH’nin yapay biçimde şişmesine yol açıyor.

OECD sıralamasının diğer ucunda ise Finlandiya’nın 2025’te büyüme kaydedemeyeceği öngörülüyor. OECD’ye göre zayıf tüketici güveni ve arz fazlasını düzeltmek amacıyla konut inşaatındaki sert düşüş, ekonomik üretim üzerinde ciddi baskı oluşturuyor.

Gelecek yıl: Euro Bölgesi’nde yüzde 1,2 büyüme

Euro Bölgesi’nde reel GSYH büyümesinin 2025’teki yüzde 1,3 seviyesinden 2026’da hafif gerileyerek yüzde 1,2’ye düşmesi, ardından 2027’de yüzde 1,4’e yükselmesi bekleniyor.

OECD’ye göre artan ticaret gerilimleri, iyileşen finansal koşullar, Kurtarma ve Dayanıklılık Fonu (Recovery and Resilience Facility – RRF) kaynaklı devam eden sermaye harcamaları ve dirençli iş gücü piyasaları sayesinde dengelenecek.

RRF, AB ekonomilerinin pandemiden daha güçlü ve dayanıklı çıkmasına yardımcı olmayı amaçlayan temel araç konumunda.

Bu kapsamda Avrupa Komisyonu, AB adına tahvil ihraç ederek sermaye piyasalarından borçlanıyor. Toplanan kaynaklar ise üye ülkelere, büyük reform ve yatırımların finansmanında kullanılmak üzere aktarılıyor.

Üç Avrupa ekonomisi öne çıkıyor

2026’da, 27 Avrupa ülkesi arasında reel GSYH büyümesinin İtalya’da yüzde 0,6 ile Polonya ve Türkiye’de yüzde 3,4 arasında değişmesi bekleniyor. Litvanya ise yüzde 3,1 ile bu ülkeleri izliyor.

Bu üç ülke, küresel büyüme ortalaması olan yüzde 2,9’un üzerine çıkacağı öngörülen tek ülkeler olarak dikkat çekiyor.

Listenin alt sıralarında ise yüzde 0,9 büyüme ile Avusturya ve Finlandiya, İtalya’nın ardından geliyor. Bu ülkeler, büyüme oranı yüzde 1’in altında kalan tek ülkeler olarak öne çıkıyor.

İlk beş ekonomi arasında büyümeye İspanya liderlik ediyor

OECD’ye göre en büyük beş ekonomi arasında yer alan İspanya’nın 2026’da yüzde 2,2 büyümesi bekleniyor. Bu oran, Avrupa’nın en büyük beş ekonomisi arasında en yüksek büyüme olarak öne çıkarken, onu yüzde 1,2 ile İngiltere izliyor.

Raporda, “[İspanya’da] güçlü istihdam artışı ve reel ücretlerdeki yükseliş, özel tüketimi desteklemeyi sürdürecek. Yatırım artışı ise Kurtarma, Dönüşüm ve Dayanıklılık Planı’nın (Recovery, Transformation and Resilience Plan – RTRP) devam eden uygulamaları ve daha düşük finansman maliyetleriyle desteklenecek,” denildi.

İspanya’nın ABD’nin uyguladığı gümrük tarifelerine doğrudan maruziyetinin sınırlı olduğu belirtilirken, ABD’ye yapılan mal ihracatının ülke GSYH’sinin yalnızca yüzde 1,1’ini oluşturduğu ifade edildi.

İngiltere'de ise kamu harcamalarına getirilen sınırlamalar ve belirsizlikler, büyüme hızını aşağı çekmeye devam edecek.

Ülkede iş gücü piyasası soğuma sinyalleri verirken, eylül ayına kadar geçen bir yıl içinde bordrolu çalışan sayısı yaklaşık yüzde 0,4 azalırken, aynı dönemde açık iş pozisyonlarının sayısı da yaklaşık yüzde 14 geriledi.

OECD tahminlerine göre Almanya ve Fransa’nın 2026’da yüzde 1 büyümesi, İtalya’nın ise yüzde 0,6 ile en düşük büyüme oranına sahip olması bekleniyor.

Raporda ayrıca, “Mali genişlemenin Almanya’da savunma ve altyapı harcamalarındaki artışla birlikte ekonomik faaliyeti desteklemesi bekleniyor; ancak Fransa ve İtalya’da öngörülen mali sıkılaşma büyümeyi baskılayacak,” değerlendirmesine yer verildi.

2027’de en büyük beş ekonomi

2027’de İspanya, büyüme hızında bir miktar yavaşlama görülmesine rağmen yüzde 1,8 ile en büyük beş ekonomi arasında yine en yüksek reel GSYH artışını kaydedecek.

Almanya’nın büyümesinin yüzde 1’den yüzde 1,5’e hızlanması beklenirken, İngiltere ve İtalya 2026’ya kıyasla yalnızca 0,1 puanlık artış gösterecek. Fransa ise yüzde 1 seviyesinde sabit kalacak.

OECD, 27 Avrupa ülkesi arasında 2027’de en yüksek büyümenin yüzde 4 ile Türkiye’de gerçekleşeceğini öngörüyor.

Kuruluşa göre, artan gümrük tarifeleri ihracatı zayıflatacak olsa da bu etkinin görece sınırlı ve kısa süreli olması bekleniyor. İyileşen finansal koşulların 2026 ve 2027’de özel tüketim ve yatırımları desteklemesi, bunun da ithalatı artırması öngörülüyor. Enflasyondaki düşüşün de sürmesi bekleniyor.

Finlandiya’da kademeli toparlanma

2025’te yaşanan resesyonun ardından Finlandiya’da 2026’da yüzde 0,9, 2027’de ise yüzde 1,7 oranında GSYH büyümesi ile belirgin bir toparlanma öngörülüyor.

Raporda, “Daha düşük faiz oranları, istikrar kazanan konut piyasası, artan savunma harcamaları ve ticaret ortaklarındaki daha güçlü büyüme toparlanmayı destekleyecek” denildi. Bununla birlikte, ABD tarifeleri, küresel belirsizlikler ve mali sıkılaşma Finlandiya ekonomisi için rüzgâra karşı esen unsurlar olarak öne çıkıyor.

Bu haber metni yapay zeka yardımıyla Türkçeye çevrildi. Bir sorunu bildir : [feedback-articles-tr@euronews.com].