Nörobilimciler, Severance'ın arkasındaki bilimsel gerçekleri açıklığa kavuşturdu
Apple TV+'ın sevilen bilimkurgu dizisi Severance'ın merakla beklenen ikinci sezonu yayınlanmaya başlamışken, Londra South Bank Üniversitesi'nden iki nörobilimci, hikayenin arka planındaki bilimsel gerçekliği ele alan bir yazı kaleme aldı.
The Conversation'da yayınlanan yazıda nörobilim araştırmacıları Rachael Elward ve Lauren Ford, "Bir kişinin zihni gerçekten cerrahi olarak ikiye bölünebilir mi?" sorusunu irdeledi.
Severance, iş ve özel yaşam anılarının cerrahi prosedürle ayrıldığı bir çalışma şeklini benimseyen Lumen Industries firmasında yaşananlara odaklanıyor.
Şirket, çalışanlarının iş ve özel hayatlarını tamamen birbirinden ayırmak için radikal bir yöntem geliştirmiştir: "Severance" prosedürü. Bu prosedürle çalışanların beyinlerine bir çip yerleştirilir ve işe girdikleri an hafızaları sıfırlanır. Böylece işteki kişilikleri özel hayatlarındaki kişiliklerinden tamamen bağımsız hale gelir.
Tek bedende iki ayrı zihin
The Coversation'daki yazıda araştırmacılar, "İlginçtir ki, 'bölünmüş beyin' hastaları 1940'lardan beri var. Epilepsi semptomlarını kontrol altına almak için bu hastalar sol ve sağ yarımküreleri ayırmak için bir ameliyat geçiriyor. Benzer ameliyatlar bugün hala gerçekleşiyor," ifadelerini kullandı.
Buna göre söz konusu vakalar üzerinde yapılan araştırmalar, bölünmüş beyin hastalarının birbirinden ayrılmış yarım kürelerinin bilgiyi bağımsız olarak işleyebildiğini gösteriyor. Bu, prosedürün tek bir beyinde yaşayan iki ayrı zihin yaratması gibi rahatsız edici bir olasılığı gündeme getiriyor.
Severance'ın birinci sezonunda Helly R'nin iş hayatını hatırlayan tarafı ve iş dışındaki tarafı arasında bir çatışma yaşanmıştı. Araştırmacılar Elward ve Ford, benzer şekilde, gerçek bölünmüş beyin hastalarının iki yarım küresi arasında bir çatışma olduğuna dair kanıtların mevcut olduğunu dile getirdi.
Yazıda, "Bölünmüş beyin hastalarıyla konuşurken, genellikle konuşmayı kontrol eden beynin sol yarım küresiyle iletişim kurarsınız. Ancak bazı hastalar örneğin yazarak veya Scrabble harflerini düzenleyerek sağ yarım kürelerinden iletişim kurabilirler," ifadelerine yer verildi:
"Genç bir hastaya gelecekte hangi işi yapmak istediği soruldu. Sol yarım küresi teknik çizimler yapan bir ofis işini seçti. Ancak sağ yarım küresi önündeki harfleri 'otomobil yarışçısı' olarak yazacak şekilde ayarladı."
İki taraf birbirinin anılarına erişebilir mi?
Severance'da, Irving karakterinin dış tarafı, resim yaparak şirket içi tarafının çalışma ortamındaki anılara erişebiliyor. Oraya dair hiçbir bilinçli anısı olmamasına rağmen karakter, dış hayatındayken şirketin Severed katının uzun koridorlarının resmini çizmişti.
Nörobilimciler benzer bir durumun 1994'te "Neil vakası" diye bilinen bir vaka raporunda kayda geçtiğini belirtti.
Neil, epifiz bezi tümörü nedeniyle hayatında bir dizi zorluk yaşayan küçük bir çocuktu. Bu zorluklardan biri nadir görülen bir amnezi türüydü. Bu, Neil'in günlük olaylarını hatırlayamayacağı veya okulda öğrendiklerini aktaramayacağı anlamına geliyordu. Ayrıca, yazabilmesine rağmen okuyamaz hale gelmişti ve çizebilmesine rağmen nesneleri adlandıramıyordu.
Ancak şaşırtıcı bir şekilde, Neil eğitimine devam edebilmişti. O dönemde doktorlar, öğrendikleri hakkında hiçbir şey hatırlamamasına rağmen okul ödevlerini nasıl tamamlayabildiğini anlamaya çalışıyordu.
Doktorlar bir gün ona okulda okuduğu bir roman hakkında ona sorular sordu. Bu kitap Laurie Lee'nin Cider with Rosie'siydi. Neil, sohbet sırasında kitap hakkında hiçbir şey hatırlayamamıştı. Ancak bir doktor, Neil'den kitap hakkında hatırlayabildiği her şeyi yazmasını istediğinde küçük çocuk romanda geçen kelimeleri yazmaya başlamıştı. Ancak yazdıklarını okuyamadığı için doktorlara, "Ne yazdım?" diye sormuştu.
Elward ve Ford, "Neil'in durumu, bilincimizde erişilemeyen zengin anılara sahip olmanın mümkün olduğunu gösteriyor," diye yazdı.
Yesterday