Psikologlar partnerinize sevildiğini hissettirmenin üç ana yolunu keşfetti

Yakın zamanda hakemli bilimsel dergi Journal of Psychology'de yayınlanan bir psikoloji araştırması, çiftlerin birbirine gerçekten sevildiklerini hissettirmesinin üç önemli yolunu ortaya koydu.

ABD'deki Alabama Üniversitesi'nden araştırmacılar, çalışmaya katılan kişilere partnerlerinin kendilerini sevdiğini gösteren en güçlü davranışlarını sıralamasını istedi. Aldıkları yanıtlar, genellikle göz ardı edilen üç önemli davranışı açığa çıkardı.

Forbes'a göre o davranışlar şu şekilde sıralanıyor:

1. Partnerinizin ihtiyaçlarına duyarlı olun

İnsanların sevildiğini hissetmesinin en önemli yollarından biri, ihtiyaçlarının "olumlu yanıtlarla" karşılanması. Araştırmalar, partnerlerin şefkatli, onaylayıcı ve destekleyici olarak görüldüğü ilişkilerin kalitesinin arttığını gösteriyor. Ancak bu onların her isteğini yerine getirmek anlamına gelmiyor.

Bunu sağlamanın da üç önemli yolu var:

Sevgi göstermek: Sevgi, sıcak bir kucaklamadan sevgi dolu bir mesaja kadar sayısız şekilde gösterilebilir. Bunlar, büyük romantik jestler değil, "Seni önemsiyorum," diyen küçük, tutarlı eylemler. El ele tutuşmak, iltifat etmek veya bir konuşma sırasında göz teması kurmak kadar basit olabilir. Fiziksel temas, sözlü onaylama ve hatta küçük sürprizler (bir not bırakmak veya bir hediye göndermek gibi) sevgiyi ifade etmenin güçlü yolları olabilir.

Destek sağlamak: Partnerinizi desteklemek sadece zor zamanlarında yanında olmak anlamına gelmiyor; aynı zamanda onun refahına aktif olarak katkıda bulunmak gerek. Bu, duygusal destek şeklinde olabilir; özerkliğine saygı göstermek, cesaretlendirici sözler söylemek veya yaslanacak bir omuz olmak. Ayrıca, ev işlerine yardım etmek, ayak işlerini halletmek veya istendiğinde tavsiye vermek gibi somut destek sağlamak anlamına da gelebilir.

Değer duygusunu geliştirmek: Birinin sevildiğini hissetmesini sağlamanın en derin yollarından biri, kendi değerini görmesine yardımcı olmak. Bu iltifatların ötesinde bir iş. Ancak iltifatların da yardımı dokunabilir. Yine de bu, partnerinizi tanıdığınızı ve takdir ettiğinizi sürekli olarak göstermek anlamına geliyor. Onlara öncelik vererek, fikirlerine saygı göstererek ve hem büyük hem de küçük başarılarını kabul ederek başlanabilir. Bu onaylamalar, öz saygıyı artırır ve paylaştığınız duygusal bağı derinleştirir. Katılımcılar, "iç ve dış güzelliklerinin sürekli hatırlatılması" ve partnerlerinin "sevmediği şeyler olsa bile, onların sevdiğim şeyleri yapmak için elinden geleni yapması" gibi davranışları örnek gösterdi.

2. Gerçek yakınlık kurun

Partnerinizin gerçekten sevildiğini hissetmesini sağlamanın bir diğer yolu da, ilişkiye gerçek benliğinizi taşımanız, düzenli olarak birbirinizle iletişim halinde olmanız ve ona birlikte kaliteli zaman geçirmenin sizin için önemli olduğunu göstermeniz.

Katılımcılar, partnerlerin gerçek bağları beslemesi için iki temel yol önerdi:

Karşılıklı yakınlık geliştirmek: Karşılıklı yakınlık, zorunluluktan değil, birbirinizin arkadaşlığından gerçekten keyif aldığınız için birlikte olmak istemek demek. Bu, birlikte kaliteli zaman geçirmek, birlikte bir gelecek hakkında konuşmak ve sizi yakınlaştıran anlamlı sohbetler yapmak veya deneyimleri paylaşmak kadar basit olabilir. Örneğin, her hafta dikkat dağıtıcı şeylerden uzaklaşıp birbirinize gerçekten odaklandığınız özel bir "randevu gecesi" için zaman ayırabilirsiniz.

Partnerinizle senkronize olmak: Bu, anlaşılma hissiyle sağlanabilir. Partnerler birbirinii aktif olarak dinlediğinde, empati kurduğunda ve birbirlerinin dünyalarına ilgi gösterdiğinde gerçekleşir. Örneğin, partneriniz yaklaşan bir sunum hakkında gergin olduğunu söylerse, nasıl geçtiğini görmek için daha sonra kontrol etmeyi unutmayın.

Araştırmacılar, "Her iki partnerin duygu ve düşünceleri birbiriyle senkronize olduğunda, insanlar sevildiklerini hissediyorlar, böylece iki taraf zihinsel olarak bir oluyor" diye yazıyor.

3. İstikrar ve güven duygusu verin

Son olarak, partnerinizin sevildiğini hissetmesini sağlamanın en güçlü yollarından biri, hayatlarında güvenilir, sarsılmaz bir varlık olmak. Bu, en zorlu zamanlarınızda bile kendilerini güvende, emniyette ve değerli hissettikleri bir ilişki yaratmakla ilgili.

Araştırmacılar, insanların partnerlerinden böyle bir güvenilirlik ve koşulsuz sevgi gördüklerinde derinden sevildiklerini hissettiklerini tespit etti.

Güvenilir olmak: Güvenilirlik, koşullar ne olursa olsun eşinizin güvenebileceği biri olmak. Bu, mükemmel olmanız gerektiği anlamına gelmez, ancak tutarlı bir şekilde orada olmanız anlamına gelir; sözünüzü tutun, dürüst olun, ihtiyaç anlarında destek sunun. Yoğun bir gün boyunca durumu bildirmek için kısa bir mesaj göndermek veya anlamlı yıldönümlerini hatırlamak gibi küçük jestler bile güvenilirliğinizi güçlendirebilir.

Sevginin güvenilir olması: Bu da partnerinizi koşulsuz veya aşırı beklentiler olmaksızın sevmeyi içerir. Onları oldukları gibi, kusurlarıyla ve her şeyleriyle kabul etmek ve hem başarılarında hem de başarısızlıklarında yanlarında durmak anlamına gelir. Örneğin, eşiniz bir hata yaparsa veya kendinden şüphe duyuyorsa, eleştiri yerine şefkat gösterin. Bu, eşinizin yargılanma, reddedilme veya terk edilme korkusu olmadan gerçek benliğini sergileme konusunda özgür hissettiği güçlü bir güvenlik duygusu yaratır.