Gazze’de hem kıtlık hem savaş: İsrail saldırılarında en az 30 kişi öldü

Cumartesi günü Gazze’de en az 30 kişi, İsrail ordusunun bombardımanı ve top ateşi sonucu yaşamını yitirdi. Ölenler arasında, güneydeki Han Yunus kentinde yerlerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir kampta kalan 4 çocuk da bulunuyor.
BM, Gazze ve kuzey Filistin topraklarında resmen kıtlık yaşandığını açıklamasının ardından meydana gelen bu saldırılar, 22 ay süren savaşın ve uluslararası örgütlerin temel ihtiyaç maddelerinin girişini kısıtlamasına yönelik protestoların ardından geldi. Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yarım milyona yakın insanın ciddi bir açlık riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Bu nüfus, Gazze Şeridi sakinlerinin yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.
İsrail, uluslararası kuruluşların açıklamasını yalan olarak nitelendirirken, karadan gıda ve ilaç erişimini kısıtlamaya devam ediyor ve Gazze şehir merkezini tamamen kontrol altına almak için saldırıya hazırlanıyor. Başbakanlık ofisi Binyamin Netanyahu, IPC raporunu “düpedüz yalan” olarak nitelendirdi ve Hamas’ı, henüz kanıt sunmadığı yardımlara el koymak ve rehineleri aç bırakmakla suçladı.
Nasser Hastanesi morg kayıtları ve sağlık yetkililerine göre, cumartesi sabahı Han Yunus bölgesinde düzenlenen saldırılarda en az 14 kişi hayatını kaybederkeni ölenlerin yarısından fazlası kadın ve çocuktu.
Gece boyunca yaşanan saldırıları anlatan 2 çocuğun amcası Abu Agala, “Tüm Gazze Şeridi bombardıman altında… Güneyden kuzeye, her yer,” dedi. Çadır kent saldırısında yakınlarını kaybeden Hekmat Foujo ise, “Bize merhamet edin” çağrısında bulundu.
BM ve diğer kuruluşlardan yardım bekleyen beş kişi de kuzeyde, Zikim sınır kapısı yakınlarında İsrail ateşiyle yaşamını yitirdi.
Londra’daki Forensic Architecture ve ABD’deki Dünya Barış Vakfı tarafından yürütülen araştırma, Gazze’de yardım ararken İsrail ordusu tarafından saldırıya uğrayan en az 64 sivil vakasını doğruladı. Raporda ayrıca, Filistinlilerin, İsrail’in yardım dağıtımı için görevlendirdiği Gazze İnsani Yardım Vakfı’na ait istihkak noktalarına ulaşmak için ortalama 6 kilometre yürümek zorunda kaldıkları kaydedildi.
Yerel hastaneler ve Filistin Kızılayı’na göre, cumartesi günü Gazze Şeridi’ndeki saldırılarda en az 10 kişi daha hayatını kaybetti.
Bir deri bir kemik kalmış çocukların görüntülerinin yarattığı küresel öfkeye yanıt olarak İsrail, son haftalarda kara yardımı akışına ve sınırlı hava saldırılarına izin verdi. Ancak BM ve diğer insani yardım kuruluşları, Şerit’teki 2 milyondan fazla Filistinliyi beslemek için hâlâ yeterli gıda girişi sağlayamıyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şehri çevresindeki kliniklerine son bombardımanlardan kaçan çok sayıda hastanın başvurduğunu belirtti. MSF, “Saldırılar, personelimiz de dahil olmak üzere insanları bir kez daha evlerini terk etmeye zorluyor ve Gazze genelinde yer değiştirmeler görülüyor” dedi.
İsrail ordusu, askerlerin hala yüz binlerce sivile ev sahipliği yapan, ancak İsrail’in Hamas’ın kalesi olarak gördüğü Zeitoun mahallesi ve şehrin dış mahallelerinde operasyonlarını sürdürdüğünü açıkladı.
Pek çok İsrailli, Gazze’ye yönelik saldırıların, şu ana kadar esaretten kurtulan yaklaşık 20 rehineyi ölüme mahkum edebileceğinden endişe ediyor. Başbakan Netanyahu, Perşembe günü yetkililere rehinelerin serbest bırakılması için derhal müzakerelere başlamaları talimatını verdi. Ancak İsrail hükümeti, Filistinli silahlı grubun kabul etmesinin ardından uluslararası arabuluculardan gelen ateşkes önerisine yanıt vermedi.
Times of Israel’e göre, Cumartesi günü bazı vatandaşlar ülkenin merkezindeki Kfar Malal’da Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve oğlunu protesto etti, “utanç” diye bağırdı ve Gazze’de halen esir tutulan kişilerin fotoğraflarını gösterdi. Ben Gvir, Hamas’la yapılacak olası bir anlaşmanın en büyük muhaliflerinden biri olarak biliniyor ve savaş hafiflerse hükümet çoğunluğunu yeniden terk etmekle tehdit ediyor.
Buna karşılık Maariv gazetesi, hükümete duyulan güveni ölçen bir anket yayınladı. Anket, İsraillilerin yüzde 62’sinin artık Netanyahu’nun yönetimini desteklemediğini ve çoğunluğun bir rehine anlaşmasını savunduğunu ortaya koydu.
Today