Şam’ın kuzeybatısında silahlı baskı: Alevi aileler evlerini terk ediyor

Suriye'nin başketi Şam’ın kuzeybatısında yer alan bir banliyöde, silahlı bir grubun tekrarlayan tehditleri ve keyfi gözaltıları nedeniyle birçok sakin evini terk etmek zorunda kaldı.
Etkilenen ailelerin çoğu, devrik Suriye lideri Beşar Esad’ın da mensubu olduğu Alevi topluluğuna mensup.
Bu gelişme, yaklaşık 14 yıldır süren iç savaşın ardından geçici Suriye hükümetinin karşı karşıya kaldığı güvenlik sorunlarının bir yansıması olarak görülüyor.
Yaklaşık 6 bin kişinin yaşadığı el-Sumariye mahallesinde kriz geçen ayın sonlarında tırmandı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) dayandırılan bilgilere göre, geçen çarşambadan bu yana çok sayıda kişi, kılıç ve silahlarla mahalleye giren bir grubun baskısıyla evlerini terk etti.
Güvenlik endişeleri nedeniyle takma isim kullanan Samer adlı bir mahalle sakini, Euronews’e yaptığı açıklamada, grubun insanlara bölgeyi derhal boşaltmalarını emrettiğini söyledi. Samer’e göre grup, ailelerin taleplere uymasını sağlamak için bazı kişileri de gözaltına aldı.
Hükümet daha sonra devreye girerek medya aracılığıyla halka bölgede kalmaları yönünde güvence verse de, silahlı grup tekrar geri dönerek doğrudan tehditlerde bulundu. Bu durum, yeni bir zorunlu göç dalgasını tetikledi.
Mahalle sakinlerinden Ali, militanların bölgeye girmesi üzerine ailesiyle birlikte hemen mahalleden ayrıldıklarını anlattı:
"Çocuklarım için korktum. (Kriz) sona erdiğini ve işlerin normale döndüğünü duydum, geri dönmeyi düşündüm. Ama komşum gece arayıp, ‘Geri dönme, grup yeniden mahalleye girdi ve bize çıkmamız için süre verdi’ dedi.”
Mahalleden kaçan bir başka sakin Nour ise Euronews’e yaptığı açıklamada, silahlı grubun devlet güvenlik güçlerinden biri olan Genel Güvenlik'e ait üniformalarla sokaklarda dolaştığını, halkı korkuttuğunu, dükkânları kapattırdığını ve insanları dışarı çıkmaktan alıkoyduğunu anlattı.
Evlerin “barbarca” yöntemlerle basıldığını, izin alınmadan arandığını ve duvarlara anlamı açıklanmayan “X” ve “O” gibi işaretler yazıldığını söyledi.
Nour, grubun daha sonra “24 saat içinde boşaltın” uyarısı yaptığını da ekledi.
Nour, silahlı grubun evlerinde erkeklerin bulunmadığı kadınlara saldırıp onları dövdüğünü ve cep telefonlarına el koyduğunu iddia etti.
Bazı ailelerin eşyalarını taşımak için araba kiralamaya çalıştığını, ancak grubun buna izin vermediğini söyledi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, grubun lideri olduğu öne sürülen Ebu Huzeyfe, Suriye hükümetinin halka “bulunduğunuz yerde kalın” talimatını reddetti.
SOHR, Ebu Huzeyfe’nin sadece tahliye emri vermekle kalmayıp Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’ya da hakaret ettiğini bildirdi.
Hükümetin bölgenin güvenli olduğunda ısrar etmesine rağmen, gelen haberler mahalle sakinleri arasında gerginlik ve korkunun devam ettiğini ortaya koydu.
Birleşmiş Milletler, el-Sumariye’deki gelişmelerle ilgili olarak “zorla tahliye tehditleri” ve “kadınlar ile çocuklar da dahil olmak üzere masum sivillere yönelik ihlaller” iddiaları karşısında “derin endişe” duyduğunu açıkladı.
Yapılan açıklamada “itidal” çağrısı yapıldı ve BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in gelişmeleri yakından takip ettiği vurgulandı.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, düzenlediği basın toplantısında Suriye’deki “barınma, arazi ve mülkiyet ile geçiş dönemi adaleti gibi karmaşık sorunların dikkatle ele alınması” gerektiğini söyledi.
Dujarric, “hukukun üstünlüğü ve uluslararası standartlara uygun olarak sivillerin korunmasının” en öncelikli mesele olduğunu vurguladı.
Today