CHP lideri Özgür Özel: 'Gürsel Tekin’e randevu veririm ama kayyuma veremem'

Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, perşembe günü katıldığı NOW TV yayınında İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin’in kendisinden randevu talebine kapıyı kapattı. Özel, “Ben Gürsel Tekin’e randevu veririm. Ama kayyuma randevu veremem,” sözleriyle tavrını netleştirdi.
Geçmişte Gürsel Tekin ile siyaset yaptığını da hatırlatan Özel, "Ben Gürsel Tekine randevu veririm. Ancak kayyuma randevu veremem. Bu, asliye hukuk mahkemesinin kararını tanımak anlamına gelir," dedi.
CHP’li belediyelere dönük soruşturma ve operasyonların sürdüğü süreçte, 2 Eylül’de mahkeme kararıyla İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve il yönetimi görevden alınmış, yerine geçici olarak Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz, Erkan Narsap gibi isimlerden oluşan bir heyet görevlendirilmişti.
Tekin, bu kararın ardından tedbirli olarak CHP Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildi. Özel, önceki gün Merkez Yönetim Kurulu’nu olağanüstü topladı, ardından dün de tüm il başkanlarını İstanbul’a çağırarak değerlendirme toplantısı yaptı.
Bu gelişmelerin gölgesinde, CHP’liler İstanbul il binasında nöbet başlatarak “Kayyuma karşı direneceğiz, içeri sokmayacağız” mesajı verirken; Gürsel Tekin, “Göreve başladık” ifadelerini kullanmıştı.
Tekin SZC TV'ye verdiği demeçte, “Pazartesi günü il başkanlığına gidip görevi devralacağım,” açıklamasında bulundu.
'Kayyum ile görüşemem'
Tekin, çarşamba günü yaptığı açıklamada Özel’den randevu talep edeceğini duyurmuştu. CHP lideri Özgür Özel ise katıldığı canlı yayında bu konunun gündeme gelmesi üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:
“Zaten kendisiyle bu işler konuşulmuştur, konuşulmadan olmaz. Gürsel Tekin, geçmişte partide önemli görevler üstlenmiş, benim de birlikte çalıştığım bir isimdir. Kamuoyu önünde tartışmayı doğru bulmam. 31 Mart yerel seçimlerinde Kadıköy’den belediye başkan adayı olmak istedi, başka bir aday tercih edildi. Gürsel Tekin sinirlendi, partiden istifa edeceğini ilan ederek partiden ayrılmıştı."
Gürsel Tekin'in 'cenaze' açıklaması
Tedbirli olarak partinin Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilen Gürsel Tekin'in "Amacımız partiyi adliye koridorlarından çıkarmak. Ortada bir cenaze var, o cenazeyi kaldırmayalım da koksun mu?" sözlerine yanıt olarak ise şöyle konuştu:
"Ortada bir cenaze varsa; demokrasi ve adalet cenazesi var. Kimse ‘cenazeyi bırakın kokacak’ diyemez. Biz o cenazeyle mücadele ediyoruz. Gelmek isteyen gelsin, beraber mücadele edelim. İstanbul’da kimin o koltukta oturacağına delegeler karar verir. O isim de Özgür Çelik’tir. Kayyum Gürsel Tekin’e randevu veremeyiz.”
"Mahkeme kararıyla kurultay iptal edilmiş. Bu görevi kabul eden kişiyi ben, geçmişte birlikte çalıştığım siyasetçiden ayrı değerlendiririm. Bu karar için bir parti üyesinin onayı gerekmez. Kabul edeni, partiden ayrıştırmak gerekir. Tekin’in bu görevi kabul ettiğini duyduğum an ‘Partiyle ilişkisini keselim’ dedim. Disipline sevk edildi, YDK savunmasını alacak. İtiraz edebilir ama bugün itibarıyla partimizin üyesi değildir."
Adalet Bakanı Tunç: Her iki dava birbirini etkileyebilecek düzeyde
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çarşamba günü TRT Haber ekranlarında katıldığı özel röportajda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38. Olağan Kurultayı hakkındaki dava süreci ile İstanbul İl Başkanlığı yönetiminin görevden alınmasına ilişkin tedbir 2 Eylül 2025 tarihli kararının birbirine etkileyebilecek düzeyde olduğunu aktardı.
CHP delegeleri tarafından gelen şikayetlerle yargı sürecinin başladığını hatırlatan Tunç, "İstanbul'da devam eden davaların yanı sıra Ankara'da önce başlamıştı. Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı [Lütfü Savaş) CHP delegesi başvuruda bulunmuştu. Hem suç duyurusunda bulunmuşlardı hem de kurultayla ilgili iptal davaları açmışlardı. Onlar bir taraftan yürüyor. Bir taraftan ceza soruşturması, ceza davaları, bir taraftan da Asliye Hukuk Mahkemesinde siyasi partiler kanunu ve dernekler kanununa atıfla yapılan davalar var. Tabii her iki dava birbirini etkileyebilecek düzeyde," ifadelerini dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Mahkeme kararını tanımıyoruz” şeklindeki sözlerini sert biçimde eleştiren Tunç, yargı kararlarının eleştirilebileceğini ancak yok sayılmasının demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını ifade etti.
Bu soruşturmayı durdurun' diyebilir miyiz?
Adalet Bakanı, CHP lideri Özgür Özel’in şahsına ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik eleştirilerini de değerlendirdi.
"[Özgür Özel'in] Adalet Bakanı olarak bize yargıya müdahale etmemizi ister bir tavrı var. 'Adalet Bakanı olarak siz buna müdahale edin' böyle bir durum söz konusu olabilir mi? Dolayısıyla yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla kuvvetler ayrılığının uygulandığı bir ülkedeyiz. Biz Sayın Cumhurbaşkanımız ya da Adalet Bakanı olarak ben Cumhuriyet Savcılarına, hakimlerimize, yargıya 'Bu soruşturmayı durdurun. Böyle bir soruşturma olamaz' diyebilir miyiz? Diyemeyiz."
Ne oldu?
CHP'nin İstanbul İl Kongresi, 8 Ekim 2023 tarihinde Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenmişti. Kongrede o dönem CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik, 342 oy alarak İstanbul İl Başkanı seçilmişti. Bir diğer aday Cemal Canpolat ise 310 oy almıştı.
Çelik kongrede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun desteklediği aday olarak öne çıkmıştı. Canpolat ise o dönemki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın olarak biliniyordu.
Kongreyle ilgili soruşturma haberi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38'inci Olağan Kurultayı'nda 'kurultay günü para karşılığı oy kullandırıldığı' iddialarına ilişkin soruşturma başlatmasının hemen ardından gelmişti.
Bu kurultayda Özgür Özel, CHP'nin yeni genel başkanı olarak seçilmişti.
Kurultayla ilgili dava 15 Eylül'de Ankara 42'nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecekti.
İl kongresinin iptali kararı, kurultayla ilgili davadan günler önce geldi.
CHP'nin 38. Olağan Kurultay davası
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 4-5 Kasım 2023 tarihlerindeki Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin başlatılan soruşturmaya dair iddianame Haziran ayında hazırlandı.
Euronews tarafından ulaşılan iddianamede Kasım 2023'te yapılan kurultaya divan başkanlığı yapan ve İBB İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" soruşturmaları kapsamında tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte toplamda "şüpheli" sıfatıyla yer alan 12 kişi için üç yıla kadar hapis cezası ile "siyasi yasak" talep edildi.
İddianamede CHP'nin eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş "müşteki (şikayetçi)" ve tanık sıfatlarıyla belirtilirken, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "mağdur" sıfatıyla yer aldı.
812 delegenin oyunu alarak genel başkanlığa seçilen CHP lideri Özgür Özel'e karşı dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 536 oy ile seçimi kaybetmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Şubat 2025'te CHP delegelerine "oy karşılığında para, telefon ve ev verildiği" iddialarıyla kurultay hakkında soruşturma başlatmıştı.
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 30 Haziran'da görülen dava duruşmasında mahkeme, ceza yargılaması ve görevsizlik kararına itiraz süreçlerinin beklenmesini kararlaştırarak davayı 8 Eylül'e ertelemişti.
Ardından CHP'nin başvurusuyla gelecek duruşmasının tarihinin 15 Eylül'e ertelendiği bildirildi.
İlk duruşma öncesi iktidardaki AK Parti'nin YSK temsilcisi Recep Özel 'mutlak butlan' kararına karşı çıkmıştı.
Özel, "YSK'nın kararını mahkeme bozamaz. Eğer mahkeme bu kararı bozarsa bütün sistem allak bullak olur," ifadelerini dile getirmişti.
Mutlak butlan, bir hukuki işlemin, baştan itibaren kanuna aykırı olması nedeniyle geçersiz sayılması anlamına geliyor. Mutlak butlan sonucunda bu tür işlemler, hukuk sisteminde hiç yapılmamış sayılıyor.
Today