İsrailli uzman Hamas'ın cinsel şiddet kampanyası nedeniyle adalet önüne çıkarılması gerektiğini belirtti

Bir İsrailli uzmanın Euronews için kaleme aldığı özel makaleye göre, Birleşmiş Milletler’in Hamas’ın 7 Ekim ve sonrasında işlediği cinsel suçları resmen tanıması ve Hamas’ı BM kara listesine alması sonrası atılacak bir sonraki mantıklı adım yargılama olacak.

Kadın ve Çocuklara Karşı Hamas’ın 7 Ekim Suçlarını Araştırma Sivil Komisyonu’nun kurucusu ve başkanı Dr. Cochav Elkayam-Levy, “Bu tanıma sadece diplomatik bir başarı değil; aynı zamanda bu vahşetleri inkâr etmeye, küçümsemeye ya da örtbas etmeye çalışan herkese doğrudan bir reddiyedir,” diye yazdı.

“Bundan böyle hiç kimsenin şüphesi olamaz. Tecavüz ve cinsel işkence Hamas’ın terör kampanyasının merkezindeydi ve öyle olmaya devam ediyor.”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yıllık raporunda, özel temsilcisinin “7 Ekim 2023’teki saldırılar sırasında birçok yerde cinsel şiddet yaşandığına inanmak için makul gerekçeler bulduğunu” bildirdiği kaydedildi.

Bu suçlar arasında özellikle Nova müzik festivali alanında gerçekleşen tecavüz ve çete tecavüzleri de yer aldı.

Gazze’ye götürülen rehinelere ilişkin olarak raporda, “Gazze’ye götürülen bazı rehinelerin esaretleri sırasında çatışmayla bağlantılı çeşitli cinsel şiddet türlerine maruz kaldıklarına dair açık ve ikna edici bilgiler bulunduğu,” ifade edildi.

Bu raporda, “Özel Temsilcim, saldırıların karmaşıklığı ve işleyiş biçiminin, seçilen hedefler hakkında ayrıntılı ön bilgi, önemli düzeyde planlama ve koordinasyon içerdiği sonucuna vardı,” denildi.

Temmuz ayı başlarında İsrailli Dinah Projesi, hayatta kalanlar ve tanıkların ifadeleri, ilk müdahale ekiplerinden aktarımlar ile adli, görsel ve işitsel delillere dayanan raporunu yayımladı.

Raporda, Nova müzik festivalinde tecavüz girişiminden kurtulan bir kişinin anlatımı, 15 geri dönen rehine, 17 tanık ve çok sayıda ilk müdahale görevlisi dahil onlarca ifadenin yer aldığı belirtildi.

İsrail ve uluslararası medyadaki aktarımlara da atıf yapan raporda, 15 rehinenin ya doğrudan cinsel saldırıya uğradıkları ya da buna tanıklık ettikleri, bu saldırıların cinsel şiddet, zorla soyundurulma, sözlü cinsel taciz ve zorla evlilik tehditlerini içerdiği kaydedildi.

İki erkek rehine, çıplakken zorla soyundurulma ve fiziksel şiddete maruz kaldıklarını söyledi.

Raporda, tanık ifadelerinin en az 15 ayrı cinsel saldırı vakasına işaret ettiği, bunların en az dördünün çete tecavüzü olduğu belirtildi.

Dr. Elkayam-Levy, Euronews için kaleme aldığı özel makalede, “Ancak tanınma, iyileşme ve adalet için ne kadar hayati olsa da, durmamız gereken nokta olamaz,” ifadelerini kullandı.

Elkayam-Levy, “Her BM belgesi ve diplomatik ifadenin ardında, tecavüze uğramış bir kadın, işkence görmüş bir erkek, yok edilmiş bir aile var. Her kabul, onuru hayal edilemeyecek şekillerde paramparça edilmiş bir mağdurun susturulmuş sesini taşır,” diye belirtti.

İsrail şimdi, tüm militan grubun ve destekçilerinin yargılanması çağrısında bulunuyor ve adaletin İsrail sınırlarının ötesine taşınabilmesi için özel mekanizmaların gerektiğini söylüyor.

Elkayam-Levy, “Elbette artık İsrail ve uluslararası toplum, sözleriyle değil, eylemleriyle yargılanacak: Yargılama yapıp yapmadıkları ve İsrail, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve ötesinde ortak hesap verebilirlik mekanizmaları oluşturup oluşturmadıklarıyla,” diyerek sözlerini tamamladı.