İsrail ordusu, Gazze'deki insanlara bölgeyi terk etme çağrısı yaptı

İsrail ordusu, cumartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şehri’nde yaşayan Filistinlilerin güneye gitmeleri gerektiğini belirtti ve ordunun kentin tamamında operasyon yürüttüğü uyarısında bulundu.

İsrail güçleri, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun şehri ele geçirme emri vermesinin ardından haftalardır kentin kuzey banliyölerinde saldırılar düzenliyor.

Netanyahu, Gazze Şehri’nin Hamas’ın kalesi olduğunu ve burayı ele geçirmenin, Ekim 2023’te İsrail’e saldıran Filistinli İslamcı militanları yenmek için zorunlu olduğunu söylüyor.

Saldırılar, yaklaşık iki yıldır süren savaş nedeniyle bölgede barınan yüz binlerce Filistinlinin yerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına yol açıyor. Savaş öncesinde Gazze nüfusunun neredeyse yarısını oluşturan yaklaşık 1 milyon kişi şehirde yaşıyordu.

İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, X platformunda yaptığı paylaşımda, sivillerin Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta belirlenen kıyı bölgesine gitmesi gerektiğini, burada yiyecek, sağlık hizmeti ve barınma imkânı sağlanacağını açıkladı.

Perşembe günü ordu, şehrin neredeyse yarısını kontrol altına aldığını duyurdu.

İsrail ordusu ayrıca tüm Gazze’nin yaklaşık yüzde 75’ini kontrol ettiğini iddia ediyor.

Gazze Şehri’ndeki pek çok kişi, savaşın ilk dönemlerinde yerinden edilmiş ancak sonrasında geri dönmüştü.

Bazı sakinler ise yeniden göç etmeyi reddettiklerini ifade ediyor. İsrail ordusu haftalardır kente yoğun hava saldırıları düzenliyor, banliyölerden ilerliyor ve bu hafta itibarıyla birlikler şehir merkezine birkaç kilometre mesafeye ulaştı.

İsrail yetkililerine göre Netanyahu, sağcı koalisyon müttefiklerinin desteğiyle, ordunun üst düzey komutanlarının itirazına rağmen Gazze Şehri’nin alınması emrini verdi.

Ordunun tereddüdüne karşın on binlerce yedek askerin operasyona destek için göreve çağrıldığı bildirildi.

Gazze’deki savaş, İsrail’i giderek diplomatik olarak yalnızlaştırdı; ülkenin en yakın müttefikleri bile küçük bölgeyi harap eden saldırılarını kınamaya başladı.

Aynı zamanda, esir yakınları ve onların destekçilerinin öncülük ettiği, savaşın kalan 48 rehinenin serbest bırakılacağı diplomatik bir anlaşmayla sona erdirilmesi yönünde artan çağrılar var. İsrailli yetkililer, rehinelerin 20’sinin hayatta olduğuna inanıyor.

Netanyahu ise, tüm rehinelerin aynı anda serbest bırakılmasını ve Hamas’ın teslim olmasını öngören “ya hep ya hiç” formülünü savunuyor. İsrail ordusu, Hamas’ın birçok üst düzey liderini ve binlerce savaşçısını öldürdüğünü, örgütü bir gerilla gücüne dönüştürdüğünü iddia ediyor.

Hamas ise, daha önce Temmuz ayında ABD ve Arap ülkelerinin arabuluculuğunda yapılan ancak çöken görüşmelere benzer şekilde, geçici ateşkes karşılığında bazı rehineleri serbest bırakmayı teklif etti.

Yaklaşık yirmi yıldır Gazze’yi yöneten ancak bugün yalnızca bölgenin bir kısmını kontrol eden Hamas, İsrail savaşı sona erdirip tüm güçlerini Gazze’den çekmeyi kabul ederse tüm rehineleri serbest bırakacağını uzun süredir söylüyor.

Şimdiye kadar serbest bırakılan rehinelerin çoğu, ABD ve Arap ülkelerinin ara buluculuğunda yürütülen diplomatik müzakerelerle özgür kaldı. Son görüşmeler Temmuz ayında çöktü ve İsrail ile Hamas, birbirini kötü niyetle müzakere yapmakla suçladı.

İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, cuma günü yaptığı açıklamada Gazze’deki askeri operasyonların, İsrail’in savaşın sona erdirilmesi için öne sürdüğü koşulların -rehinelerin serbest bırakılması ve silahsızlanma- Hamas tarafından kabul edilene kadar yoğunlaşacağını söyledi. Aksi takdirde Hamas’ın yok edileceğini ifade etti.