Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TELE1'e soruşturma başlatıldığını duyurdu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, pazartesi günü TELE1 hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Sosyal medya platformu X üzerinden yayınladığı gönderide Bakan Tunç, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile soykırımcı Netanyahu’nun kıyaslandığı cümlenin bir televizyon kanalında alt bant yazısı olarak kullanılması hakkında soruşturma başlatılmıştır," diye yazdı.

Soruşturma, TELE1'de 21 Eylül Pazar günü akşamı yayınlanan "Türkiye'nin Yönü" programındaki "RTE'nin Netanyahu'dan farkı ne?" alt bandı sonrasında başlatıldı.

Tunç, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan her zaman zalimin karşısında, mazlumların ve mağdurların yanında duran; adalet çağrısının öncüsü olan bir liderdir," dedi.

"Vicdanla, adaletle ve insanlık onuruyla asla bağdaşmayan bu çirkin algı operasyonları, Sayın Cumhurbaşkanımızın sadece milletimiz için değil tüm insanlık için sürdürdüğü onurlu mücadeleyi asla gölgeleyemeyecektir," diye ekledi.

TELE1'in X hesabından paylaşılan gönderide ise, söz konusu alt bandın "kesinlikle onaylanmadığı" ve olayın "sehven" meydana geldiği belirtildi.

"Dün gece (21 Eylül 2025) Tele1 ekranına gelen “Türkiye’nin Yönü” programında, meslek terminolojisinde KJ dediğimiz alt yazıda kısa süreli de olsa (yaklaşık bir dakika) kanal yönetimi olarak kesinlikle onaylamadığımız bir ifade kullanılmıştır. Programda Trump - Erdoğan görüşmesine ilişkin bir değerlendirme yapılmasına karşın, KJ’de Erdoğan ile Netanyahu karşılaştırması yer almıştır. Kesin hüküm içeren bir ifade olmamakla birlikte, yanlış anlamalara açık olan bu cümleyi doğru bulmuyoruz. Reji kadromuzdan kaynaklanan ve sehven yapılan bu hata nedeniyle özür dileriz. İdari araştırmayı yaptıktan sonra gerekli kararları alacağımızı da belirtmek isteriz."

Daha önce Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), '4 Soru 4 Yanıt' programında Merdan Yanardağ’ın “15 Temmuz İslamcı bir darbe girişimiydi. Bu darbenin temel sorumlusu AKP iktidarıdır,” ifadelerinden ötürü TELE1'e yönelik "beş günlük ekran karartma" kararı almıştı.

Bu adım, 5 Ağustos Salı günü Ankara 23. İdare Mahkemesi tarafından durduruldu.

Mahkemenin oy birliği ile aldığı karar, "Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir’ düzenlemesine yer verilmesi, dava konusu işlemin ise yayın durdurmaya ilişkin olması ve uygulanmakla etkisi tükenecek nitelikte olması nedeniyle davalı idarenin savunması ve ara kararı cevabı alınıp ya da savunma ve ara kararına cevap verme süresi geçip yürütmenin durdurulması istemi hakkında yeni bir karar verilinceye kadar teminat alınmaksızın dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği" şeklindeki ifadelerle özetlendi.

Ceza, Türkiye'de basın bayramı olarak kutlanan 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü'nde geldi. İstanbul’da çıkan gazeteler, Osmanlı Devleti'nde İkinci Meşrutiyet'in ilan edildiği 24 Temmuz 1908 günü sansür memurlarını içeri sokmama ve gazetelerini sansüre yollamadan basma kararı vermişti. Bu olayın yıldönümü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin 1948 yılında aldığı kararla Basın Bayramı olarak ilan edildi.