Casusluk mu, masum bir hobi mi? Almanya drone'lara karşı harekete geçiyor

Almanya’nın hava sahasında tanımlanamayan insansız hava araçlarının (drone) görülme olayları artış gösteriyor. Ülkenin hava seyrüsefer hizmeti sağlayıcısı DFS, bu yıl sadece 144 drone uçuşunun kaydedildiğini, bunların 35’inin Frankfurt Havalimanı çevresinde yoğunlaştığını açıkladı.
Bu uçuşların casusluk amaçlı olup olmadığı ise belirsizliğini koruyor. Olayların büyük kısmı pilotlar tarafından, geri kalanı ise hava trafik kontrolörleri tarafından tespit edildi. DFS’ye göre bu drone’ların yaklaşık yüzde 90’ı havaalanları çevresinde görülüyor. Bu nedenle İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Almanya’nın drone savunma kapasitesini hızla genişletmek istediklerini söyledi. Bu adım ile federal ve eyalet yönetimleri arasındaki yetkinlikleri birleştirmek, yeni savunma sistemleri geliştirmek ve polis ile askeri birimlerin drone savunmasını “birbirine bağlamak" amaçlanıyor.
Dobrindt, Almanya’nın drone saldırıları ile savunma önlemleri arasında hem sivil hem askeri düzeyde bir “teknolojik silahlanma yarışında” olduğunu vurguladı.
Yetkililer için en büyük zorluk, casusluk amacıyla kullanılan drone’larla hobi cihazlarını ayırt etmek. Thüringen Eyalet Polisi, bu yüzden resmi kayıtlarda drone’lar arasında bir ayrım yapılmadığını belirtti. Olayların güvenlik veya casuslukla bağlantılı olup olmadığı ise soruşturmalarda incelenecek.
Drone’ların güvenlikle ilgili olaylarda mı yoksa casusluk için mi kullanıldığı, eyalet polis departmanına göre yalnızca soruşturma kapsamında incelenecek.
NATO hava sahasında 'drone terörü mü'?
Pazartesi akşamı Oslo ve Kopenhag’daki ana havalimanlarında, yakınlarda drone tespit edilmesi üzerine operasyonların askıya alınması gerekti.
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Rusya’nın dahil olma ihtimalinin göz ardı edilemeyeceğini belirtti.
Frederiksen, “Bu, içinde yaşadığımız zamanlar ve toplum olarak başa çıkmaya hazırlıklı olmamız gereken şeyler hakkında çok şey söylüyor,” dedi.
Emekli albay ve EuroDefence Başkanı Ralph Thiele, “Günlük olarak yüksek ya da alçak bölgelerde Rus hava keşiflerini görüyoruz,” dedi.
Thiele’nin “yüksek bölgeler” ile kastettiği, jetler veya büyük drone’larla yapılan yüksek irtifalı hava sahası keşifleriyken, “alçak bölgeler” ise şehirler, havaalanları veya sanayi tesisleri yakınındaki daha küçük sistemleri ifade ediyor.
Thiele, “Onların temelde yaptığı şey bizi gözetlemek ve kritik altyapımızın, askeri kabiliyetlerimizin ve ulaşım yollarımızın dijital ikizlerini yaratmak,” diye açıklıyor. Bu “ikizler” daha sonra sabotaj, casusluk veya hatta doğrudan askeri saldırılar için kullanılabiliyor.
“Rusya’nın yaptığı şey bu, tabiri caizse – ve biz ise oldukça çaresizce izliyoruz,” diye ekledi.
Bu, sahaların ve tesislerin milimetre hassasiyetinde görüntülerinin alınması, ardından bu görüntülerin dijital modeller oluşturmak için kullanılabileceği anlamına geliyor.
Uçuş operasyonlarını da tehlikeye atıyor
Frankfurt Havalimanı’nı işleten Fraport AG’den bir sözcü, drone’ların erken tespiti ve onlara karşı önlem alınabilmesi için yetkililerle birlikte personel, örgütsel ve teknik tedbirlerin uygulandığını belirtti.
Drone’lar güvenlik alanına girerse, DFS uçuş operasyonlarının kısıtlanıp kısıtlanmayacağına ya da tamamen durdurulup durdurulmayacağına karar veriyor.
Euronews’e konuşan sözcü, “Bu tür olaylar hava trafiği güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor ve ayrıca önemli ekonomik zararlara da neden olabiliyor,” dedi.
Havaalanları üzerinde drone uçurmak, 10 yıla kadar hapis cezasıyla sonuçlanabilen bir suç. Fraport AG Kurumsal Güvenlik biriminden Guido Zemp’e göre, bu yıl 4 drone pilotu polis tarafından yakalandı ve haklarında soruşturma başlatıldı.
Soruşturmalara imkân sağlamak için, söz konusu drone’un önce durdurulması veya etkisiz hale getirilmesi gerekiyor. Sivil tesisler söz konusu olduğunda sorumluluk federal ya da eyalet polisine aitken, Alman Silahlı Kuvvetleri yalnızca kendi tesislerinden sorumlu ve orantılılık ilkesine göre hareket etmek zorunda.
Gerekirse Bundeswehr’in polise drone’larla mücadelede yardım etmesini sağlamak için, eski Şansölye Olaf Scholz liderliğindeki önceki koalisyon hükümeti Havacılık Güvenliği Yasası’nı değiştirmeyi planlamıştı. Ancak hükümet değişikliği nedeniyle bu plan asla hayata geçirilmedi.
Euronews’in sorusu üzerine, İçişleri Bakanlığı (BMI) sözcüsü hükümetin şu anda bu konuda çalıştığını doğruladı.
Sözcü “koordinasyonun hâlâ devam ettiğini” söyledi ancak herhangi bir özel ayrıntı veremedi.
Today