Erdoğan ve Özel'den yeni KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman'a tebrik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel pazar akşam saatlerinde Kuzey Kıbrıs seçimlerinin sonuçlanmasının ardından yeni Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ı tebrik etti.
"Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleşen seçimlerde resmî olmayan sonuçlara göre Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Tufan Erhürman’ı tebrik ediyorum" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sahip olduğu demokratik olgunluğu bir kez daha gösteren, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin iradesini sandığa yansıttığı bu seçimin ülkelerimiz ve bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" diye ekledi.
"Türkiye olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ve çıkarlarını Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle birlikte her türlü platformda savunmaya devam edeceğiz."
Geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada "Kıbrıs konusunda zihnimiz de politikamız da net. Federasyon defteri bizim için artık kapanmıştır" ifadelerini kullanan Erdoğan'ın bu açıklamaları, iktidar Cumhur İttifakı'ndaki ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin "KKTC, Türkiye Cumhuriyeti'ne katılma kararı almalıdır" sözlerinin hemen ardından geldi. KKTC'nin yeni cumhurbaşkanı, federasyonu destekliyor.
Ankara, KKTC cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iki devletli çözümü savunan Ersin Tatar'ı destekliyordu. Kuzey Kıbrıs'ta yayın yapan basın organları ise yine Cumhur İttifakı ortaklarından Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AK Parti) bazı isimlerin Tatar'a destek için adaya geldiğini yazmıştı.
CHP lideri Özel ise X hesabında yaptığı bir paylaşımda "KKTC'de bugün yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, gayriresmi sonuçlara göre %62,80 oy oranı ile kazanan, kardeş partimiz Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) lideri, çok değerli dostum Sayın Tufan Erhürman'ı yürekten kutluyorum" ifadelerini kullandı.
"Kıbrıs Türk Halkı bu seçimde yalnızca Sayın Erhürman'ı seçmekle kalmamış, aynı zamanda KKTC demokrasisine ve milli iradeye, kendi çıkarları için dışarıdan müdahale eden, tuttuğu tarafın propagandasını yapmak adına adaya adeta çıkarma yapan zihniyete de cevabını vermiştir" diyen Özel, "Son olarak, Ankara'da sadece ülkemizin dış politika görgüsünü değil, hukuku da açıkça hiçe sayan, desteklediği adaya kazandırmak için her türlü kara propagandaya başvuran, bu saatlerde dahi seçim sonuçlarına yönelik hazımsızlığını sosyal medyadan duyuranlar da dileriz Kıbrıs Türkünün mesajını doğru anlamıştır" diye ekledi.
"Erhürman’ın, devletimiz ile ilişkiler noktasında ortaya koyduğu serin kanlı, yapıcı dili de önemsiyorum. Yarın güzel ve yepyeni yeni bir güne uyanacak KKTC’de herkesin umut ve mutluluğunu paylaşıyorum."
KKTC'de pazar günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nin resmi olmayan sonuçlarına göre CTP lideri Tufan Erhürman, oyların yüzde 60,32'sini alarak seçimi kazandı.
KKTC'de cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu için oy verme işlemi 08:00’de başlamış ve 9'uncu kez kurulan sandıklar 18:00’de kapanmıştı. 218 bin 313 seçmen, ülke genelinde kurulan 777 sandıkta oylarını kullandı.
Seçimde CTP adayı Erhürman'ın yanı sıra Kıbrıs Sosyalist Partisinin adayı Osman Zorba ve bağımsız adaylar yarıştı. Bağımsız adaylar arasında Arif Salih Kırdağ, Ahmet Boran, Mehmet Hasgüler, İbrahim Yazıcı ve mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar vardı. Hüseyin Gürlek ise seçime 1 gün kala Ersin Tatar lehine adaylıktan çekildiğini açıklamıştı.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Bertan Özerdağ, saat 16:00 itibarıyla seçime katılım oranının yüzde 53,19 olduğunu duyurmuştu.
KKTC’de cumhurbaşkanlığı büyük oranda sembolik. Ancak Cumhurbaşkanı, Güney Kıbrıs ile müzakereleri yürütmekle görevli. Bu yüzden de seçimlerin sonucu Türkiye ve dünyada merakla bekleniyordu.
KKTC'yi an itibariyle sadece Türkiye diplomatik olarak tanıyor. Adanın güneyindeki Kıbrıs Cumhuriyeti ise uluslararası arenada tanınıyor ve AB üyesi.
Kıbrıs Barış Harekâtı ve KKTC'nin kuruluşu
Türkiye'de "Kıbrıs Barış Harekâtı", Yunanistan'da "Kıbrıs Türk İstilası" olarak bilinen ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "Atilla Harekâtı" koduyla düzenlediği askeri operasyon, 20 Temmuz 1974'te, o dönemki CHP - Milli Selamet Partisi (MSP) koalisyonunun kurduğu 37'nci hükümette başbakan olarak görev yapan Bülent Ecevit'in emriyle gerçekleşti.
Ecevit, BM'ye "Kıbrıs Türklerine soykırımı durdurun" çağrısı yaptı ve operasyonun emrini "Türk Kıbrıslıların katledilmesini engellemek" için verdi. Harekât, Türk askerlerinin adadaki Lefkoşa-Girne yolu gibi stratejik noktaları kontrol etmesini sağladı.
Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi'nin (Council of Europe - CoE) "işgal" olarak tanımladığı harekâta gerekçe olarak Ankara, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan'ın taraf olduğu Zürih ve Londra Antlaşmasını gösteriyordu.
"Garanti Antlaşması" olarak da bilinen metinde, Rum ve Türk toplumlarının birbirlerine baskı kuramayacağı, bu gibi durumlarda garantör devletlerin engellemede bulunabileceği belirtiliyor.
15 Temmuz 1974'te, Yunanistan'ın desteğiyle yapılan Kıbrıs Darbesi'nden hemen sonra harekâtın ilk ayağı, 14 Ağustos'ta da ikinci ayağı düzenlendi.
Kıbrıs Türklerine yönelik şiddet olaylarını tetikleyen darbe, 1960 anlaşmalarını ihlal ediyordu. Başbakan Ecevit, operasyonu "bağımsız Kıbrıs devletini kurtarmak" olarak tanımladı. Türk hükümetinin amacı Yunan cuntanın adayı ilhakını önlemek ve Başkan Makarios'un yasal hükümetini restore etmekti - ki bu kısmen gerçekleşti zira cunta çöktü ve sivil hükümet kuruldu.
Silahlar sustuğunda Lefkoşa'nın kuzeyi dahil adanın yüzde 37'si Türklerin kontrolündeydi.
Harekât sona erdiğinde Türk tarafının kaybı 3 bin 841, Rum ve Yunan tarafınınki de 16 bin dolaylarındaydı. Bu süreçte 270 sivilin öldüğü, 803'ünün kaybolduğu ve binin üzerinde insanın yaralandığı biliniyor.
Türk ve Rum toplumları arasındaki gerginliğin bir sonucu olan Kıbrıs Harekâtı nedeniyle 140 bin ila 200 bin Rum, 42 bin ila 65 bin Türk zorunlu olarak adada yer değiştirdi.
Harekâtın ardından 1976'da Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruldu.
Tarihler 15 Kasım 1983'ü gösterdiğinde ise Kıbrıs Türk Federe Devleti meclisi self-determinasyon (kendi kaderini tayin) hakkını kullanarak oy birliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan etti.
KKTC'nin kuruluş bildirgesini kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş okudu. KKTC'nin kurulması, başta Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan olmak üzere pek çok devletin yanı sıra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de tepkisini çekti.
Today