Fransa Başbakanı Barnier'ın gündeminde daha sert göç kuralları ve daha yüksek vergiler var

Fransa Başbakanı Michel Barnier'in yeni seçilen yasama organının açılış oturumunda Salı günü yaptığı konuşma, erken genel seçimler sonrası Ulusal Meclis'te net bir çoğunluğa sahip olamamanın sıkıntısını şimdiden hisseden hükümeti için oldukça önemli bir sınavdı.

Sağcı eski Avrupa Birliği (AB) müzakerecisi Barnier, solcu milletvekillerinin yuhalamaları ve tepkileriyle ve yaz aylarında yapılan erken seçimlerin sonuçlarının ardından güçlenen aşırı sağın ani eleştirileriyle karşılaştı.

Geçmişte göç konusunda moratoryum çağrısında bulunan Barnier,** konu hakkında sert bir taahhütte bulunarak, ülkeye gelen kişi sayısında "daha kontrollü olunması" çağrısında bulundu.

Sınır dışı kararlarının uygulanmasını beklemek üzere ülkede yasadışı olarak kalan yabancıların gözaltına alınmasını "kolaylaştırmayı" öneren Barnier, Fransa'nın Avrupa'daki pasaportsuz bölgede ulusal sınırlarında kontroller uygulamaya "gerektiği sürece" devam edeceğini vurguladı.

Barnier ayrıca, verilen vize sayısının, diğer ülkelerin yasadışı yollardan geldikten sonra Fransa'dan sınır dışı edilen vatandaşları için konsolosluk belgeleri sağlama kabiliyetine bağlı olacağını öne sürdü.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un benzer bir hamlesi, 2022 yılında Fas ile bir yıl süren bir anlaşmazlığa yol açmıştı.

Fransa'da göçmenlere ilişkin tartışmalar, 22 yaşındaki Faslı bir erkeğin 19 yaşındaki Philippine adlı kız öğrenciye saldırdığından şüphelenilmesi üzerine daha da alevlendi. Philippine eylül ayının sonlarında başkent Paris'in seçkin bir mahallesinde tecavüze uğramış ve öldürülmüştü.

İçişleri Bakanı Bruno Retailleau pazar günü Fransız yayın kuruluşu LCI'ye verdiği röportajda, göçmenler konusunda bir referandum yapılması gerektiğini belirtti. Bakan Retailleau ayrıca, Fransız anayasasının buna izin vermemesinden duyduğu "üzüntüyü" dile getirdi.

Fransa şu anda göç konusunda bir referandum düzenleyemiyor; zira konu, bu tür oylamaların yapılabileceği konular kapsamında yer almıyor.

Ukrayna'nın yanında durun ve Orta Doğu'da 'aktif kalın'

Barnier salı günü yaptığı açıklamada, Fransa'nın "Ukrayna halkının yanında olmaya devam edeceğini" söyledi. Ukraynalıların "egemenlik ve özgürlüklerini" ve Fransa ve Avrupa ile "paylaştıkları değerleri" savunmak için savaştıklarını vurguladı.

Barnier, Fransa'nın Ukrayna'daki savaşın etkisiyle önümüzdeki yıllarda askeri harcamalarını arttırmaya yönelik milyarlarca euroluk planını uygulama sözü verdi. Fransa'nın Orta Doğu'da "aktif olmaya devam edeceğini" de sözlerine ekledi.

"Lübnan'da kötüleşen durum ... tüm bölgenin istikrarını ciddi şekilde tehdit eden düşmanlıklara mümkün olan en kısa sürede son vermek için bölgedeki ortaklarımız Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupalılarla birlikte tam seferberlik halinde olmamızı gerektiriyor," ifadelerini kullandı.

Daha fazla vergi ve daha az masraf

Yeni Başbakan'ın bir diğer önceliği de Fransa'nın kamu maliyesi borçlarını düzene sokmak. Barnier konuşmasında, hükümetinin Fransa'nın şu anda Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYİH) tahmini yüzde 6'sı olan açığını gelecek yıl yüzde 5'e ve 2029'a kadar da yüzde 3'ün altına düşürmeye çalışacağını belirtti.

Bunu yapmak için devlet harcamalarını kısma, parayı daha "verimli" harcama ve vergi kaçakçılığı ve diğer sahtekarlıklarla mücadele etme sözü veren Barnier, "Demokles'in gerçek kılıcı devasa borcumuzdur," dedi. "Eğer dikkatli olmazsak, ülkemizi uçurumun kenarına götürecek."

Başbakan, Fransa Bütçe ve Kamu Hesapları Bakanı Laurent Saint-Martin'in açıkladığı üzere, Fransa'nın en zengin bireylerine yönelik "istisnai" bir verginin en az "yılda 500.000 euro" kazanan hanelere uygulanacağını duyurdu.

Perşembe sabahı Fransız yayın kuruluşu France 2'ye konuşan Bakan, bunun Fransız vergi mükelleflerinin yüzde 0.3'üne tekabül edeceğini açıkladı. Ayrıca büyük karlar elde eden büyük şirketlerden ekstra bir katkı "çabası" isteneceğini de sözlerine ekledi.

Fransa, borcunu azaltması için AB yönetiminin baskısı altında. Yine de vergi artışları, mecliste açık bir çoğunluğa sahip bir hükümete sahipken sürekli olarak vergileri düşüren Macron'un mali felsefesine aykırı olacak.

Barnier ayrıca, Fransa'nın "yapacak çok şeyi" olduğunu ancak "azla yetinmesi gerektiğini" söyleyerek harcamaları kısmayı hedeflediğini belirtti.