Fransa, Belçika, Hollanda ve Ürdün UCM'nin Netanyahu hakkındaki tutuklama emrini uygulayacak
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed Deif hakkında çıkardığı yakalama kararı, uluslararası alanda ciddi yankılara neden oldu.
İsrail merkezli haber kanalı i24news'ün haberine göre, Fransa ve Hollanda, Netanyahu ve Gallant hakkında çıkarılan tutuklama emirlerini uygulayacaklarını duyurdu. Bu karar, her ikisinin de dünya genelinde 124 ülkeye girişinin kısıtlanacağı anlamına geliyor.
Kısa bir süre sonra, Belçika ve Ürdün de benzer şekilde emirleri uygulama niyetinde olduklarını açıkladı.
Avrupa Birliği (AB) Dış Politika Başkanı Josep Borrell de perşembe günü UCM'nin çıkardığı yakalama kararına ilişkin olarak yaptığı açıklamada, kararın "bağlayıcı" olduğunu vurgulayarak, mahkemeye taraf olan tüm ülkelerin "ki buna AB'nin tüm üyeleri dahil" kararı uygulaması gerektiğini söyledi.
UCM perşembe günü Netanyahu, Gallant ve Deif hakkında yakalama kararı çıkararak, Gazze'deki savaş ve İsrail'in Filistin topraklarına saldırısını tetikleyen Ekim 2023 saldırıları nedeniyle onları "savaş suçu" ve "insanlığa karşı suç işlemekle" itham etti.
Netanyahu ve diğer isimleri uluslararası alanda aranan şüpheliler haline getiren bu kararın onları daha da izole etmesi veya 13 aydır devam eden çatışmayı sona erdirecek bir ateşkes için müzakere çabalarını zorlaştırması gibi etkileri olabileceği düşünülüyor.
İsrail ve başlıca müttefiki ABD'nin mahkemeye üye olmaması ve Deif'in çatışmalarda öldürülmüş olması nedeniyle kararın pratik etkilerinin sınırlı olması da ihtimal dahilinde.
Öte yandan, bu karar kapsamında Netanyahu ve Gallant'ın, Çekya, Macaristan, Polonya, Yunanistan, Almanya, İngiltere, İspanya, Avustralya, Kanada, Seyşeller, Güney Afrika, Kıbrıs, Güney Kore, Arjantin ve Brezilya'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeye giriş yapamayacağı öngörülüyor. Bu geniş kapsamlı seyahat yasağı, UCM’nin kararlarının ciddiyetini yansıtırken, İsrail için potansiyel diplomatik sonuçları da vurguluyor.
Netanyahu ve diğer İsrailli liderler, UCM Başsavcısı Karim Khan'ın tutuklama emrini utanç verici ve "antisemitik" olarak nitelendirerek, kararı kınadı.
ABD Başkanı Joe Biden da savcıya ateş püskürdü ve İsrail'in Hamas'a karşı kendini savunma hakkını desteklediğini ifade etti.
Hamas ise konuya ilişkin yazılı açıklamasında, UCM'nin Netanyahu ve Gallant hakkında verdiği tutuklama kararlarını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bunun adalet yolunda önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Açıklamada, mahkemenin tüm "suçlu işgal liderlerini" sorumlu tutması çağrısında bulunularak, kararın "önemli bir tarihi emsal ve uzun bir adaletsizlik geçmişinin düzeltilmesi" anlamına geldiği belirtildi.
İsrail-Hamas çatışmaları
İsrail ile Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas arasındaki çatışmalar, 7 Ekim tarihinde tekrar alevlendi.
İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.
Gazze'deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 44.000'den fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 85.000'den fazla kişi de yaralandı.
Harabeye dönüşen Gazze'nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika'nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.
Daha önce Hamas'ın iki üst düzey ismi Yahya Sinwar ve İsmail Haniye için de yakalama emri talebinde bulunulmuştu ancak ikisi de farklı zamanlarda öldürülmüştü.
Today