Ayşe Barım soruşturması: Savcılıktan medyaya 'Gezi Parkı' incelemesi

'Ünlülerin menajeri' Ayşe Barım'ın 2013 yılındaki Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak geçen hafta tutuklanması savcılık bu sefer de medyayı incelemeye aldı.

İsmi haftalardır 'dizi sektöründe tekelleşme' iddialarıyla anılan Ayşe Barım 'Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlamasıyla tutuklanmıştı. Barım'la ilgili savcılığın tutuklamaya sevk yazısında 'etki ajanlığı' ifadesi de yer aldı. İktidarın getirmek istediği ve kamuoyunda 'etki ajanlığı' olarak bilinen düzenleme, muhalefet partilerinin teklifi sonrası geri çekilmiş ve yasalaşmamıştı.

Barım'la ilgili soruşturmada tutuklu menajerin sahibi olduğu ID İletişim'e bağlı çalışan Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Nehir Erdoğan, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu ve Mehmet Günsür, Nejat İşler ve Ceyda Düvenci gibi ünlü isimler de tanık olarak dinlenmişti. Daha sonra da Halit Ergenç ile Rıza Kocaoğlu ile ilgili 'yalan tanıklık' suçundan ayrı bir soruşturma başlatıldı.

Pazartesi günü ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı medyayı incelemeye aldı.

Habertürk'ten Ceylan Sever'e göre savcılık, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na bir (RTÜK) yazı gönderdi. Yazıda bazı medya kuruluşlarının 27 Mayıs 2013 tarihi sonrasında başlayan Gezi Parkı olaylarının 'propagandasını yaptığını ve bu şekilde toplumsal olayların yaygınlaşmasına neden olduğu' iddia edildi.

Bu iddiadan hareketle de bu yönde yayın yapan medya kuruluşlarının tespit edilerek kayıtların bir örneğinin savcılığa gönderilmesi istendi.

RTÜK’ün hazırlayacağı dosya savcılığa ulaştıktan sonra tespit edilen medya kuruluşlarının sorumluları da savcı huzurunda 'şüpheli' sıfatıyla ifade verebilir.

Ancak Gezi Parkı üzerine yapılan akademik incelemelerde eylemlerin daha çok sosyal medyada yayıldığı tespiti yer alıyor. Ana akım medya o dönem bu eylemlere yer verilmediği gerekçesiyle eleştirilmiş hatta bazı kanallar önünde protestolar düzenlenmişti.

Gezi Parkı olayları

Gezi Parkı olayları, 2013 yılında İstanbul'da Taksim Gezi Parkı’na yapılması planlanan AVM projesine karşı başlayan bir çevre protestosuyla başladı. Polisin sert müdahalesiyle birlikte bu protesto ülke çapında daha da büyüdü.

Olayların ardından birçok protestocu ve aktivist yargılandı. Bu süreçte özellikle Osman Kavala gibi isimler ağır cezalar aldı. Dava kapsamında Türkiye İşçi Partisi milletvekili olan Can Atalay, film yapımcısı Çiğdem Mater, belgeselci Mine Özerden, şehir plancısı Tayfun Kahraman gibi isimler tutuklandı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019’da Kavala’nın derhal salıverilmesi yönünde karar verdi. Ancak Türkiye bu kararı uygulamadı.