ABD'de 'darbe' tartışması: Elon Musk'ın 'incelleri' hükümet ofislerini mi basıyor?
![1](https://static.euronews.com/articles/stories/09/03/56/56/800x450_cmsv2_c0f46c71-1831-5680-83f8-e63ebc08d4e2-9035656.jpg)
Tesla ve SpaceX CEO'su Elon Musk'ın, ABD'nin 47. Başkanı Donald Trump'ın yeni yönetiminde elde ettiği yetkiler sayesinde Hazine Bakanlığı'nın hassas verilerine eriştiği iddiası ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'ni (USAID) kapatmayı planlaması 'darbe' tartışmalarını beraberinde getirdi.
Demokrat Partili Senatör Chuck Schumer'in de aralarında yer aldığı birçok politikacı, ABD'de son günlerde yaşanan gelişmeleri 'ele geçirme' olarak görüyor. Schumer, "Seçilmemiş bir gölge hükümet var. Federal hükümeti düşmanca ele geçirme girişiminde bulunuyor," dedi.
Çok sayıda hukukçu, Musk'ın başında olduğu Hükümet Verimliliği Birimi'nin (DOGE) resmi federal bir kurum olmadığını ve bakanlıkların hassas verilerine erişim sağlamasının suç olduğunu savunuyor. Bazıları da Trump da dahil olmak üzere yeni yönetimin USAID'i kapatmak gibi bir yetkisi olmadığı görüşünde.
İşte ABD'yi kasıp kavuran darbe tartışmasında yaşananlar:
Musk'a bağlı bir grup genç, bakanlıklara 'baskın' yaptı
Her şey bu ayın başında Musk'ın DOGE biriminin Hazine Bakanlığı'nın verilerini talep etmesiyle başladı.
Associated Press (AP) 2 Şubat'ta DOGE'ye Hazine'nin hassas ödeme sistemi verilerine erişim sağlama yetkisi verildiğini yazdı. Böylece federal çalışanları işten çıkarmak, programları azaltmak ve federal düzenlemeleri kaldırmak için Trump yönetimi tarafından kurulan DOGE, vergi mükelleflerine ait önemli verilere geniş çapta erişim sağlama yetkisine sahip oldu.
İddiaya göre, ertesi gün Musk için çalışan bir grup genç mühendis, başkent Washington'daki bakanlık ofislerine gelerek -medya bunu "baskın" diye niteledi- bilgisayar sistemlerine girdi. Hepsinin yaşı 26'nın altındaydı ve daha önce hiç hükümet kurumunda çalışma deneyimleri olmamıştı. Bakanlığın federal ödeme sistemine giren gençler, personel yönetimi ofisindeki istihdam geçmişi verilerini aldı.
Washington Post gazetesi, yaklaşık 20 DOGE çalışanının Eğitim Bakanlığı'na giderek oradaki hassas dahili sistemlere de erişim sağladığını yazdı. Çarşamba günü de Wall Street Journal, grubun ABD'nin sağlık hizmetleri kurumları Medicare ve Medicaid merkezlerinde önemli sistemlere eriştiklerini bildirdi.
Ardından sıra USAID'e geldi ve DOGE üyeleri buradaki verileri de aldı. İddiaya göre, onları durdurmaya çalışan güvenlik görevlileri idari izne ayrıldı.
Darbenin subayları: Musk'ın 'incelleri' kimler?
İngiliz Guardian gazetesi, söz konusu genç mühendisler arasından öne çıkan isimlerin kimliklerini doğruladığını açıkladı.
Bunlardan biri olan Gavin Kliger, DOGE'a katılıp "Amerika'yı kurtarmak" için yedi haneli maaş aldığı işi bıraktığını iddia eden 25 yaşındaki bir teknolojist.
Bir diğeri ise 23 yaşındaki Luke Farritor. Eski bir SpaceX stajyeri olan Farritor, USAID, Medicare ve Medicaid sistemlerinde üst düzey izinler talep eden kişi.
Üçüncü bir isim Jeremy Lewin'in de Genel Hizmetler İdaresi'ne atandığı bildirilen bir yapay zeka uzmanı.
Bazı ABD yetkilileri, Musk'a yönelik ekstrem sadakatleri nedeniyle bu genç mühendislere "Muskovlar" (İngilizcesiyle Muskovites / Moskova yerlileri için kullanılan Muscovites kelimesinden türetildi) demeye başladı. Ancak USAID personeli onlara "incel" diyor.
Hazine avukatı duruşmada iddiaları yalanladı
Bu gelişmelerin ardından üç federal sendika, Amerikalılara ait hassas verilerin DOGE ile paylaşılmasının engellenmesi için çarşamba günü bir yargıçtan talepte bulundu. ABD Bölge Yargıcı Colleen Kollar-Kotelly, bu talebin ardından bir duruşma düzenledi ve Hazine Bakanlığı'nın milyonlarca Amerikalının finansal verilerinin DOGE ile paylaşılmasını derhal engelleyebileceğini açıkladı.
Duruşmada hükümet ve Musk'ı temsil eden avukat Bradley P. Humphreys, Musk'ın yalnızca iki müttefikinin verilere erişebildiğini, iki ismin de halihazırda Hazine Bakanlığı çalışanı olduğunu savundu. Bunların isimleri Cloud Software Group CEO'su Tom Krause ve SpaceX ve X'te çalışmış Marko Elez olarak verildi.
Avukata göre bu iki çalışandan yalnızca Elez'in verilere doğrudan erişimi var. Diğerine yalnızca brifing veriliyor. Avukat, DOGE'de hiç kimsenin Hazine verilerine doğrudan erişiminin olmadığını sözlerine ekledi.
Business Insider'a göre yargıç, Humphreys'e "Bu bilgileri başkasıyla paylaştılar mı?" diye sordu. Humphreys, "Bildiğimiz kadarıyla Hazine Bakanlığı dışında, Musk da dahil olmak üzere, hiçbir yetkili böyle bir şey yapmadı," dedi.
'Tasfiye harekatı': USAID'de neler oluyor?
USAID ile ilgili tartışmalar da bir o kadar çetrefilli.
Göreve geldiği ilk gün (20 Ocak) Trump, ABD'nin diğer ülkelere yaptığı yardımları 90 günlüğüne dondurma emri vermişti. Dört gün sonra, Trump'ın USAID'in başına atadağı Peter Marocco, bu emrin beklenenden daha sert bir yorumunu hazırladı. Sonunda USAID'in dünya çapında binlerce programı kapatılırken, ücretsiz izinler ve işten çıkarmalar başladı.
Pazartesi günü çalışanlara Washington'daki merkeze gitmemeleri söylendi ve USAID'in web sitesi ile X platformundaki hesabı kapatıldı. 600'den fazla çalışan bir gecede ajansın bilgisayar sistemlerinden atıldı.
Demokrat Partililer ise mahkemeye başvuracaklarını ve kapatma kararı geri alınıncaya kadar Trump'ın Dışişleri Bakanlığı atamalarının onaylanmasını engellemeye çalışacaklarını söylüyor.
Musk'ın 'suç örgütü' olarak tanımladığı USAID ne iş yapıyor?
Kurum, John F. Kennedy tarafından Sovyetler Birliği ve ABD arasındaki Soğuk Savaş devam ederken kuruldu. Kennedy yardım yoluyla yurtdışındaki Sovyet etkisine karşı koymanın etkili bir yolunu arıyordu ama Dışişleri Bakanlığı bunun için fazla bürokratik bir kurumdu. Böylece Kongre'de Dış Yardım Yasası geçirildi ve Kennedy 1961'de USAID'i bağımsız bir kurum olarak kurdu.
USAID, 1991'de dağılan Sovyetler Birliği'nden daha uzun yaşadı. O zamandan bu yana geçen yıllarda Cumhuriyetçiler ve Demokratlar ajansa giden fonlar konusunda tartışma halinde.
Bugün, USAID'in devam etmesini isteyenler, ABD'nin dış ülkelerdeki yardımının Rus ve Çin etkisine karşı koyduğunu savunuyor. Çin'in, ABD'nin de müttefik olarak görmek istediği birçok ülkede faaliyet gösteren kendi "kuşak ve yol" dış yardım programı var. Bu yüzden özellikle Demokratlar USAID'in özerk yapısını ve devamlılığını destekliyor.
USAID'in kapatılmasını isteyenler (çoğunlukla Cumhuriyetçiler) ise bu programların israf olduğunu ve Demokratların liberal gündemini teşvik etmek için kurgulandığını savunuyor.
USAID, Musk'ın DOGE departmanının da başlıca hedeflerinden biri. Musk, USAID fonlarının "ölümcül programlar" başlatmak için kullanıldığını söyleyerek kurumu bir "suç örgütü" diye adlandırıyor.
2 Şubat'ta iki USAID görevlisisinin DOGE üyelerinin USAID sistemlerine erişmesine izin vermeyi reddetmesi üzerine idari izne ayrıldığı iddia edildi. DOGE üyelerinin güvenlik ve personel dosyalarına erişmeye çalıştığı belirtildi. Musk ise iddiaları reddetmedi. Aksine, ilgili haberi paylaştığı bir tweetinde, "USAID için ölüm vakti," diye yazdı.
Kurumun federal bütçenin yaklaşık yüzde 1'ini aldığı biliniyor. Ancak hizmet verdiği ülkelerdeki yerel gruplarla daha yakın çalışması gerekirken, kâr amacı güden yüklenicilere çok fazla güvenmesi daha önce de tartışma konusu olmuştu.
ABD'nin dış yardımları kesmesinden Afrika ve Latin Amerika etkilendi
İnsan hakları ve mülteci ajansları da dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) kurumlarına sağlanan fonlar, Cumhuriyetçi yönetimlerin geleneksel olarak ilk hedefleri oluyor. 2016-2020 arasındaki ilk Trump yönetiminde BM Nüfus Fonu ve Filistin Yönetimi'ne sağlanan fonlar da dahil olmak üzere çeşitli BM ajanslarına yapılan ödemeler askıya alınmıştı.
Tarafsız Kongre Araştırma Servisi'nin geçen ay yayınladığı bir rapora göre, ABD 2023 mali yılında toplamda yaklaşık 40 milyar dolar dış yardım parası harcadı.
ABD yardımlarının duraklatılmasından Sahra Altı Afrika önemli ölçüde etkilenecek. ABD geçen yıl bölgeye 6,5 milyar dolardan fazla yardımda bulunmuştu. 1980'lerde küresel AIDS salgını sırasında finanse edilen kliniklerin kapıları da kapandı.
Latin Amerika'da ise özellikle Meksika'da, göçmenlerin yaşadığı kalabalık bir barınak doktorsuz kaldı. Venezuela'dan ayrılan LGBTQ+ gençlere psikolojik destek sağlayan bir programın da kapandığı bildiriliyor.
Kolombiya, Kosta Rika, Ekvador ve Guatemala'da göçmenlerin ABD'ye yasal yollarla girmek için başvuruda bulunabilecekleri "Güvenli Hareketlilik Ofisleri" de kapatıldı.
'Trump'ın böyle bir yetkisi yok'
Söz konusu kurumlar fiilen dağıtılıyor olsa da bazı uzmanlar, Kongre kararı olmadan Trump'ın bu kurumları kapatma yetkisinin olmadığını savunuyor.
Harvard Hukuk Fakültesi profesörü Laurence Tribe, Business Insider'a yaptığı açıklamada, "Elon Musk'ın, USAID'i kapatmak için Başkan Trump'ın onayına sahip olduğu iddiası tamamen yasadışı ve anayasaya aykırıdır," dedi.
"Hükümet sistemimizde, hükümetin vergilerden topladığı veya tahvil sahiplerinden borç aldığı parayı dağıtmak için tüm kurumları oluşturma veya yok etme yetkisi yalnızca Kongre'dedir."
Ancak Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Kongre, bu hamleye karşı koymak için şimdiye dek herhangi bir adım atmadı.
Trump'ın USAID'i tamamen bertaraf etmek yerine düzenleyip yeni bir formasyona kavuşturmak istediği de söylentiler arasında.
Öte yandan NYU Hukuk Fakültesi profesörü Roderick Hills, bunun da yasaya aykırı olduğunu söylüyor. Kongre'nin USAID'i Dışişleri Bakanlığı'ndan bağımsız olarak faaliyet gösterecek şekilde tasarladığını dile getiren hukukçu, şunları da sözlerine ekledi: "Belirli kanunlar, zaman zaman, başkanlara zamanla sınırlı yeniden düzenleme yetkileri vermiştir, ancak hiçbiri Başkan Trump'a USAID'i yeniden düzenleme yetkisi vermiyor."
Musk, Twitter 'darbesini' tekrarlıyor mu?
Tüm bu yaşananlar, Musk'ın 2022'de satın aldığı sosyal medya platformu Twitter'da giriştiği tasfiye hareketini gündeme getirdi ve aynı 'darbeyi' federal kurumlara karşı tekrarladığı yönünde yorumlara neden oldu.
Musk, 26 Ekim 2022'de Twitter'ın genel merkezine elinde bir lavabo taşıyarak girmişti.
Kısa bir süre sonra platformun CEO'su Parag Agrawal, CFO Ned Segal ve politika başkanı Vijaya Gadde dahil olmak üzere kilit yöneticiler işten çıkarılmıştı. Milyarder, yönetim kurulunu feshederek kendisini bir süreliğine tek yönetici yaparken, ardından binlerce çalışanı etkileyen bir dizi toplu işten çıkarma ve köklü politika değişiklikleri gelmişti.
Bu arada, içlerinde Demokrat Senatörlerin de bulunduğu yüzlerce kişi, çarşamba günü başkent Washington'daki Hazine Bakanlığı önünde bir araya gelerek, Musk'ın hükümet üzerinde kontrol sahibi olmasını protesto etti.
Senato azınlık lideri Demokrat Schumer, burada yaptığı konuşmada, "Elon Musk ve küçük bir grup insanın kapalı kapılar ardında gizlice mahremiyetimizi, dolarlarımızı ve sahip olduğumuz her şeyi elimizden almasına izin veremeyiz," ifadelerini kullandı.
Today