FBI, John F. Kennedy suikastına ilişkin 2.400 yeni belge bulunduğunu açıkladı
![1](https://static.euronews.com/articles/stories/09/04/88/92/800x450_cmsv2_ef7b5d7d-69b3-5bd2-9879-faec19e46967-9048892.jpg)
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Salı günü yaptığı açıklamada, eski ABD Başkanı John F. Kennedy’nin suikastına ilişkin 2.400 yeni kayıt keşfedildiğini duyurdu.
Bu çalışma, federal kurumların geçen ay Başkan Donald Trump’ın binlerce dosyanın yayınlanmasını öngören kararname kapsamında yürütülüyor.
Trump göreve geldikten hemen sonra eski ABD başkanlarından John F. Kennedy, siyasetçi Robert F. Kennedy ve Martin Luther King Jr.'ın suikastlarıyla ilgili dosyaların gizliliğini kaldıracak bir başkanlık kararnamesi imzalamıştı.
FBI, kayıtları ABD Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi’ne (NARA) devretmek için çalıştığını ve bunların gizliliğin kaldırılması sürecine dahil edileceğini belirtti.
ABD federal hükümeti, 1990’lı yılların başında, 22 Kasım 1963’te gerçekleşen suikastla ilgili tüm belgelerin Ulusal Arşivler’de tek bir koleksiyonda toplanmasını zorunlu kılmıştı. Beş milyondan fazla sayfa içeren koleksiyonun büyük bir kısmı kamuya açıklanmış olsa da araştırmacılar, yaklaşık 3.000 dosyanın tamamen ya da kısmen hâlâ yayımlanmadığını tahmin ediyor.
FBI, yeni keşfedilen belgelerin içeriğine dair herhangi bir bilgi vermedi. Ancak kurum, 2020’de bir Merkezi Kayıt Kompleksi açtığını ve ülke çapındaki saha ofislerinden kapatılmış dava dosyalarını elektronik olarak envanterleyip saklamaya yönelik yıllar sürecek bir çalışmaya başladığını ifade etti. FBI, daha kapsamlı bir kayıt envanteri oluşturmanın ve teknolojik gelişmelerin, kayıtların hızlı bir şekilde bulunmasını sağladığını belirtti.
Mary Ferrell Vakfı’nın (suikasta ilişkin belgeleri arşivleyen bir kuruluş) başkan yardımcısı Jefferson Morley, FBI’ın bu belgeleri açıklamasını “şaşırtıcı derecede açık sözlü” bulduğunu belirtti.
“Bu, FBI’ın şeffaf olma konusunda ciddi olduğunu gösteriyor,” diyen Morley, aynı zamanda JFK Facts adlı blogun editörlüğünü yapıyor.
Morley, bu açıklamanın diğer kurumların da henüz Ulusal Arşivler’e teslim edilmemiş belgeleri sunması için bir emsal teşkil ettiğini vurguladı.
Trump geçen ay imzaladığı yürütme emri ile ulusal istihbarat direktörü ve başsavcıya, Kennedy suikastına ilişkin gizli belgelerin yayımlanmasına yönelik bir plan geliştirme talimatı verdi. ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi’nden bir sözcü, emre uygun olarak bir yayımlama planı sunulduğunu ancak planın içeriği veya belgelerin ne zaman kamuya açıklanacağı konusunda herhangi bir detay verilmediğini belirtti.
Bu belgelerin, başkanın belirlediği istisnalar dışında, 2017’ye kadar kamuya açılması gerekiyordu. Trump, ilk döneminde kalan tüm kayıtları yayınlayacağını söylemiş ancak bazılarını ulusal güvenliğe zarar verebileceği gerekçesiyle gizli tutmuştu. Eski Başkan Joe Biden döneminde de dosyalar açıklanmaya devam etti ancak hâlâ erişime açılmayan belgeler bulunuyor.
Kennedy suikastı
22 Kasım 1963'te ABD’nin 35. başkanı John F. Kennedy, Teksas eyaletinin Dallas şehrinde başkanlık konvoyunda ilerlerken suikaste kurban gitti.
Eski bir ABD Deniz Kuvvetleri personeli olan Lee Harvey Oswald tarafından ateşli silahla vurulduğu sırada Kennedy, eşi Jacqueline, Teksas Valisi John Connally ve karısı Nellie ile birlikte üstü açık bir arabanın içindeydi.
Kennedy, vurulduktan sonra acilen Parkland Memorial Hastanesi'ne kaldırıldı ama kurtarılamadı. Vali Connally ise iyileşti.
Dönemin ABD Başkan Yardımcısı Lyndon B. Johnson, iki saat sekiz dakika sonra Dallas Love Field hava üssünde bulunan başkanlık uçağı Air Force One'da yemin ederek başkanlık görevini devraldı.
Kennedy’nin ölümünden iki gün sonra, gece kulübü sahibi Jack Ruby, hapishaneye nakledilirken Oswald’ı vurarak öldürdü.
Johnson tarafından suikastı araştırmak üzere kurulan Warren Komisyonu, Oswald’ın tek başına hareket ettiğini ve bir komplo olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını tespit etti.
Ancak bu sonuca rağmen Kennedy suikastı yıllar boyunca komplo teorilerine konu oldu. Bu teoriler arasında cinayetin arkasında CIA'in, mafyatik yapıların, Başkan Yardımcısı Johnson'ın, Küba Başbakanı Fidel Castro'nun veya Sovyet istihbaratının olması da yer alıyor.
Bazı komplo teorilerine göre ise ABD hükümeti suikastin bazı kısımlarını örtbas etti.
ABD’li eski savcılardan Vincent Bugliosi, şu ana kadar toplam 42 grubun, 82 suikastçının ve 214 kişinin çeşitli komplo senaryolarıyla çeşitli zamanlarda suçlandığını tahmin ettiğini belirtmişti.
Keşfedilen belgeler ne kadar 'yeni'?
'Case Closed' kitabının yazarı Gerald Posner, yeni keşfedilen belgelerin ABD Ulusal Arşivleri’nde halihazırda bulunan belgelerin tekrarları olabileceğini belirtti.
"Eğer gerçekten yeni suikast belgeleriyse, o zaman bu kayıtların nasıl yıllarca gözden kaçtığı konusunda birçok soru işareti ortaya çıkar," diyen Posner, en önemli keşfin Oswald veya soruşturmayla ilgili yeni bilgiler içermesi olacağını belirtti.
Son yıllarda yayımlanan belgeler, istihbarat teşkilatlarının o dönemde nasıl çalıştığına dair detaylar sunarken, Oswald’ın suikasttan haftalar önce Meksika City’de Sovyet ve Küba büyükelçiliklerine yaptığı ziyaretleri konu alan CIA yazışmalarını da içeriyor. Eski bir deniz piyadesi olan Oswald, daha önce Sovyetler Birliği’ne iltica etmiş, ardından Teksas’a geri dönmüştü.
Morley, son beş ila on yılda Oswald’ın CIA tarafından gözetlenmesi konusunun “öne çıkan hikâye” olduğunu belirtti. Yeni belgelerde bu konuyla ilgili bilgiler olabileceğini ifade etti.
Today