Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1547 oyun tamamını alarak yeniden AK Parti Genel Başkanı seçildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) 8. Olağan Büyük Kongresi’nde 1547 delegenin oyunu alarak kurucusu olduğu partinin genel başkanlığına yeniden seçildi.
Ankara Spor Salonu’nda Pazar günü düzenlenen kongre için çeşitli kentlerden başkente gelen AK Partililer, sabahın erken saatlerinden itibaren salonu doldurmaya başladı. Salonun çevresi bariyerlerle araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Kongreye katılacaklar için güvenlik noktaları oluşturuldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan beraberinde eşi Emine Erdoğan ile beraber kongre salonuna giriş yaparken, salonda yaptığı konuşmada, "Biz sadece seçimleri değil, gönülleri de kazanarak 22 yıldır iktidardayız. Sözüne, ahdine sahip kadro olarak nereden geldiğimizi asla unutmayacağız. Bize dua eden ak yüzlü, ak saçlı, ak sakallı büyüklerimizi hiçbir zaman unutmayacağız. Milletin çizdiği rotadan çıkmayacak, millet ile aynı istikamette omuz omuza yürümeye devam edeceğiz," dedi.
Konuşmasında muhalefeti de hedef alan Erdoğan, "Türkiye'ye politik ve ekonomik bağımsızlığı biz kazandırdık. Türk demokrasisinin çevresindeki kirli ve yoğun kuşatma çok partili hayata geçtiğimiz günden beri kırılmadı. Bunun nedeni iktidara gelmek için her yolu mübah gören çarpık anlayışı oldu. Anti demokratik güçler ile iş birliği yapacak kadar gözlerini kararttılar," ifadelerini kullandı.
"Belediye başkanlıkları, bakanlıklar pazar ürünü gibi alınıp satıldı. Daha iki sene öncesinde ülkeyi beraber yönetmeye talip olanların gırtlak gırtlağa kavgaya tutuştuğuna şahit olduk. AK Parti'nin olduğu yerde çözümsüzlüğe de umutsuzluğa da halel getirecek girişime yer yoktur. Ülkemizin her meselesinin, bu toksik muhalefetin panzehiri de AK Parti ve Cumhur İttifakıdır," diye ekledi.
"Türk'e de, Kürt'e de, Sünni'ye de, Aleviye de hiçbir faydası olmayan dış kaynaklı fitne ürünü bir literatür yığınıyla boğuşmaya vaktimiz yok. Yeni bir dünya kurulurken, terör belası basta olmak üzere Türkiye'nin de safralarından kurtulması gerekiyor. Terörün, şiddetin, silahını karanlık gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden tamamen çekileceği günler inşallah çok yakındır," diyen Erdoğan şunları da sözlerine ekledi: "Türkler, Kürtler, Araplar olarak hep beraber kenetlenecek; tam 40 yıldır evlatlarımızın kani üzerinde yükselen terör duvarını yıkıp atacağız. Terör sorunu ortadan kalktıktan sonra, demokrasiden kalkınmaya, kardeşlikten bölgesel entegrasyona yeni bir dönemin kapıları açılacaktır."
TÜSİAD hakkında
Konuşmasında Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'ne (TÜSİAD) de değinen Erdoğan, "Son tartışmalar gösteriyor ki, bazı hastalıklar halen devam ediyor. İmtiyazların kaybetmek istemeyenler, eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalışıyor. Batılı güçlerle kurdukları asimetrik ilişkilere güvenenler, Türkiye'nin değiştiğini, eski Türkiye'nin artık olmadığını kabullenemiyor. AK Parti döneminde sermayelerine sermaye katan is dünyasının içindeki bir grup, kirli muhalefet anlayışını yeniden devreye alma çabasındadır. Geçmişte manşetler ve ellerindeki finans-kapital üzerinden siyasetçileri tehdit eden bu ekibin tek derdi; kayıplarını devlet hazinesinden yeniden tazmin etmektir," dedi.
"Aslında biz bunlara, ülkemizi büyüterek, geliştirerek zincirlerinden kurtulma, küresel düzeyde eşit şartlarda rekabet etme şansı verdik. Ama demek ki, zihinler temizlenmeden, sadece zincirlerden kurtulmak insanları ve kurumları özgür kılmaya yetmiyor," diye ekledi.
"Kaos baronlarına diyoruz ki; bu devlet ve millet sizin rüyalarınızı kabusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir," diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşinizi düzgün yaptığınız, ülkenize değer kattığınız, milletimize istihdam sağladığınız müddetçe hep yanınızda olduk, olmayı da sürdürürüz. Ancak... Eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz, biz de size buna göre muamele ederiz. Türkiye değişmiştir; siz de eskiyi hortlatmaya çalışmak yerine, bu yeni Türkiye'ye alışmak, politikalarınızı buna göre belirlemek zorundasınız."
TÜSİAD, iktidara yönelik eleştirileri nedeniyle bir süredir iktidarın hedefinde. 14 Şubat'ta İstanbul'da gerçekleştirilen genel kurul toplantısında, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras son dönemde yaşanan gelişmelerin toplumda derin endişe yarattığını belirtmişti. Aras, ''Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor,'' demişti.
Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel faciasını hatırlatan Aras, ''Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir,'' ifadelerini kullanmıştı.
Ayrıca geçen yıl Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde 9 işçinin, Soma’da ise 301 madencinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Aras, "Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur... Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir. Sistemin kendi kendini düzeltme mekanizması olmalıdır. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir," diye konuşmuştu.
Aras, enflasyonun nedeninin de iktidarın politikaları olduğunu dile getirmişti.
TÜSİAD Başkanı da aynı gün hükümete bazı eleştiriler yöneltmişti.
Türkiye'nin en büyük işveren örgütü olan kurumdan seneler sonra gelen bu çıkışa ise hükümetten tepki gelmişti. Kurumun başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında soruşturma başlatılmış, Savcılığa ifadeye çağrılan iki isim için polis görevlendirilmişti. İkili daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yesterday