Yunanistan Başbakanı'nın eşi kamu fonlarıyla milyonlarca euroluk bir daire satın aldı mı?

Yunan hükümeti, Başbakan Kiryakos Miçotakis'in eşi Mareva Grabowski-Miçotakis'in vergi mükelleflerinin parasını kullanarak Atina'nın güneyindeki bir sitede milyonlarca euroluk bir daire satın aldığı yönündeki iddiaları yalanladı.

VoiceNews adlı bir internet sitesi 15 Ağustos'ta yayınladığı bir makalede Grabowski'nin Atina'daki Ellinikon metropolitan parkında yer alan ve şu anda inşaat halinde olan, otellere, kumarhanelere ve Yunanistan'ın en yüksek binalarına ev sahipliği yapması beklenen lüks bir rezidans alanındaki bir gökdelende bulunan daireyi "insanların borç içinde boğulduğu" bir dönemde satın aldığını iddia etti.

İddialar, Karditsa sta akra gibi medya kuruluşları tarafından ele alındı.

Bu internet sitesi dairenin 2 ila 3 milyon euroya mal olduğunu iddia ederek hem Grabowski'yi hem de Miçotakis'i Yunanistan borç batağına sürüklenirken lüks içinde yaşayan elitler olmakla suçladı.

İddiaların yayınlanması Grabowski'nin her iki web sitesini de mahkemeye vermesine yol açtı. Resmi yasal bildirimlerde, iddiaları kategorik olarak reddettiğini ve bunları güvenilirliğine zarar veren sahte haberler olarak nitelendirdiğini söyledi.

Ayrıca iddiaların Yunanistan ve ötesine yayıldığını belirtti.

Grabowski, Karditsa'ya gönderdiği mahkeme celbinde, "[Daire ile ilgili] yukarıdaki yanlış iddianın ortaya atılmasının ardından, bana karşı kişisel bir saldırı başladı ve bunun bir kısmı yayınınız tarafından bütünüyle yeniden üretildi," dedi. "Beni 'paralel bir zenginlik ve ayrıcalık evreninde' yaşamakla ve tavrımın 'her Yunanlının haysiyetine indirilmiş bir tokat' olduğuyla suçladılar."

Grabowski sözlerini şöyle sürdürdü: "Sizin de çok iyi bildiğiniz gerçeği yeniden ortaya koymak amacıyla, Yunan Tapu Sicilinin resmi kayıtlarından da anlaşılacağı üzere, Ellinikon'da inşa edilmekte olan Lamda Development gökdeleninde hiçbir zaman bir daire satın almadığımı vurgulamak isterim."

Belgede, "Yunan vatandaşlarının kaynaklarının kullanımı bir yana, hiçbir satın alma işleminin gerçekleşmediğini tekrar vurguluyorum," denildi.

Mahkeme celpleri, VoiceNews'in yaptığı gibi, web sitelerini iddialarını geri çekmeye ve özür dilemeye çağırdı. VoiceNews, söylediklerinin yanlış olduğunu ve herhangi bir kanıta dayanmadığını kabul eden bir açıklama yayınladı ve orijinal makaleyi kaldırdı.

Açıklamada, "Çok üzgünüz ve daha eksiksiz ve doğru bilgilerden sonra, bu gerçek dışı ve yanlış yönlendirilmiş iddiaları geri çekiyoruz ve aynı zamanda Bayan Grabowski'den kendisine karşı gerçek dışı olayları yayınladığımız ve saldırgan yargılarda bulunduğumuz için özür diliyoruz," denildi.

Ancak Karditsa'nın makalesi halen yayında ve web sitesi iddialarını iki katına çıkarmış görünüyor: Mahkeme celbini kabul eden bir açıklama yayınladı ve Miçotakisleri "Yunanistan'ın şimdiye kadar tanıdığı en büyük suç örgütünü" kurmakla suçladı.

Başbakan'ın dijital iletişim direktörü Nikos Romanos da bir açıklama yaparak iddiaları yalan haber olarak nitelendirdi ve Yunanistan'da son dönemde dezenformasyonda önemli bir artış olduğunu belirtti.

Romanos, yanlış iddiaları yayanlara karşı yasal işlem başlatmanın genellikle en uygun yanıt olduğunu söyledi.

Miçotakis ve Grabowski'nin neredeyse her gün kişisel ve karalayıcı saldırıların hedefi olduğunu da sözlerine ekleyerek, "Mekanizmalar, hesaplar ve 'hayalet' siteler tarafından yaratılan ve yeniden üretilen sahte haberlere etkili bir şekilde yanıt vermenin tek yolu maalesef budur," dedi.

Romanos, "Tehlikeli olmasalardı bunlar gülünç olurdu," dedi.

Yunanistan ve hükümeti düzenli olarak mali suistimal iddialarının merkezinde yer alıyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Yolsuzluk Algılama Endeksi, Yunanistan'ı 2024 yılında Euro Bölgesi'nde en çok yolsuzluk yapılan ikinci ülke olarak sıraladı.

Miçotakis hükümeti, Haziran ayında beş Yunan hükümet yetkilisinin AB tarım sübvansiyonlarının kötü yönetilmesiyle ilgili yolsuzluk iddiaları üzerine istifa etmesinde olduğu gibi, sürekli olarak rüşvet iddialarıyla karşı karşıya kaldı.

Hükümet ayrıca 2024 yılında meydana gelen ölümcül bir tren kazasıyla ilgili soruşturmayı kötü idare etmekle ve söz verdiği reformları gerçekleştirmemekle suçlanıyor.