Kanal ve Centre Pompidou Brüksel'in ilk çağdaş ve modern sanat müzesini açmak için bir araya geliyor

Belçika'nın başkentinde çağdaş ve modern sanat için bir dönüm noktası niteliğindeki eser, devasa cam duvarların arkasından görülmeye başlandı.

2018 yılında başlayan ve Kasım 2026'da halkın girişine izin verecek şekilde sona erecek olan bir operasyon ile birlikte tarihi bina yenileniyor.

KANAL Vakfı Direktörü Yves Goldstein, Euronews'e yaptığı açıklamada, "Ütopyamız, Brüksel gibi sosyal, ekonomik, dini ve felsefi açıdan parçalanmış bir şehirde sanat ve kültürün insanları bir araya getirebilmesidir. Tüm proje, Brüksel'de birlikte yaşamanın getirdiği büyük zorluğun üstesinden nasıl gelinebileceği üzerine bir düşünceden kaynaklanıyor," dedi.

Brüksel Başkent Bölgesel Hükümeti bu vakfa kamuya açık bir modern ve çağdaş sanat müzesi oluşturma görevini verdi. Federal hükümetin o döneme ait koleksiyonunu kullanıma açmayı reddetmesinin ardından, çözüm uluslararası bir ortak aramak olmuş ve sonunda Fransa'nın Pompidou Merkezi ile beş yıllık bir sözleşme imzalanmıştır.

Goldstein, "KANAL Vakfı 2018'den bu yana, bugüne kadar var olmayan bir müze için kamuya açık bir çağdaş sanat koleksiyonu oluşturuyor. Uluslararası bir ortağımızın olmasının iyi olacağını düşündük ve birçok temas ve görüşmeden sonra Centre Pompidou ile bir ortaklık kurmaya karar verdik," dedi.

KANAL-Centre Pompidou, kendi koleksiyonunun yanı sıra Paris'teki kurumun eserlerini de sergilemenin yanı sıra, bir sanat ve kültür merkezi olmayı ve müzik, dans ve tiyatro performansları sahnelemeyi hedefliyor.

Bina aynı zamanda şu anda Etterbeek bölgesinde bulunan ve 19. yüzyılın ortalarından 21. yüzyıla kadar Belçika mimarisine odaklanan bir müze, kütüphane, arşiv ve yayınevi olan CIVA'nın da yeni evi olacak.

Müzenin sınırlarının ötesini yaratmak

Müze, restoran ve çatı barı, matbaa, kütüphane ve hatta çocuk oyun alanı gibi çeşitli olanaklardan yararlanılması için ayrılacak.

Merkez, binanın duvarlarının ötesinde, önemli sosyo-kültürel çeşitliliğe ve yoksulluğa sahip yakın mahallelerde sosyal uyumu teşvik etmek için 'dış proje' olarak adlandırılan projeye odaklanacak.

"Bu sadece bir yer yaratmak, kapıları açmak ve 'içeri gelin' demekle ilgili değil. Aynı zamanda ekiplerin sekiz yılı aşkın bir süredir yürüttüğü, okullarda, mahalle derneklerinde, gençlerle temas halinde, çevremizdeki topluluklarda - Molenbeek, Laken, Kuzey Mahallesi - sanatsal veya diğer projeleri birlikte oluşturmak için çalıştıkları bütün bir süreçtir," dedi.

Bu yaklaşımın bir örneği, Molenbeek'teki Toots Tillemans ortaokulu öğrencilerinin Kanal Vakfı tarafından seçilen bir sanatçıyla birlikte çalışarak oluşturdukları bir dizi duvar resmiydi.

Sınırlı mali kaynaklar

Bölgesel hükümet, 2018 yılında inşaata başlamak için KDV, enflasyon, mobilya ve müzenin işletilmesi için gerekli ekipman hariç 150 milyon euro tahsis etti. Yedi yıl sonra, projenin tahmini maliyeti 235 milyon euro civarında. Yönetim ekibi, yaklaşık 100 kişilik bir personelle kurumu işletmek için yılda 35 milyon euroya sahip olacak.

Goldstein, "KANAL Vakfı bölgenin mali zorluklarının farkında. Bu nedenle işletme bütçemizde nasıl tasarruf yapabileceğimiz üzerinde çalışıyor," dedi.

"Sübvansiyonun azaltılması durumunda, bu projenin DNA'sını oluşturan şeyi mümkün olduğunca korumaya çalışırken bir dizi senaryo üzerinde düşünüyoruz: Herkes için kültür, sosyal bir projenin hizmetinde kültür," diye ekledi.

Kültür programı 2026'nın ilk çeyreğinde basına açıklanacak. O tarihten açılışa kadar KANAL-Centre Pompidou, sanatçı Miet Warlop'un mayıs ayında 61. Venedik Bienali'nde Belçika'yı temsil etmek üzere oluşturacağı projenin kurumsal ortağı olacak.