'Electric Jubilee': Roma'nın gizli sesleri sergiyle hayat buluyor

Goethe-Institut KuntsRaum’da ziyarete açılan “Electrical Jubilee", Papa Francis tarafından ilan edilen 2025 Jübilesi boyunca sürekli dönüşüm geçiren ebedi kente ses veren duyusal ve sanatsal bir deneyim sunuyor.
Jübilenin görünmez yankısı: Hiç duymadığınız Roma
Ses sanatının öncülerinden Christina Kubisch tarafından tasarlanan ve fotoğrafçı Frank Paul ile programcı ve müzisyen Tom Thiel ile birlikte hayata geçirilen proje, milyonlarca hacıyı ağırlayan Roma'nın ses ortamına derinlemesine bir dalış niteliği taşıyor.
Paul, "Roma dönüştü: her yerde binalar, her yerde gürültü. Güçlerimizi birleştirdik ve ben bir fotoğrafçı olarak bu alanı görünür kıldım ve bu alanda akustik ve elektromanyetik kayıtlar yaparak bunları herkesin, hatta internetin erişimine açtık ve Roma'ya başka bir açıdan bakılmasını sağladık" diyor.
Roma: Sesler şehri
Kubisch’in ünlü “sound walk” projesi Electrical Walks, burada seküler, neredeyse meditasyon benzeri bir ritüele dönüşüyor.
Elektromanyetik indüksiyonlu kulaklıklar aracılığıyla ziyaretçiler, kenti saran görünmez dalgaların içinden yönlendiriliyor: Tekrarlayıcılar, Wi-Fi sistemleri, akıllı telefonlar, normalde fark etmeden yaşadığımız ancak Kubisch, Paul ve Thiel’in çalışmaları sayesinde tüm yoğunluklarıyla ortaya çıkan kentsel sinyaller.
Binlerce yıllık yankılarla modern inançların iç içe geçtiği Roma’da, bu sesler Jübile sırasında neredeyse ruhani bir boyut kazanıyor.
“Roma asla huzur içinde değil,” diyor Kubisch. “Şehir, tartışmanın ve alışverişin yoğun bir dilini konuşuyor. Elektromanyetik dünya da öyle: yoğun, büyüleyici, canlı.”
Duyulabilen, görülebilen ve yaratılabilen bir sergi
Serginin düzeni, büyük bir yaratıcı atölyeyi andırıyor: Fotoğraflar, videolar, yürüyüşlerin belgeleri ve etkileşimli yerleştirmeler, ziyaretçilere Jübile alanlarını dijital olarak keşfetme ve bu alanların gizli seslerini duyma olanağı tanıyor.
“The Mixer Project” ile her ziyaretçi bir besteciye dönüşebiliyor. Dört kanallı bir denetleyici, Roma’da kaydedilen akustik ve elektromanyetik sesleri karıştırarak kişisel kompozisyonlar oluşturmayı sağlıyor. Ortaya çıkan eserler MP3 formatında indirilebiliyor.
Thiel tarafından geliştirilen sezgisel arayüz sayesinde, herkes kendi “kentsel müziğini” kolayca bestelemeye başlayabiliyor. Sonuçlar USB belleğe kaydedilebiliyor ya da e-posta yoluyla alınabiliyor.
Tom Thiel, “Ben izleyicinin yaratıcı olmasını seviyorum,” diyor. “Vatikan’daki Aziz Petrus, Aziz Yuhanna Laterano, Santa Maria Maggiore ve Aziz Pavlus Bazilikaları’ndan kaydedilen 40 farklı sesle herkes Roma’nın kendi ses versiyonunu oluşturabilir. Kuş cıvıltılarını Wi-Fi uğultusuyla karıştırabilirsiniz: doğal sesler elektromanyetik seslerle karşı karşıya geliyor.”
Kentsel bir sismograf olarak sanat
“Electrical Jubilee” yalnızca bir sergi değil; Roma’nın dönüşüm geriliminin en yüksek noktasında çekilmiş elektroakustik bir portresi. Dinleyen bir sanat, anlatan bir bilim, ortaya çıkaran bir teknoloji. Kenti gizli gürültüleri üzerinden yeniden düşünmeye, dünyanın en eski şehirlerinden birinde dijital çağın senfonisini keşfetmeye bir davet.
2003’ten bu yana Electrical Walks, New York’tan Nairobi’ye, Tokyo’dan Oslo’ya kadar 95 farklı şehirde gerçekleştirildi.
Ancak Roma’da, Jübile vesilesiyle bu deneyim özel bir anlam kazanıyor: Bazilikalar ile Wi-Fi sinyalleri, kutsal ile dijital arasındaki geçişte, kentsel manzara 21. yüzyılın bir “ses katedrali”ne dönüşüyor. Sergi, bilinmeyen bir dünyayı araştırmaya ve büyük bir dönüşüm çağında kentle ve teknolojiyle kurduğumuz ilişkiyi yeniden düşünmeye davet ediyor.
Today