AB üyeliği referandumu yaklaşırken Moldova'da görüş ayrılıkları devam ediyor

Moldovalı seçmenler Pazar günü bir sonraki cumhurbaşkanını belirlemek ve ülkenin Avrupa Birliği'ne (AB) katılıp katılmayacağına karar vermek üzere iki önemli oylama için sandık başına gidecek.

Siyasi yelpazenin neresinde yer alırlarsa alsınlar, Moldovalıların çoğu daha yüksek ücretler ve daha iyi bir yaşam kalitesi istiyor ancak AB'ye katılmanın, bu fikri destekleyenlerin vaat ettiği parlak geleceği sağlayıp sağlamayacağı konusunda görüşler bölünmüş durumda.

Bazıları üyeliğin değişim getireceğine şüpheyle yaklaşırken, diğerleri ise Rusya yanlısı bir duruş tercih ediyor.

Başkent Kişinev'de Euronews'in beklentilerini sorduğu bir kişi "İyi bir şey yok" yanıtını verdi.

"Bunca yıldır hiçbir şey yapmadılar. Ve yollar tamamen bozulmuş durumda. Şu ana kadar kimsenin iyi bir şey yaptığını görmedim, ne şimdikilerin [politikacıların] ne de diğerlerinin. Gelecek için hiç umut görmüyorum," dedi.

Ancak diğerleri AB üyeliğinin yaşam standartlarını iyileştireceğini ve ücretleri yükselteceğini düşünüyor. Bu beklentiler uzun süredir daha iyi maaşlara sahip olmak isteyen çok sayıda gencin ülkeyi terk etmesine neden oluyor.

Bir başka seçmen, "Hepimiz gençlerin ülkeye geri dönmesini, ülkemizde daha iyi değişiklikler olmasını ve çocuklarımızla birlikte burada bir gelecek kurmayı umuyoruz," dedi.

Bir diğeri ise, "Daha iyi entegre olalım, daha çok gelişelim, Moldova'da maaşları arttıralım ve gençler için mümkün olduğunca çok şey yapalım," ifadelerini kullandı.

Durgunluk sona mı eriyor?

Moldova'daki mevcut asgari ücret 5.000 leu (261 euro) olurken, Avrupa'daki en düşük ücretlerden biridir.

Bağımsız düşünce kuruluşu Idis Viitorul tarafından kısa süre önce yapılan bir analiz, son dört yılda 200.000'den fazla Moldovalının ülkeyi terk ettiğini ve bunun rekor bir sayı olduğunu ortaya koydu.

Veriler ayrıca, yurtdışında yaşayan Moldovalıların yüzde 40'ından fazlasının 30 ila 44 yaşları arasında olduğunu gösteriyor. Yurt dışında doğan Moldovalıların sayısının 2030 yılına kadar ülkede doğanlardan daha fazla olması bekleniyor.

'Ya Avrupa ya da tarihe karışmış bir medeniyet'

Siyasi analist Anatol Țăranu, "Bu referandumun bizim için, Moldova vatandaşları için gerçekten varoluşsal bir değeri var çünkü devletimiz ve Moldova toplumu için uygarlık tercihlerini belirleyecek," dedi.

"Bizler ya gerçekten Avrupalı olacak, yani Avrupa medeniyetine katılacağız ya da Sovyet olarak kalmaya ve tarihe karışmış bir medeniyete ait olmaya devam edeceğiz."

Anketler, Moldovalıların AB üyeliğine desteğini yüzde 60 civarında gösteriyor.

Referandumun geçerli sayılabilmesi için katılım oranının yüzde 33 olması gerekiyor ki bu da Rusya destekli kampanyaların seçmenleri terhis etmeye odaklandığı anlamına geliyor.

Seçim müdahalesi

Bu ayın başlarında Moldovalı yetkililer, AB karşıtı oyları satın almak amacıyla 130.000 Moldovalının hesaplarına doğrudan 14 milyon euro tutarında Rus fonu aktarıldığı konusunda uyarıda bulundu.

Kremlin'in Moldova'daki gizli operasyonlarına öncülük etmesiyle tanınan Rus yanlısı oligark Ilan Shor da AB entegrasyonu karşıtı oylar için alenen para teklif etti.

Kişinev, Rusya'nın seçim sürecini baltalamak için, oylamayı saptırmak ya da bastırmak için tasarlanmış koordineli dezenformasyon kampanyaları da dahil olmak üzere toplam 100 milyon euro kadar para harcadığını tahmin ediyor.

Perşembe günü Moldova Başbakanı Dorin Recean seçmenlere dikkatli olmalarını tavsiye ederek, "Son zamanlarda, dışarıdan kontrol edilen suç gruplarının istikrarsızlaştırma girişimleri yoğunlaştı," dedi.

"Demokrasiye yönelik bu saldırıyı durdurmak siz değerli vatandaşlarımızın elinde. Pazar günü bir seçim yapacaksınız: geçmişe geri mi döneceğiz, tek başımıza, kalkınma için kaynaklarımız olmadan, zorluklara karşı savunmasız mı olacağız, yoksa geleceğe, medeni ülkeler ailesine mi katılacağız?"