Erken seçim öncesinde Almanya'da binlerce kişi aşırı sağı protesto etti
![1](https://static.euronews.com/articles/stories/09/04/14/76/800x450_cmsv2_49b0a913-3611-5029-a8e8-af4d883c0011-9041476.jpg)
Almanya'nın güneyindeki Münih kentinde 200.000'den fazla gösterici, ülkedeki genel seçimler öncesinde aşırı sağa karşı bir miting düzenledi.
Aşırı sağcı ve göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin son anketlerde ikinci sırada yer alması, seçmenler 23 Şubat'ta sandık başına gitmeden önce ülke genelinde yaygın protestolara yol açtı.
Alman DPA haber ajansına göre, her yıl Oktoberfest'in düzenlendiği Münih Theresienwiese'deki protesto beklenenden çok daha büyük bir kalabalığa sahne oldu.
Etkinliğin organizatörleri sayının 320.000'e kadar çıktığını tahmin ederken, göstericilerin çoğu AfD'ye karşı "Irkçılık ve nefret bir alternatif değildir," gibi sloganlar içeren pankartlar taşıdı.
Emekli Veronika Frank, "Sağa karşı gösteri yapıyoruz. Bir daha asla. Sağcı fikirlerin tekrar kabul edilebilir olmasını, bunun tekrar açıkça söylenmesini korkunç buluyorum," dedi.
Protestoya aktivist grupların yanı sıra Münih Film Festivali, kiliseler ve Münih futbol kulüpleri FC Bayern ve TSV 1860 da destek verdi.
Polis yerel medyaya yaptığı açıklamada gösterinin barışçıl olduğunu belirtti.
Benzer protestolar Hannover, Rostock ve Almanya'nın başka yerlerinde de büyük kalabalıkları bir araya getirerek son haftalarda ülke genelinde gerçekleşen diğer gösterileri gündeme getirdi.
Geçen ay başkent Berlin'in Brandenburg Kapısı'nda büyük bir kalabalık düdükler çalarak anti-faşist şarkılar söylemiş ve AfD'yi kınayan pankartlar taşımıştı.
Aktivistler, mitingin Avrupa'daki diğer aşırı sağcı partilere ve ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni yönetimine de dikkat çekmesini umduklarını söyledi.
Göstericiler son günlerde merkez sağın lideri ve yaklaşan seçimlerde önde giden Friedrich Merz'i ve onun Hıristiyan Demokratlarını, AfD'nin desteğini alan yeni sert göç kuralları için geçen ay parlamentoya teklif göndermesi nedeniyle eleştirdi.
Protestocular Merz ve partisinin, Almanya'nın Nazi sonrası tüm demokratik partilerinin yazılı olmayan, AfD gibi aşırı sağcı, milliyetçi partilerin desteğiyle parlamentodan hiçbir kural ya da karar geçirmeme sözünü çiğnediğini söylüyor.
Merz ise pozisyonunun değişmediğinde ve bu partiyle çalışmadığında ve çalışmayacağında ısrar ediyor.
12 yaşındaki AfD, dönemin Başbakanı Angela Merkel'in iki yıl önce çok sayıda göçmenin ülkeye girişine izin verme kararından yararlanarak 2017'de ulusal parlamentoya girdi.
Parti ırkçı olduğunu sürekli reddetti ve geçen yıl mart ayında göçmen kökenli parti üyelerini mahkemede ırkçı olmadıklarına dair ifade vermeye çağırdı.
Ancak partinin geçen ay yayınladığı manifestodaki en önemli vaatlerinden biri, aşırı sağcı çevrelerde göçmenlerin kitlesel olarak sınır dışı edilmesini tanımlamak için uzun süredir kullanılan bir ifade olan 'yeniden göç.'
Euronun kaldırılıp Alman markına geri dönülmesi ve zorunlu askerliğin yeniden getirilmesi gibi partinin diğer bazı vaatleri de aynı derecede tartışmalı durumda.
Yesterday