ABD-Rusya görüşmeleri: Diplomatik temasların ardından Avrupa'nın masadaki yeri hala belirsiz

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirmek için Avrupa'nın müzakere masasındaki yeri, diplomatik temasların ardından derin bir belirsizlik içinde kalmaya devam ediyor.
ABD'nin Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Salı günü Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile ayrı ayrı bir araya geld. Her ikisi de ABD Başkanı Donald Trump tarafından desteklenen ve hızla ilerleyen süreçte bloğun konumunu yeniden sağlamlaştırmak istiyor.
Görüşmelerin sonuçları von der Leyen ve Costa'nın Avrupa'ya bir koltuk ayrılacağı konusunda ek güvence alamadığını gösteriyor.
Ancak Rus mevkidaşıyla yapılan ilk tur görüşmelerin ardından Suudi Arabistan'dan konuşan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, AB'den masaya katılmasının isteneceğini ancak bunun Kremlin'e yönelik yaptırımların hafifletilmesi karşılığında olacağını söyledi.
"Yaptırımları olan başka taraflar da var, Avrupa Birliği'nin de bir noktada masada olması gerekecek çünkü onların da yaptırımları var" diyen Rubio, "tüm tarafların" taviz vermesi gerektiğini vurguladı.
"Burada kimse bir kenara itilmiyor," diye ekledi.
Rubio'nun yaptırımların hafifletilmesi önerisi, AB'nin Rusya'ya Ukrayna'ya yönelik saldırganlığının bedelini ödetme amacına ters düşüyor. Brüksel kısa bir süre önce Rusya'nın dondurulmuş varlıklarını teminat olarak kullanarak Kiev'e çığır açan bir kredi verdi. Kremlin'in istediği gibi para serbest bırakılırsa, kredi dağılacak ve başkentler geri ödemelerden sorumlu olacak.
Kellogg ile görüşmesi sırasında von der Leyen, AB'nin "akan kanı durdurmak ve Ukrayna ile halkının haklı olarak hak ettiği adil ve kalıcı barışı sağlamaya yardımcı olmak için ABD ile birlikte çalışmaya" istekli olduğunu vurguladı.
"Herhangi bir çözümün Ukrayna'nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi ve güçlü güvenlik garantileriyle desteklenmesi gerektiğini" yineledi.
Ayrıca von der Leyen Kellogg'a bloğun, Trump yönetiminin önemli bir talebi olan Ukrayna'ya mali ve askeri desteğini arttırmaya "hazır" olduğunu söyledi. Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nden alınan son rakamlar Avrupa'nın kolektif desteğinin (132 milyar euro) Amerika'nınkini (114 milyar euro) geride bıraktığını doğruluyor.
Von der Leyen'in Avrupa'nın bir koltuğa sahip olacağına ve sesinin duyulacağına dair herhangi bir söz verip vermediği sorulduğunda, Komisyon sözcüsü daha fazla ayrıntı vermekten kaçındı ve Kiev'in ve AB'nin katılımı olmadan Ukrayna için hiçbir çözümün "çalışılmaması" gerektiğini söyledi.
Sözcü, "Gerçekleştirilmekte olan farklı toplantılar bir sürecin başlangıcı olarak görülmelidir," dedi. "Nihayetinde bu toplantılar, ilgili tüm taraflarla işleri nasıl ilerleteceğimizi görmek için."
Costa-Kellogg görüşmesi de benzer bir tonda geçti.
"Ukrayna Avrupa'ya güvenebilir. Barış ve güvenliği sağlamak için ABD ile yapıcı bir şekilde çalışmaya devam etmeye hazırız," dedi.
AB Konseyi Başkanı "barışın basit bir ateşkes olamayacağı" uyarısında bulundu. Bu değerlendirme, çatışmaları durdurmak için aceleye getirilmiş bir anlaşmanın Rusya'nın güçlerini yeniden toplamasına ve gelecekte yeni bir çatışma başlatmasına izin vereceğinden endişe eden diğer Avrupalı liderler tarafından da paylaşılıyor.
Kellogg'un ofisinden hemen bir açıklama yapılmadı. X hesabında Costa ile yaptığı görüşmeyi "harika tartışmalar" olarak tanımladı.
Dörtlü müzakere masa mümkün mü?
Kellogg ile yapılan görüşmeler, aralarında von der Leyen ve Costa'nın da bulunduğu on bir Avrupalı liderin, Donald Trump ve Vladimir Putin arasındaki telefon görüşmesi ve müzakerelerin aniden başlamasına tepki olarak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından düzenlenen acil bir toplantı için Paris'te bir araya gelmesinden bir gün sonra gerçekleşti.
Liderler Ukrayna'ya mali ve askeri desteklerini arttırma konusunda mutabık kaldılar, ancak olası bir barış gücü misyonu gibi yeni güvenlik garantileri konusunda ortak bir zeminde buluşamadılar.
Macron zirve öncesinde ve sonrasında Trump ile görüştü.
Fransız lider ayrıca ülkesinin arkasından yapılan bir anlaşmayı kabul etmeyeceği konusunda defalarca uyarıda bulunan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile de görüştü.
Zelenskiy pazartesi akşamı Macron ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, "Güvenlik garantileri sağlam ve güvenilir olmalı," dedi. "Bu tür garantiler olmadan alınacak herhangi bir karar -kırılgan bir ateşkes gibi- sadece Rusya'nın bir başka aldatmacası ve Ukrayna'ya ya da diğer Avrupa ülkelerine karşı yeni bir Rus savaşının başlangıcı olacaktır."
Batılı müttefiklerle önceden istişare edilmeden gerçekleşen Trump-Putin görüşmesi, Rus lideri diplomatik olarak izole etmeye yönelik üç yıllık çabayı kırdı ve Avrupa başkentlerinde güçlü şok dalgaları yaratarak onları gözle görülür bir şekilde sarstı.
Kellogg, Avrupa'ya süreç boyunca danışılacağını ancak nihai olarak müzakere masasından dışlanacağını söyleyerek panik duygusunu arttırdı.
Emekli general geçen hafta Münih Güvenlik Konferansı'nda, "Yapmak istemediğimiz şey büyük bir grup tartışmasına girmek," dedi.
Kellogg barış sürecinin "ikili" bir yaklaşım izleyeceğini açıkladı. ABD bir yandan Rusya ile konuşurken, diğer yandan Ukrayna ve savaştan zarar gören ülkeyi destekleyen demokratik müttefiklerle görüşecek.
ABD-Rusya arasındaki ilk görüşme salı günü Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Suudi Arabistan'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ile görüşmesiyle gerçekleşti. İki taraf müzakereleri sürdürmek üzere özel ekipler atama konusunda anlaştı.
Kremlin görüşmenin "her konuda ciddi bir görüşme" olduğunu ancak pozisyonların "yakınlaşıp yakınlaşmadığını" değerlendirmenin "zor" olduğunu söyledi.
Bakan Rubio ise bunu "uzun ve zorlu bir yolculuğun ilk adımı" olarak nitelendirdi. Rubio, "Amaç bu çatışmayı adil, kalıcı, sürdürülebilir ve ilgili tüm taraflarca kabul edilebilir bir şekilde sona erdirmektir," dedi.
Riyad'daki görüşmeler öncesinde Lavrov Avrupa'nın sürece dahil edilmesini reddetti.
"Müzakere masasında ne yapmaları gerektiğini bilmiyorum. Kendileri (...) savaşın devamını düşünürken, çatışmanın dondurulması konusunda bazı sinsi fikirler ortaya atacaklarsa, o zaman neden onları oraya davet edelim?" ifadesini kullandı.
Trump ve Putin arasındaki görüşme için henüz bir tarih belirlenmedi.
Today