AB'nin ilaç stoklama stratejisi, ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle çıkmazda

COVID-19'un küresel bir acil durum olarak ilan edilmesinden beş yıl sonra, AB'nin krize müdahaleyi iyileştirmek için ilaç stoklarını arttırma girişimleri, her bir ülkenin rezervinde ne olduğu konusunda netlik olmaması nedeniyle tıkanıyor.
Sağlık Acil Durum Hazırlık ve Müdahale Kurumu (DG HERA) Genel Müdürü Laurent Muschel Euronews'e yaptığı açıklamada, "İlaç stoklama birçok üye ülkede ulusal güvenlik meselesi olarak görülüyor çünkü bazı zayıflıkları ortaya çıkarabilir. Bu nedenle de bilgiler gizli tutuluyor," dedi.
Eğer bir ülke belirli bir sağlık tehdidine (patojen ya da kimyasal, biyolojik, radyolojik ya da nükleer (KBRN) risk) karşı korumadan yoksunsa, bu durum düşmanların istismar edebileceği güvenlik açıklarını ortaya çıkarabilir.
Laurent Muschel, "AB, hem Avrupa hem de ulusal stoku dikkate almamız gereken bir stratejik karşı önlemler stoku oluşturuyor," diye ekledi.
Daha hazırlıklı olmak için Avrupa Komisyonu, halk sağlığı tehditlerine karşı tıbbi önlemler konusunda bir strateji ortaya koyması bekleniyor. Bu strateji, ortak tedarik ve daha geniş bir AB stoklama planı gibi araçları içermesi öngörülüyor.
Bu strateji, ilaç kıtlığını önlemeye ve tedarik zincirlerini güvence altına almaya odaklanan ve bu ayın sonunda sunulacak olan "Kritik İlaçlar Yasasını" tamamlayacak.
Muschel, "Benim için bu konuya yaklaşmanın bir yolu, farklı tehditlere bakmak ve tehditlere göre Avrupa düzeyinde neyin gerekli olduğuna ve üye devlet düzeyinde neyin gerekli olduğuna bakmaktır," dedi.
Sağlık Acil Durum Hazırlık ve Müdahale Kurumu (DG HERA) Genel Müdürü Laurent Muschel, DG HERA'nın şu anda tehditleri değerlendirmek ve hedefleri belirlemek için her üye ülkeyle birlikte çalıştığını, ne kadarının AB düzeyinde karşılanması ve ne kadarının tek tek ülkelerin sorumluluğunda olması gerektiğine karar verdiğini söyledi.
Gelecekteki pandemilere karşı daha hazırlıklı olmak
Hazırlıklı olma konusundaki bu zorluklara rağmen, kendi ajansı COVID-19 salgınından sonra kurulan Muschel, AB'nin bir sağlık kriziyle yüzleşmek için "beş yıl öncesine göre çok daha hazırlıklı" olduğundan ve acil durum protokollerinin düzenli olarak test edilmesinin COVID-19'dan alınan derslerin hatırlanmasını sağladığından emin.
AB için mevcut en büyük riskin kuş gribi olduğunu belirten Muschel, "ABD'deki düzenli insan enfeksiyonu vakaları ve insandan insana bulaşmaya yol açan mutasyon riski nedeniyle, bunu en büyük tehdit olarak görüyoruz," dedi.
Hazır aşılara duyulan ihtiyacı vurgulayan Muschel, "Şimdiye kadar vakalar sadece hayvanlardan insanlara geçti ancak ne kadar çok insan enfekte olursa mutasyon riski de o kadar artar," dedi.
Kuş gribi vakalarının çoğunluğu ABD'de görüldüğünden, Donald Trump yönetiminin Dünya Sağlık Örgütü'nden (WHO - DSÖ) çekilme ve uluslararası iletişimi sınırlama kararı bir başka zorluk olarak ortaya çıkıyor.
Muschel, "ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin rolü, epidemiyolojik durumun nasıl geliştiği konusunda dünyanın geri kalanını bilgilendirmektir. Başkan Trump'ın COVID-19 sırasında Çin'i şeffaf olmamakla eleştirdiğini hatırlıyorum, bu nedenle ABD'nin benzer bir hata yapmayacağını ve bilgi akışının devam edeceğini umuyorum," sözlerini dile getirdi.
Today