Almanya'da atık sularda poliovirüs tespit edildi

Almanya'da sağlık yetkilileri Hamburg'un kanalizasyonunda poliovirüs izleri tespit etti. Bu durum hastalık takibini ve aşılama çabalarını güçlendirme çağrılarını tetikledi.

Almanya'da poliomiyelit (çocuk felci) vakası bildirilmedi. Son derece bulaşıcı olan hastalık küçük çocukları etkiliyor ve sinir sistemini hedef alarak kimi zaman felce neden olabilir.

Almanya'nın atık suyunda bulunan poliovirüs, genetik olarak Afganistan'da son olarak ağustos ayında tanımlanan bir suşa ile benzerlik gösteriyor. Afganistan, çocuk felcisinin hâlâ endemik olduğu yalnızca iki ülkeden biri.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'ne (ECDC) göre Almanya'daki tespit "alışılmadık, ancak beklenmedik değil."

Almanya'da bilinen son yerel çocuk felci vakası 1990'da görüldü ve Avrupa 2002'de çocuk felcisinden arınmış ilan edildi. Yine de yetkililer, vakaların Avrupa'ya dışarıdan taşınabileceği ve aşısız kişiler arasında yayılabileceği uyarısında bulunuyor.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ-WHO) göre son tespit, çocuk felci her yerde tamamen ortadan kaldırılana kadar tüm ülkelerin virüsün dışarıdan gelmesi ve olası yeniden bulaşma riski altında olduğu gerçeğini vurguluyor.

İnsanlar virüsü dışkılarıyla attığında, kanalizasyonda poliovirüse rastlanabilir. Bu mutlaka hasta oldukları anlamına gelmez; zayıflatılmış ama canlı virüs içeren ağızdan uygulanan çocuk felci aşısıyla aşılanmış olmaları da buna yol açabilir.

Geçen yıl, Almanya, Polonya ve İspanya'da virüs tespit edildikten sonra, ülkelerden gözetim ve aşılama çabalarını artırarak nüfuslarını çocuk felcine karşı iyi koruma altına almaları istendi.

DSÖ verilerine göre geçen yıl Avrupa Birliği genelinde bir yaşındaki çocuklarda aşılama oranları Romanya'da yüzde 79'dan, Macaristan ve Lüksemburg'da yüzde 99'a kadar yükseldi.

Kamu sağlığı uzmanları, virüsün kontrolsüz yayılmasına izin verebilecek yerel düzeyde boşluklar bulunabileceği uyarısında bulundu.

Buna rağmen ECDC, Almanya'da tespit edilen poliovirüsün Avrupalılar için oluşturduğu genel riskin "çok düşük" olduğunu söyledi.