ABD, yargıcın kararına rağmen yüzlerce Venezuelalıyı El Salvador'a sınır dışı etti

ABD, daha önce benzeri görülmemiş bir adımla 250’den fazla Venezuelalıyı sınır dışı ederek El Salvador’a gönderdi. Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu kişilerin El Salvador’daki maksimum güvenlikli bir hapishaneye nakledildiğini Pazar günü doğruladı.
Trump yönetimi, sınır dışı edilen kişilerin Tren de Aragua suç örgütünün üyeleri olduğunu öne sürerek, ABD tarihinde yalnızca üç kez kullanılan 1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasası’nı devreye soktu.
Tren de Aragua, Venezuela'nın Aragua eyaletindeki kötü şöhretli bir hapishanede ortaya çıkmış ve adam kaçırma, gasp, organize suç ve tetikçilik gibi suçlarla ilişkilendirilmişti. Venezuela’da çete bağlantılı suçların artması, milyonlarca insanın ülkeden kaçmasına neden olmuştu. Ancak Trump, seçim kampanyasında bu çeteyi kullanarak, aslında az sayıda suçlunun olduğu göçmen topluluklarını "suç örgütlerinin ele geçirdiği" yerler olarak gösterdi.
ABD Bölge Yargıcı James E. Boasberg, Cumartesi akşamı sınır dışı işlemlerini durduran bir karar yayımladı. Ancak avukatlar, o sırada iki uçağın zaten havada olduğunu – biri El Salvador’a, diğeri Honduras’a gidiyordu – belirtti. Boasberg, uçakların geri döndürülmesini sözlü olarak emretse de, bu talimat yazılı kararına eklenmedi ve uçuşlar devam etti.
Bukele, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, 238 şüpheli Venezuelalı çete üyesinin ülkeye ulaştığını ve Terörizm Hapishanesi Merkezi (Cecot) olarak bilinen, 40.000 mahkum kapasiteli mega hapishaneye nakledildiğini duyurdu. Burada bir yıl boyunca tutulacakları ve bu sürenin uzatılabileceği belirtildi.
ABD’den sınır dışı edilen ve Venezuelalı çete üyeleri olduğu iddia edilen tutukluların, El Salvador’un Tecoluca bölgesindeki hapishaneye taşındığını gösteren görüntüler Bukele’nin sosyal medyasında paylaşıldı. Videoda, mahkumların elleri ve ayakları zincirlenmiş halde, silahlı görevliler eşliğinde uçaktan indirildiği görülüyor. Bazıları zırhlı araçlara bindirilirken, diğerleri başları eğik şekilde otobüslere bindirildi.
Tartışmalı yasa ve hukuki süreç
Trump yönetimi, sınır dışı işlemlerini gerekçelendirmek için Yabancı Düşmanlar Yasası’na başvurdu. Bu yasa, ABD başkanına savaş zamanında yabancı uyrukluları gözaltına alma veya sınır dışı etme yetkisi tanıyor ve daha önce yalnızca 1812 Savaşı, I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı sırasında kullanılmıştı. En son, II. Dünya Savaşı’nda Japon asıllı Amerikalıların toplama kamplarına gönderilmesini meşrulaştırmak için kullanılmıştı.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU), Boasberg’in sınır dışı işlemlerini durduran kararını aldıran davayı açtı. ACLU baş avukatı Lee Gelernt, “Bu sabah hükümete, mahkeme kararının ihlal edilip edilmediğine dair açıklama yapmasını talep ettik ve yanıt bekliyoruz,” dedi.
Venezuela hükümeti ise Trump yönetiminin bu yasayı kullanmasını, “kölelikten Nazi toplama kamplarına kadar tarihin en karanlık bölümlerini hatırlatan bir uygulama” olarak nitelendirerek sert bir dille eleştirdi.
Trump yönetimi, sınır dışı edilen göçmenlerin Tren de Aragua üyesi olduğuna dair herhangi bir kanıt sunmadı. Ayrıca, ABD’de suç işlediklerine dair herhangi bir iddiada da bulunmadı. Bunun yanında, ABD’de tutuklanmış iki üst düzey Salvadorlu MS-13 çete üyesi de El Salvador’a gönderildi.
Göçmenlik avukatları, cuma akşamı geç saatlerde, normalde göçmenlik yasaları gereği sınır dışı edilemeyen Venezuelalıların, sürpriz bir şekilde Teksas’a götürülerek sınır dışı uçuşlarına nakil için hazırlandığını fark etti. Bunun üzerine derhal dava açarak sınır dışı işlemlerinin durdurulmasını talep ettiler.
Washington Latin Amerika Ofisi’nden insan hakları savunucusu Adam Isacson, “Şu anda ABD’de yaşayan herhangi bir Venezuelalı, Tren de Aragua üyesi olduğu bahanesiyle, kendini savunma şansı olmadan sınır dışı edilebilir” uyarısında bulundu.
Boasberg, cumartesi sabahı, dava açılan beş Venezuelalı için sınır dışı kararını engelledi. Ancak öğleden sonra düzenlenen ek duruşmada, yasa kapsamında hedef alınabilecek tüm tutuklular için genel bir yasak getirdi. Yasanın, yalnızca Kongre tarafından ilan edilen savaş dönemlerinde kullanıldığını vurgulayarak, Trump’ın yetkisini aşmış olabileceğini belirtti.
Şu an için sınır dışı kararına 14 günlük bir yasak getirilmiş durumda. Bu süreçte göçmenler federal gözaltında tutulacak. Boasberg, cuma günü ek bir duruşma düzenleyerek tarafların yeni delillerini dinleyecek.
“Eğer sınır dışı edilirlerse, yapabileceğim çok az şey kalır,” diyen Boasberg, Anayasa ihlali olabilecek bir durumda göçmenlere mahkemede kendilerini savunma hakkı tanınması gerektiğini vurguladı.
Tepkiler ve siyasi yankılar
Boasberg’in kararına Salvador Devlet Başkanı Bukele, sosyal medyada alaycı bir şekilde "Oopsie... çok geç," yanıtını verdi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise çete üyelerinin El Salvador’a gönderildiğini doğrulayarak, Bukele’ye teşekkür etti ve onu "bölgemizin en güçlü güvenlik lideri" olarak nitelendirdi.
Bu sınır dışı operasyonu, Trump’ın ABD’de yasa dışı göçle mücadelesinin bir parçası. Ocak ayında Trump, Tren de Aragua ve MS-13 çetelerini yabancı terör örgütü ilan eden bir başkanlık kararnamesi imzalamıştı.
Seçim kampanyası boyunca, Trump ABD tarihinin en büyük sınır dışı operasyonunu gerçekleştirme sözü vermişti. Ancak yakın zamanda yayımlanan bir rapora göre, Şubat 2025'te ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) birimi tarafından sınır dışı edilen göçmen sayısı, Biden yönetimi altındaki Şubat 2024'e kıyasla daha düşük kaldı (11.000’e karşı 12.000).
ABD-El Salvador anlaşması
Bu operasyon, ABD ile El Salvador arasındaki diplomatik ilişkilerin güçlenmesine işaret ediyor. Associated Press'e (AP) göre, ABD hükümeti, Tren de Aragua üyelerinin 300’ünün El Salvador’da bir yıl boyunca hapiste tutulması için ülkeye 5,5 milyon euro ödemeyi kabul etti.
Bukele, "ABD için çok düşük, bizim için ise yüksek bir ücret," diyerek, bu anlaşmanın devasa Cecot hapishane kompleksinin finansmanına da katkı sağlayacağını belirtti.
Rubio, bu anlaşmayı, "ABD'ye göçmenlik yasalarını ihlal eden kişileri üçüncü bir güvenli ülkeye sınır dışı etme yetkisi veren" bir anlaşma olarak nitelendirdi. Hatta Bukele’nin, ABD vatandaşı veya yasal oturum sahibi olan suçluların da El Salvador’a gönderilmesini kabul ettiğini iddia etti.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro yönetimi ise Trump’ın bu yasayı kullanmasını "çağ dışı" ve "göçmen haklarının ihlali" olarak değerlendirdi.
Today