7 Ekim 2023'ten 7 Ekim 2025'e: Gazze'de 2 yıldır süren savaşta neler yaşandı?

Hamas, 7 Ekim 2023’ün ilk saatlerinde İsrail’e yönelik bir dizi saldırı düzenledi. Önce roketler fırlatıldı, ardından yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü ve 251 kişinin Gazze’ye rehin olarak götürüldüğü kara operasyonu başlatıldı.
Silahlı grup, operasyonu “Aksa Tufanı” olarak adlandırdı ve askeri bölgeleri, yerleşim yerlerini ve Nova Müzik Festivali’ni hedef aldı.
İsrail, Hamas’ı yok etme sözü vererek bu saldırıdan sadece birkaç saat sonra Gazze’de kendi askeri harekâtını başlattı.
Kuzey Gazze’nin tahliyesi
Hamas’ın öncülük ettiği saldırıdan altı gün sonra, 13 Ekim’de İsrail ordusu, kara harekâtına hazırlık olarak Filistin bölgesinin kuzeyinin 24 saat içinde ilk tahliyesini emretti.
Birleşmiş Milletler’e göre 1 milyondan fazla kişi evlerini terk ederek güneye gitmek zorunda kaldı.
Yerel yetkililere göre 13 Ekim’e gelindiğinde İsrail saldırılarında Gazze’de bin 500’den fazla Filistinli hayatını kaybetmişti.
İlk ateşkes
Savaşın üzerinden yedi hafta geçmesinin ardından, 24 Kasım’da yedi gün sürecek ilk ateşkes yürürlüğe girdi.
Hamas, 81 rehineyi serbest bıraktı ve karşılığında İsrail’in elinde bulunan 240 Filistinli mahkum salıverildi.
Geçici ateşkes, Katar tarafından Mısır ve ABD'nin desteğiyle müzakere edildi.
İsrail, Hamas’ı daha fazla rehineyi serbest bırakmayı reddetmekle ve ateşkesin uzatılmasına karşı çıkmakla suçlayarak 1 Aralık’ta Gazze’yi bombalamaya yeniden başladı. Hamas ise, durmuş olan çatışmaların yeniden başlamasından İsrail’i sorumlu tuttu.
Uluslararası Adalet Divanı
26 Ocak 2024’te Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’e Gazze’deki Filistinlilere yönelik bir soykırımın gerçekleşmesini önleme talimatı verdi.
Güney Afrika, İsrail’i Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal etmekle suçlayarak davayı BM’nin en yüksek yargı organına taşımıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nde (HRW) uluslararası adalet direktör yardımcısı olan Balkees Jarrah, “Dünya Mahkemesi’nin tarihi kararı, İsrail ve müttefiklerine Gazze’deki Filistinlilere karşı soykırımı ve daha fazla vahşeti önlemek için acil eylem gerektiğini bildirmektedir,” dedi.
İsrail ise Güney Afrika’nın açtığı davayı “tamamen asılsız” ve “ahlaken iğrenç” olarak nitelendirdi, ayrıca ülkeyi mahkemeye “yanlı ve yanlış iddialar” sunmakla suçladı.
Lübnan’da çağrı cihazı ve telsiz patlamaları
17 ve 18 Eylül’de Hamas’la ideolojik olarak aynı çizgide olan Hizbullah’ın kullandığı yüzlerce çağrı cihazı ve telsiz, Lübnan’da eş zamanlı olarak patladı.
İsrail tarafından gerçekleştirilen saldırı en az 37 kişinin ölümüne, yaklaşık 3 bin kişinin ise yaralanmasına yol açtı.
Patlamalar, süpermarketlerde, sokaklarda ve kamusal alanlarda meydana geldi. Bu olay, İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimin giderek tırmandığı bir dönemde yaşandı.
Hizbullah, Gazze’de savaşın başlamasından bir gün sonra, Filistinlilerle dayanışma içinde olduğunu söyleyerek İsrail’e ateş açmaya başlamıştı. Bu da, geçen yıl Kasım ayında ABD aracılığıyla sağlanan ateşkese kadar neredeyse her gün süren sınır ötesi saldırılara yol açtı.
Hasan Nasrallah’ın 'ortadan kaldırılması'
On gün sonra, 27 Eylül’de İsrail, Beyrut’ta örgütün karargâhına düzenlediği bir saldırıyla Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ı öldürdü.
İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmalarda Lübnan’da yaklaşık 4 bin kişi öldü, 16 binden fazla kişi yaralandı.
İsrail’in saldırıları, Güney Lübnan’da ve başkent Beyrut’un bazı bölgelerinde büyük yıkıma neden oldu. 1 milyondan fazla Lübnanlı yerinden edildi.
Ateşkes anlaşması
15 aydan uzun süren savaşın ardından, Katar, Mısır ve ABD'nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşması 15 Ocak’ta kabul edildi ve 19 Ocak 2025’te yürürlüğe girdi.
Anlaşma kapsamında aralarında sekiz cenazenin de bulunduğu 33 rehine, yaklaşık 2 bin Filistinli mahkumla takas edildi.
Ancak anlaşma, iki ay sonra İsrail tarafından tek taraflı olarak bozuldu ve 18 Mart’ta Gazze’ye yönelik bombardıman yeniden başladı.
İsrail’in İran’a hava saldırıları
12-24 Haziran 2025 tarihleri arasında İsrail ile İran arasında 12 gün süren bir çatışma yaşandı.
İsrail, İran’ın nükleer tesislerini, Devrim Muhafızları’nı, hava savunmalarını ve yerleşim bölgelerini hedef aldı.
İran misilleme olarak İsrail’e yoğun füze saldırıları düzenledi.
ABD, İran’ın nükleer tesislerine yönelik “sığınak delici” bombalar kullandığı hava harekâtına katıldıktan sonra İran, Ortadoğu’nun en büyük Amerikan üssü olan Katar’daki hava üssünü hedef aldı.
Tahran’ın saldırılar hakkında önceden bilgi verdiğini söyleyen Doha yönetimi, tüm füzelerin engellendiğini ve can kaybı yaşanmadığını açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump, 24 Haziran’da ateşkes ilan etti.
Bir sivil toplum kuruluşuna göre, İsrail ile İran arasındaki bu kısa süreli çatışmada İran’da binden fazla, İsrail’de ise 28 kişi hayatını kaybetti.
Kıtlık ilanı
22 Ağustos 2025’te, gıda krizleri konusunda dünyanın önde gelen otoritesi, Gazze Şeridi’nin en büyük kentinde kıtlık yaşandığını ve ateşkes sağlanmadığı ile insani yardıma getirilen kısıtlamalar kaldırılmadığı sürece bunun tüm bölgeye yayılabileceğini açıkladı.
Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC), yüz binlerce Filistinliye ev sahipliği yapan Gazze Şehri’nde kıtlığın yaşandığını ve Eylül sonuna kadar bunun güneye, Deyr el-Belah ve Han Yunus’a doğru yayılabileceğini belirtti.
IPC’ye göre açlık, çatışmalar ve yardım üzerindeki abluka tarafından tetiklendi; kitlesel yerinden edilmeler ve Gazze’de gıda üretiminin çöküşü ile daha da ağırlaştı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Gazze’de açlık yaşandığını reddetti ve açlık haberlerini Hamas’ın yaydığı “yalanlar” olarak niteledi.
Trump’ın barış planı
29 Eylül’de ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’de iki yıldır süren savaşı sona erdirmeyi amaçlayan 20 maddelik bir barış anlaşması sundu.
Plan, tüm rehinelerin serbest bırakılmasını, Hamas’ın silahsızlandırılmasını ve İsrail’in askeri harekâtının sona ermesini içeriyor.
Hamas, savaşı bitirecek bir anlaşmadan yana olduğunu söylese de önerinin bazı maddelerine karşı çıktı. Müzakereler hâlen Mısır’da devam ediyor.
Yerel sağlık yetkililerine göre, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü saldırılar iki yılda 66 binden fazla kişinin ölümüne, 170 bin kişinin de yaralanmasına yol açtı. Bu sayımda siviller ile savaşçılar arasında ayrım yapılmıyor.
Hamas hâlen 48 rehineyi elinde tutuyor; İsrail bunlardan 20’sinin hayatta olduğuna inanıyor.
Today