Firari neo-Nazi, yasal kimliğini bir kez daha değiştirmek istiyor

Hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan Alman bir neo-Nazi, cezaevine girmeden önce cinsiyet değişikliği yapmasının ülkede büyük tartışma yaratmasının ardından, yasal kimliğini bir kez daha değiştirmek için başvuruda bulundu. Firari durumdaki Marla-Svenja Liebich, Euronews’e verdiği röportajda bu adımı doğruladı.

“Özel hayatımla kamuoyundaki kimliğimi birbirinden ayırmak istiyorum,” diyen Liebich, yazılı açıklamasında bir kimlik bunalımı yaşadığını ileri sürdü.

“Artık Marla Svenja olmak istemiyorum, çünkü başkaları bunu benim için mahvetti,” ifadelerini kullanan Liebich, “Bir kadın olmak artık ana yönelik nefret ve karalama kampanyaları yüzünden bana doğru gelmiyor,” dedi.

Buna karşılık, “Marla Svenja Liebich bir marka ve yaşlanmadan varlığını sürdürüyor. Avatar kişiyle ayrı,” ifadelerini kullandı.

54 yaşındaki Liebich, Temmuz 2023’te halkı kin ve nefrete tahrik suçundan 18 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karar açıklandığında Liebich yasal olarak erkekti ve Sven Liebich adıyla biliniyordu.

Ocak ayında ise Almanya’da yürürlüğe giren Öz Belirlenim Yasası’ndan yararlanarak, Schkeuditz’teki nüfus dairesine yaptığı basit bir beyanla yasal cinsiyetini kadın olarak değiştirdi. Söz konusu yasa, tıbbi ya da psikolojik değerlendirme olmaksızın cinsiyet değişikliğine izin veriyor.

Ancak Liebich’in son başvurusunun daha karmaşık olduğu belirtiliyor.

Cezaevine gitmedi, arama kararı çıkarıldı

Liebich’in, 29 Ağustos’ta Chemnitz kadın cezaevinde cezasını çekmeye başlaması gerekiyordu. Ancak cezaevine teslim olmadı ve Alman makamları hakkında yakalama kararı çıkardı.

5 Ağustos’ta, cezaevi tarihinden önce Liebich, cinsiyet kaydını bu kez 'çeşitli' ya da 'kayıtlı değil' olarak değiştirmek için başvuruda bulundu. Alman hukukuna göre bu tür değişiklikler arasında üç aylık bekleme süresi bulunuyor.

Nüfus dairesi, Liebich’in şahsen başvuruda bulunmaması nedeniyle talebi işleme almadı. 6 Kasım için randevu verildi ancak Liebich bu randevuya da katılmadı.

Yeni ismini açıklamayan Liebich, adının kamuoyuna yansıması hâlinde bunun 'termonükleer bir medya bombasına' dönüşeceğini söyledi. Bu nedenle yetkililerin işbirliği yapmadığını ve en başından beri hapis cezasında ısrar ettiklerini savundu.

Liebich, noter onaylı imzanın yeterli olması gerektiğini belirterek karara resmi itirazda bulundu. İmzanın teslimi için son tarih 6 Şubat 2026 olarak belirlendi.

Nerede olduğu bilinmiyor

Liebich’in şu an nerede olduğu bilinmiyor. Cezaevine teslim olmamasının ertesi günü sosyal medyada paylaşılan gönderiler, Rusya’ya kaçmış olabileceğine işaret etti.

Daha sonra Moskova arka planlı, yapay zekâ ile üretilmiş görseller paylaşan Liebich, Euronews’e “Önce Kaliningrad’a dönmem gerekir. Bu kolay olurdu... Sonra da sınırda kontrol edilmeden Almanya’ya geçmek. Bunun mümkün olmadığı açık,” dedi.

Liebich’e göre, Schengen bölgesinin tamamını kapsayan bir Avrupa yakalama kararı yürürlükte. Ancak Euronews bu bilgiyi bağımsız olarak doğrulayamadı ve Liebich’in konumunu teyit edemedi.

Liebich, 1990’lardan bu yana Almanya’daki aşırı sağ çevrelerde aktif ve yasaklı neo-Nazi örgütü Blood and Honour’ın eski üyeleri arasında yer alıyor. Alman iç istihbaratı Liebich’i aşırı sağcı bir unsur olarak sınıflandırıyor.

Cinsiyet değişikliğinden önce, LGBTİ+ bireyler için “toplumun parazitleri” ifadesini kullanan Liebich, üzerinde “sınır dışı etme yardımcıları” yazılı beyzbol sopaları dağıtmak da dahil olmak üzere birçok suçtan hüküm giydi.

Niyet tartışması

Dava, Almanya’da Öz Belirlenim Yasası’nın kötüye kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin tartışmaları alevlendirdi. Eleştirmenler, Liebich’in cinsiyet değişikliğinin samimi değil, stratejik olduğunu savunuyor.

“Geriye dönüp bakınca birçok kişi bunu planladığımı düşünüyor olabilir ama öyle değil. Ben sadece duruma olabildiğince akışkan şekilde tepki veriyorum,” diyen Liebich, Bruce Lee’den alıntı yaparak “Su ol, dostum,” ifadesini kullandı.

Mahkumiyet kararını “sadece ifade suçları” olarak nitelendiren Liebich, “Ciddi bir şey yoktu. Sadece beni ortadan kaldırmak istediler,” dedi.

Anayasa şikâyetinin usulen doğru olduğunu ancak kabul edilmediğini öne süren Liebich, karar duruşmasındaki son savunmasının 29 saat sürdüğünü de belirtti.

Bazı kesimler Liebich’i sert biçimde eleştirirken, bazıları onu Orta Çağ Alman halk hikâyelerindeki hilekâr karakter Till Eulenspiegel’e benzetti. Liebich ise kararından emin olduğunu söyledi.

“15 Ocak’tan bu yana dünyanın en ünlü Nazi drag queen’iyim. Tedbir kararları bile bunu silemez,” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.