AB'de 'drone duvarı' tartışması: Süre ve finans konusu ülkeleri böldü

Avrupa Birliği liderleri çarşamba günü Kopenhag’da bir araya gelerek Avrupa savunmasını masaya yatırdı. Gündemin en dikkat çekici başlığı ise, uzun süredir konuşulan ama Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrası aciliyet kazanan 'drone duvarı' projesi oldu.
Ancak liderler arasında bu projenin süresi ve finansmanı konusunda derin görüş ayrılıkları olduğu görüldü.
Baltık ve kuzey ülkeleri, Polonya, Estonya, Romanya ve Danimarka hava sahasında yaşanan son ihlallerin ardından projeyi güçlü şekilde destekledi.
Letonya Başbakanı Evika Siliņa, doğu kanadı boyunca bir drone duvarının “bir yıl ya da en fazla bir buçuk yıl” içinde inşa edilebileceğini söylerken, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius bu tahmini gerçekçi bulmadı ve “en az üç-dört yıl” sürebileceğini belirtti.
Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nausėda da “acil eylem” çağrısı yaptı. Nausėda, ülkesinin tanımlanamayan insansız hava araçlarını tespit ve imha kapasitesinde “ciddi eksiklikler” olduğunu vurguladı. NATO’nun rotasyon esaslı hava savunma sistemlerinin ise beklendiği gibi çalışmadığını hatırlattı.
Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, Rusya ile 1300 km’lik sınıra sahip ülkesinin perspektifinden bakarak drone duvarının “kaçınılmaz” olduğunu söyledi: “Artık güvenlik adına Doğu ve Kuzey Avrupa’yla dayanışma göstermenin zamanı.”
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da sürecin hızlanabileceğini savundu. Ukrayna’dan gelen tavsiyelerle sensörler ve sistemler konusunda hızlı adımlar atılabileceğini, hatta Ukrayna’nın mevcut drone üretim kapasitesinin Avrupa’ya entegre edilebileceğini söyledi.
Finansman tartışması
Avrupa Komisyonu, bu yılın başında Avrupa’yı yeniden silahlandırmak için 800 milyar euroluk bir paket önermişti. Ancak bunun yalnızca 150 milyar eurosu AB fonlarından, kredi programı SAFE kapsamında karşılanacak. Geri kalanının üye ülkelerin kendi bütçelerinden çıkması gerekecek. Komisyon, drone duvarını bu paket kapsamındaki öncelikli savunma projeleri arasına almak istiyor.
Ancak özellikle güney ülkeleri farklı bir güvenlik anlayışıyla konuya yaklaşıyor. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, iklim krizinin de bir güvenlik meselesi olduğunu vurgularken, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, sadece doğuya odaklanmanın yanlış olacağını, güney kanadının da unutulmaması gerektiğini söyledi.
Buna karşılık Litvanya lideri Nausėda, bu yaklaşımların tehlikeyi hafife aldığını savundu: “Bu sadece bizim ulusal sınırlarımız değil, Avrupa Birliği’nin dış sınırı. Biz Avrupa’nın ilk savunma hattıyız.”
Zirvenin ev sahibi Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ise liderlere ulusal perspektifleri bir kenara bırakmaları çağrısında bulundu: “Rusya’nın hibrit savaşı Avrupa perspektifinden ele alınmalı. Hepimiz yeniden silahlanmak zorundayız.”
Today