Hangi Avrupa vatandaşları ülkelerinin 'yanlış yolda' olduğunu düşünüyor?

Siyasi istikrarsızlık, enflasyon ve artan suç ile şiddet algısının birleşimi, Fransa’daki güven duygusunu dip noktasına taşıdı.

IPSOS’un 30 ülkeyi kapsayan son anketine göre, Fransızların yüzde 92’si ülkenin “yanlış yolda” olduğunu düşünüyor.

Dahası, katılımcıların yaklaşık üçte biri bu gidişatın geri döndürülemez olduğuna inanıyor.

Ancak bu karamsarlık yalnızca Fransa’ya özgü değil.

Araştırmaya katılan tüm Avrupa ülkelerinde de yaygın bir kötümserlik gözlemleniyor.

Hollanda’da yüzde 83, Macaristan’da yüzde 80, Almanya’da yüzde 77, İtalya ve İngiltere'de yüzde 73, İsveç’te ise yüzde 72 oranında katılımcılar, ülkelerinin “yanlış yönde ilerlediğini” düşünüyor.

Fransız seçmen artık mevcut demokratik sisteme inanmıyor mu?

Fransa’da yaşanan art arda siyasi krizler, kamuoyundaki olumsuz havayı her geçen gün daha da ağırlaştırıyor.

Bir yıl içinde üç başbakanın — Michel Barnier, François Bayrou ve yeniden göreve getirilen Sébastien Lecornu’nun — istifasının ardından, Fransızların yaklaşık yüzde 60’ı mevcut siyasi krizden endişe duyuyor.

Bu tablo içinde, IPSOS verilerine göre katılımcıların yüzde 81’i demokrasinin artık “doğru şekilde işlemediğini” ve fikirlerinin “temsil edilmediğini” düşünüyor.

Bu görüş, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un iktidar partisi Renaissance destekçileri dışında neredeyse tüm seçmenler tarafından paylaşılıyor.

Daha geniş tablo: Hayat pahalılığının yerini hangi endişe aldı?

IPSOS’un araştırmasına göre, 2025 yazı, ülkelerdeki en acil sorunlar listesinin değiştiği dönüm noktası oldu.

Enflasyon ve hayat pahalılığı, artık halkın en büyük kaygısı değil; yerini suç ve şiddet endişesi aldı. Katılımcıların yüzde 33’ü bu konuyu birincil sorun olarak görüyor.

Avrupa ülkeleri arasında Fransa (yüzde 35), Almanya (yüzde 35), Belçika (yüzde 33) ve özellikle İsveç (yüzde 57)’te güvenlik endişesi en baskın sorun olarak öne çıkıyor.

Savaş endişesi Polonyalıları İsraillilerden daha fazla kaygılandırıyor, iklim krizi ise unutuldu

Avrupa genelindeki tablo oldukça farklılık gösteriyor.

Kıtanın geri kalanıyla karşılaştırıldığında, Macarların sağlık sisteminin durumu konusunda orantısız biçimde endişeli olduğu görülüyor — katılımcıların yüzde 63’ü bu konuyu en önemli sorun olarak görüyor. İngiltere'de ise ana gündem, göç kontrolü (yüzde 44).

Bu arada, askeri çatışma riski giderek daha acil bir tehdit haline geliyor. Ekim 2024’ten bu yana üç puan artışla dokuzuncu sıraya yükselen bu kaygı, Polonya’da yüzde 46’ya ulaşarak İsrail’deki oranı (yüzde 37) geçti.

Aşırılıkçılıkla ilgili endişeler de hem Avrupa’da hem ABD’de artışta; bu konu artık endişe sıralamasında 12. sırada.

İklim değişikliği, çatışmalarla birlikte dokuzuncu sırada yer alıyor ancak geçen yıla göre dört puan geriledi ve bilim insanlarının uyarılarına rağmen hiçbir ülkede “en öncelikli sorun” olarak görülmedi.

2021-2025 eğilimi, iklim krizine acil müdahale edilmesi gerektiğini düşünenlerin oranının azaldığını ortaya koyuyor — özellikle Polonya’da (yüzde -18), Almanya’da (yüzde -16), Fransa’da (yüzde -15) ve İspanya’da (yüzde -15) bu düşüş dikkat çekiyor.

Avrupa’da iklim krizinden en fazla endişe duyan ülke Hollanda (yüzde 21) olurken, dünya genelinde ise Japonya (yüzde 30) listenin başında yer aldı.