Avrupa Komisyonu'ndan Almanya'nın 'zayıflık' eleştirisine tepki

Avrupa Komisyonu, Almanya Maliye Bakanı Lars Klingbeil’in Avrupa Birliği'nin ABD ile yürütülen gümrük tarifesi müzakerelerinde 'zayıflık gösterdiği' yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Komisyon, Klingbeil’in sözlerini şaşkınlıkla karşıladığını belirtti.

Komisyon Sözcüsü Olof Gill, salı günü yaptığı açıklamada, “Bu açıklamalar bizim için oldukça şaşırtıcı. Komisyonun müzakere yaklaşımı veya ulaşılan sonuçlar, üye devletlerden açık bir onay alınmadan gerçekleşmedi,” dedi.

Klingbeil, pazartesi günü Washington DC’de ABD Hazine Bakanı Scott Besant ile yapacağı görüşme öncesi, “AB temsilcileri müzakerelerde zayıflık gösterdi. Genel olarak, Avrupalılar olarak daha güçlü olmalıyız; böylece ABD ile diyalog kurarken daha özgüvenli olabiliriz,” ifadelerini kullanmıştı.

Komisyon Başkan Yardımcısı Sözcüsü Arianna Podesta ise Almanya'nın, 27 Temmuz'da Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ile ABD Başkanı Donald Trump arasında varılan anlaşmanın tüm detayları hakkında “siyasi düzeyde tam bilgilendirildiğini” vurguladı.

Tarife anlaşmasının ardından belirsizlik sürüyor

Komisyon, 27 Temmuz’da açıklanan AB-ABD tarife anlaşmasının, transatlantik ticaret anlaşmazlığında daha fazla tırmanmayı önleyen 'en az kötü' çözüm olduğunu savunuyor.

Ancak, anlaşmanın detayları hâlâ netleşmedi. Kısa süre önce yayımlanan bir ABD başkanlık kararnamesi, tarifeleri yüzde 15 olarak belirledi. Bu oran, siyasi düzeyde yüzde 25’ten yüzde 15’e indirilmesi planlanan otomotiv tarifelerini kapsasa da, Almanya’nın otomotiv sektörü hâlâ yüzde 25'lik tarifelerden etkilenmeye devam ediyor.

Ürün istisnalarına ilişkin müzakereler ise sürüyor. Kıdemli bir AB yetkilisi, “Her ürün ve her sektör için mücadele ediyoruz. İstisna listesine olabildiğince fazla ürün sokmaya çalışıyoruz,” dedi.

Yakın zamanda yayımlanması beklenen ortak bir AB-ABD açıklamasının, her iki tarafın siyasi taahhütlerini güçlendirmesi hedefleniyor.

Mevcut anlaşmaya göre, ABD AB mallarına yüzde 15 oranında gümrük vergisi uygulayacak. Buna karşılık AB, ABD'den enerji satın almayı ve ABD’ye yatırım yapmayı taahhüt etti.