Romanya komünizm sonrası ilk lideri Ion Iliescu'yu ebediyete uğurladı

Romanya'nın komünizm sonrası ilk seçilmiş cumhurbaşkanı Ion Iliescu, mirası üzerindeki keskin bölünmelerin ortasında perşembe günü toprağa verildi.
Iliescu'nun tabutu askeri tören için mezarlığa nakledilmeden önce Cumhurbaşkanlığı Cotroceni Sarayı'nda dini bir tören düzenlendi. Iliescu, 2017 yılında kamu hayatından emekli olduktan sonra yıllarca süren sağlık sorunlarının ardından akciğer kanseri nedeniyle salı günü 95 yaşında vefat etmişti.
Cumhurbaşkanı Iliescu, Romanya'nın 1989 devrimiyle komünizmden demokrasiye şiddetli geçişini ve ardından Romenlerin Batı yanlısı yolculuklarına başladıkları sarsıntılı yılları sembolize ediyor.
Iliescu, Romanya'nın komünizm sonrası evriminin 10 yılını, ülkeyi tekrar tekrar saran ve çoğu zaman trajik sonuçlar doğuran krizleri yönetmedeki ustalığıyla domine etmişti.
Kişiliği, eylemleri ve mirası siyah-beyaz terimlerle açıklanamayacak kadar karmaşık. Öyle ki Romenler, İliescu'nun 1989 ve sonrasında, diktatör Nikolay Çavuşesku'nun baskıcı sistemine karşı koyan Romenlerin yarattığı olağanüstü etkiyi yok edip etmediği konusunda ikiye bölünmüş durumda.
Günün adamı
SSCB'de eğitim gören ve Sovyetler tarafından Çavuşesku'ya alternatif Gorbaçov tipi yönetici olarak lanse edilen Iliescu, 1989 Devrimi'nde günün adamı olmuştu.
Iliescu ilk olarak komünist hükümette bakan olarak görev yaptı ancak 1971'de kenara çekildi. Daha sonra anti-komünist isyan sırasında fiili askeri otoriteyi elinde tuttu. İktidarı üstlendi ve ilk önemli kararı 25 Aralık 1989'da Nikolay Çavuşesku ve eşi Elena'nın kurşuna dizilerek idam edilmesini emretmek oldu.
Çavuşesku kaçtıktan sonraki ilk saatlerde Iliescu, güvenlik aygıtının desteğiyle iktidarı ele geçirmek ve Romanya'nın ihtiyatlı bir demokrasiye doğru sancılı geçişini başlatmak üzere ortaya çıktı.
Iliescu'nun mirası artık tarihçiler tarafından incelenecek; zira, 16-22 Aralık 1989'da gerçekleşen gerçek devrime Komünist Parti görevlileri ile baskıcı ordu ve güvenlik güçlerinin önderlik ettiği bir darbeyle el koyduğu suçlamaları da dahil olmak üzere Romanya devriminin trajedilerini kayıt altına alacak büyük bir savaş suçları davasından kurtuldu.
Devrim sırasında 1100'den fazla insan ölmüş, bunların 862'si Iliescu iktidarı ele geçirdikten sonra hayatını kaybetmişti.
Iliescu ise her türlü suçlamayı reddetti ve askeri savcılar tarafından sorgulanmayı reddederek eylemlerinin devrimin başarısı için olduğunu iddia etti.
Bu arada, onlarca yıl süren üzücü, zayıflatıcı bir diktatörlükten bir gecede çıkan 23 milyonluk bir ülkenin kapitalist bir Avrupa demokrasisine yüzüstü atlayamayacağı konusunda uyarıda bulunan kişi de o oldu.
Bölünmüş bir Romanya'da halk nezdinde hem nefret topladı hem de sevildi; bu kutuplaşma bugün bile toplumu etkisi altına almaya devam ediyor.
Görünüşte nazik ve sıcak tavırlarıyla Iliescu bir yandan çevrelerindeki dünyanın bir gecede değişmesinden korkanlara güven veriyordu, ancak aynı zamanda komünizm bağını kararlı bir şekilde kesmek ve hızla Batı toplumuna doğru ilerlemek isteyenlerle de çoğu zaman şiddetle mücadele etti.
Tüm bunları, gerçek Sosyalist inançlarıyla toplumun kaldıraçlarını dikkatlice manevra ederek kendi yöntemiyle yaptı.
Bazılarının hala siyasi bir vizyoner olduğunu iddia ettiği Iliescu, Doğu'ya yönelik sempatisini yavaş yavaş bıratı ve Romanya'nın Avrupa Birliği ve NATO'ya katılması için kararlı bir şekilde bastırarak başarılı oldu.
Son bir siyasi çatlak
Birçok eski lider ve yetkili perşembe günü Iliescu'ya saygılarını sunarken, koalisyon ortaklarından Romanya'yı Kurtarın Birliği (USR) partisinin ulusal yas gününe karşı çıkması ve parti temsilcilerinin cenazeye katılmayacağını açıklaması kısa süre önce göreve başlayan hükümette çatlaklara yol açtı.
USR'nin kararı, Iliescu'nun kurduğu ve devrimden bu yana en baskın parti olan Sosyal Demokrat Partili (PSD) koalisyon ortaklarının öfkesini çekti.
PSD'nin eski liderlerinden ve başbakanlarından Marcel Ciolacu, Facebook'ta yaptığı paylaşımda "Bunlar PSD'nin kurucu liderinin bıraktığı mirasa asla sahip çıkamayacak insanların utanç verici saldırılarıdır," dedi ve "Bu sadece hastalıklı bir nefretin ve terbiye yoksunluğunun göstergesidir," diye ekledi.
Cenaze törenine katılmayanlar arasında, 2016 yılında USR'yi kuran ve eski cumhurbaşkanının ölümünün ardından "Ion Iliescu'yu tarih yargılayacak," şeklinde kısa bir açıklama yapan Romanya'nın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Nicușor Dan da vardı.
Ulusal cenaze töreninin yapılıp yapılmaması konusundaki hararetli ulusal tartışmalar, 1989 sonrası Romanya toplumunun derin yaralarının bugün hala devam ettiğini ve son yılların pek çok acı verici bölümünün halen doğru ve dürüst bir şekilde sonuçlanmayı beklediğini gösteriyor.
Yesterday