Endonezya’da kadınlardan süpürgeli protesto: 'Baskıyı süpürün'

Endonezya’nın başkenti Cakarta’da çarşamba günü yüzlerce kadın, milletvekillerinin ayrıcalıklarını ve polis şiddetini protesto etmek için sokaklara çıktı.
Ellerinde süpürgeler taşıyan kadınlar, bu sembolün 'devletin pisliklerini ve güvenlik güçlerinin baskıcı tutumunu süpürmek' anlamına geldiğini söyledi. Protestonun organizatörü Endonezya Kadınlar İttifakı, kadınların ayrıca 'polis reformu yapın' ve 'tatlı vaatleriniz şeker hastalığı yapıyor' yazılı pankartlar taşıdığını aktardı.
Geçtiğimiz hafta başlayan ve ülke geneline yayılan gösteriler, perşembe gecesi bir polis aracının bir motosikletli taksi şoförüne çarpıp öldürmesinin ardından büyüdü. Hak örgütlerine göre şimdiye kadar en az 10 kişi hayatını kaybetti. Polis ise eylemlere göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle müdahale etti.
Kadınlar İttifakı daha önce pazartesi günü için planlanan bir gösteriyi, olası şiddetli müdahale riski nedeniyle iptal etmişti. Göstericilerden 30 yaşındaki Rizky Ananda, “Eylemlerin çoğu barışçıl. Hükümet protestoları ihanetle eş tutuyorsa bu sorgulanmalı,” dedi.
Devlet Başkanı Prabowo Subianto, güvenlik güçlerinin 'şiddet yanlısı kalabalıklara' karşı sert duracağını, bazı olayların ise 'terörizm ve ihanet izleri taşıdığını' öne sürdü. Çarşamba günü Çin’de düzenlenen askeri geçit törenine katılan Prabowo, ofisinin açıklamasına göre, Endonezya’da 'normalleşme işaretleri' görüldüğü için bu ziyareti gerçekleştirdi.
Öğrenciler ise gözaltındaki göstericilerin serbest bırakılmasını, polis şiddetinin bağımsız bir tarafça soruşturulmasını ve parlamenterlerin ayrıcalıklarının gözden geçirilmesini talep ediyor. Endonezya Üniversitesi Öğrenci Birliği Başkanı Agus Setiawan, “Her seçimde bizden faydalanıyorlar ama kazandıktan sonra unutuluyoruz,” diyerek tepkisini dile getirdi.
Parlamento Başkan Yardımcısı Sufmi Dasco Ahmad, milletvekillerinin ayrıcalıklarının değerlendirileceğini, yurt dışı gezilerine moratoryum uygulanacağını ve şeffaflığı artıracak reformlar yapılacağını açıkladı. Öğrenci temsilcilerinin perşembe günü doğrudan hükümete taleplerini ileteceği duyuruldu.
Derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings ise protestoların büyümesinin ülkenin kredi notu için risk oluşturabileceğini, büyüme beklentilerini zedeleyebileceğini ve mali harcamaları artırabileceğini belirtti. Açıklamada, “Toplumsal gerginlikler kalıcı hale gelebilir, bu da başkan ve iktidar koalisyonu için ciddi siyasi zorluklar doğurabilir,” dendi.
Endonezya'daki durum
Endonezya, 270 milyonu aşkın nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi ve Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomilerinden biri. Dünya Bankası verilerine göre Endonezya, satın alma gücü paritesine göre dünyanın yedinci, nominal olarak ise 16'ncı büyük ekonomisi. Yani ülke, kağıt üzerinde yükselen bir 'orta sınıf mucizesi' olarak sunuluyor. Fakat bu tablo gerçeği perdelemeye yetmiyor: Gelir dağılımındaki uçurum giderek derinleşiyor.
Ülkenin modern tarihi de eşitsizliklerle şekillenmiş durumda. 1965’te ABD destekli bir darbe ile yüz binlerce komünistin katledilmesi, Endonezya’nın siyasal hafızasında derin bir travma yarattı. Bu katliam, hem işçi sınıfının örgütlü gücünü kırdı hem de uluslararası sermaye için 'güvenli yatırım alanı' yaratmanın önünü açtı. Bugün de çokuluslu şirketler, özellikle madencilik ve palm yağı sektörlerinde ülkenin doğal kaynaklarına 'yatırım' yapmaya devam ediyor.
Resmi söylemde 'dünyanın üçüncü büyük demokrasisi' olarak övülen Endonezya’da, protestolara karşı kullanılan şiddet, devletin otoriter reflekslerinin hâlâ güçlü olduğunu gösteriyor.
Today