Paris ve Riyad'dan 'iki devletli çözüm' ivmesini sürdürme sözü

Uzun yıllardır çözülemeyen ve ilerleme sağlanamayan Filistin meselesi, bağımsız bir Filistin devletinin İsrail ile barış içinde yaşaması konusu, BM’de düzenlenen önemli bir konferansta tekrar tartışılmaya başlandı.
Bu konuda öncülük yapan Fransa ve Suudi Arabistan, sürecin hızını kesmeden devam etmesini istiyor.
Ama İsrail’in yanına bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören iki devletli çözümün önünde çok büyük engeller var.
Bağımsız Filistin devletinin temel bileşenlerinden biri olan Gazze’de savaş devam ediyor, Batı Şeria’da ise şiddet artıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve sağcı hükümeti, bağımsız bir Filistin devletine şiddetle karşı çıkıyor. Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırıları sonrasında Netanyahu, böyle bir devletin "terörizmin ödüllendirilmesi" anlamına geleceğini düşünüyor.
Buna rağmen, yaklaşık 80 yıldır devam eden İsrail - Filistin çatışmasında iki devletli çözüm için artan bir baskı var.
Geçen hafta Fransa ve Suudi Arabistan’ın birlikte düzenlediği BM konferansı da bunu ortaya koydu. Ancak İsrail ve en yakın müttefiki ABD bu konferansı boykot etti.
Fransa’nın BM büyükelçisi Jerome Bonnafont, Gazze’de ateşkes sağlanmadan ve milyonlarca Filistinliye yardım yapılmadan işleri ilerletmenin çok zor olacağını söyledi. Ona göre bu konular öncelikli ve çok önemli.
Konferans ise BM’ye üye 193 ülkenin çoğunun siyasi bir çözümün mümkün olduğuna inandığını ve bu konuda çalışmaya devam edeceklerini gösterdi.
BM’nin 193 üyesinden yaklaşık 160’ı konferansa katıldı. 125 ülke iki devletli çözümü destekleyen konuşmalar yaptı ve bu yüzden toplantı beklenmedik şekilde üçüncü güne uzadı. Ayrıca 40-50 kadar bakan düzeyinde temsilci de katıldı.
145’ten fazla ülke bağımsız Filistin devletini tanıyor ve toplantı sırasında G-7 üyelerinden Fransa, İngiltere ve Kanada yeni taahhütlerde bulundu. Onları Malta, Avustralya, Finlandiya ve Portekiz gibi yedi diğer ülke "pozitif değerlendirme" açıklamasıyla takip etti.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, bu konudaki ilgiyi canlı tutmak istiyor. 23 Eylül’de başlayacak BM Genel Kurulu sırasında yeni tanıma kararlarının duyurulacağı bir etkinlik düzenlemeyi planlıyorlar.
Konferans, bir Arap ülkesi ile bir Batı ülkesinin ortak başkanlığıyla ve iki devletli çözümün önemli konuları için sekiz çalışma grubunun kurulmasıyla dikkat çekti. Bu gruplar, İsrail ve bağımsız Filistin’in güvenliği, siyasi reformlar, hukuki sorunlar, insani yardım, ekonomik gelişme ve Gazze’nin yeniden inşası gibi konulara odaklandı.
Sonunda yedi sayfalık “New York Bildirgesi” hazırlandı. Fransa ve Suudi Arabistan’ın dışişleri bakanları, bildiriyi ve çalışma gruplarının detaylı önerilerini tüm 193 BM üyesine gönderdi ve liderler toplantısından önce, eylül ayı başında onaylanmasını istedi. Bildirge, Avrupa Birliği ve Arap Birliği tarafından da kabul edildi. Metinde, İsrail’in Filistin devletine destek vermesi ve daha fazla ülkenin Filistin’i tanıması, iki devletli çözümün başarısı için "çok önemliydi".
Bildirgede daha güçlü ifadeler de yer aldı.
Arap Birliği’ne üye 22 ülke, ilk kez Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyindeki sivillere yaptığı saldırıları kınadı. Ayrıca Hamas’ın Gazze’den çekilmesi ve silahlarını Filistin Yönetimi’ne teslim etmesi gerektiği konusunda anlaşmaya vardı.
Plan, ardından bağımsız ve silahsızlandırılmış Filistin’e geçişi öngörüyor; burada BM Güvenlik Konseyi’nin yetkilendirdiği “geçici uluslararası istikrar misyonu” Filistin Yönetimi’nin desteğiyle görev yapacak. Bu güç sivilleri koruyacak, Filistin devletini ve güvenlik güçlerini destekleyecek ve İsrail ile Filistin için “güvenlik garantileri” sağlayacak.
Uluslararası Kriz Grubu’ndan Richard Gowan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un konferansı daha etkili ve anlamlı hale getirdiğini söyledi.
Toplantı, Fransa, İngiltere ve Kanada gibi ülkelerin İsrail’in politikalarından duydukları rahatsızlığı gösterme fırsatı sundu. Aynı zamanda, barışçıl yollarla devlet kurmak isteyen Filistinlilere de siyasi destek sağladı.
Geçen hafta İstanbul’da Hamas heyetiyle görüşen Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze’deki insani krizi ve durma noktasına gelen ateşkes görüşmelerini ele aldı.
Fidan, dünya genelinde Filistin’e ve Filistin devletine artan desteğe ve İsrail’in gittikçe yalnızlaştığına dikkat çekti.
Fransa’nın BM büyükelçisi Bonnafont, hem İsrail’e karşı olanlara hem de daha fazla toprak isteyen İsraillilere şöyle seslendi:
“İsrail’e karşı olanlara şunu söylüyoruz: Barışın yolu, İsrail’in var olma hakkını reddetmek değildir. Bu sadece savaşı sürdürür. Filistinlileri gerçekten savunmanın yolu, onlara kendi devletlerini vermektir. Bunu sağlamanın tek yolu ise iki devletli çözümdür — ve biz bunun mümkün ve uygulanabilir olduğunu gösterdik.”
Today